20. Bölüm | Kaos Ejderhası

570 74 53
                                    

(Bölümlerin gelme sıklığı sizin kitaba verdiğiniz ilgiye göre değişiklik gösteriyor. Sizden tek isteğim bol bol yorum yapmanız, hiç olmazsa bir iki yorum atmanız. Teşekkür ederim.)

-Nisa?

-Beklediğimden erken geldin.

-Evet biraz öyle oldu. Burası senin evin mi?

-Evet. Artık saklamanın gerekli olmadığını düşünüyorum.

Can, Nisa'nın maske takmadığını görünce kendisi de maskesini çıkarttı. Nisa ortalama boyda, ortalama güzellikteydi. Saçları kahverengi, gözleri siyahtı. Yaşı yirmilerinde gözüküyordu. Kısacası Can'dan büyük biriydi. Can eve bakındığında orta standartlarda bir ev olduğunu fark etti. Yalnız yaşayan birinin evi olduğu çok belliydi.

"Kucağındaki kedi o günkü kedi değil mi? Onun kedisi miymiş? Ayrıca Can'ın yüzü beklediğimden daha yakışıklı çıktı fakat bir tık küçük durmuyor mu?"

-Yaşı kaç ki?

-Yaşım mı?

"Sesli mi düşündüm? Offf..."

-On yediyim.

-O-on yedi mi? Beklediğimden küçükmüşsün?

-Yaş önemli mi ki? On yedi olmam neyi değiştirir?

-Bi-bi şey değiştirmez... Neyse gel.

Nisa önde Can arkasında oturma odasına geçtiler. İkisi de birer koltuğa oturduktan sonra Can kucağındaki kediyi sevmeye devam etti. Oraya geldiklerinden beri kediyi kucağından indirmemişti. Nisa, Can'a doğru bir şişe uzattı. Şişenin içindeki karışım hala kırmızı renkteydi. Bir değişiklik yok gibi duruyordu.

-Başarısız mı oldun?

-Alda bak.

Can şişeyi eline aldıktan sonra "Bilgi Paneli" özelliği ile eşyanın açıklamasına baktı.

[Ad: Ejder Kanı (İşlenmiş)]
[Tür: Tüketilebilir.]
[Açıklama: İşlendiği için tüketilebilir durumda. Tüketilmesi durumunda değişik kalıcı etkilere veya da geçici etkilere sebep olabilir.]

-Niye açıklaması bu kadar belirsiz? Tedirgin etmedi değil. Paranı yolluyorum o zaman.

-Önce içip denemelisin bence.

-Peki, sen nasıl istersen.

Can şişeye biraz baktıktan sonra tedirgin bir şekilde kafasına dikti. Tamamen yuttuktan sonra hiçbir şey olmamıştı. Vücudunda ne bir değişiklik ne de başka bir şey gerçekleşmişti. Nisa'nın ona meraklı gözlerle bakması dışında hiçbir şey yoktu. Tam bu sırada boğazında bir yanma hissetti. Bu yanma hissi hemen ardından boğulma hissine dönmüştü. Nisa hemen Can'ın yanına koşsa da Can'ın bilinci çoktan kapanmış ve istemsizce Nisa'yı geriye ittirmişti.

-Be-ben neredeyim. Niye etraf bu kadar karanlık?

-Gücümü almak isteyen aciz varlık sen misin?

-Kim var orada?

Ses tok ve kalın bir sesti. Bir insanınkine benzemiyordu. Tam bu sırada karanlığın arasında bir göz belirmişti. Göz turuncu renklerde olmasının yanı sıra büyüklüğü Can kadar vardı. Can hayatında bu kadar büyük bir canavar görmemişti. Canavarın geri kalan kısımları da yavaşça gözükmeye başlamıştı. Bu ejderhadan başka bir şey değildi. Kırmızı vücudu ile devasa boyutlardaydı.

-Bu çelimsiz ve güçsüz halinle mi benim gücümü elde etmek istiyorsun?

Can ne diyeceğini bilemiyordu. Cidden o canavar için karıncadan başka bir şey değildi. Onun gücünü alabilecek kabiliyet onda var mıydı ki?

Oyuncu - Ölü HükümdarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin