Oyuncu - Ölü Hükümdarı

25. Bölüm | Mutlak Adalet

(Bölümlerin gelme sıklığı sizin kitaba verdiğiniz ilgiye göre değişiklik gösteriyor. Sizden tek isteğim bol bol yorum yapmanız, hiç olmazsa bir iki yorum atmanız. Teşekkür ederim.)

[Askerleriniz hiçlikten çağırılıyor.]

Can hiçlikteki elit goblinlerini dışarı çıkarttı. Amacı iki araba kaza yapmış gibi gösterecekti. Sonrasında ise ateş büyüsü ile yakacak ve geriye hiçbir iz kalmayacaktı. Tabi ki bu sırada cesetler arabaların içinde olacaktı. Goblinlere komut verdikten sonra kendisi Gölge Hançeri'ni almak için yeltenmişti. Hançeri adamın cesedinden aldıktan sonra üstündeki kanı ölen adamın kıyafetlerine sildi. Sonrasında envanterine koydu. Bu sırada goblinler arabaları tutup sürüklemeye başlamıştı. Tam bu sırada ikinci arabadan bağrışma sesleri duyuluyordu. Bir kız sesi ağırlıklıydı.

-YARDIMMM EDİİİNNN?!!!!

-Durun!

"Bu sesler arkadaki arabadan geliyor. Canavarlarımı görmeleri sonucunda ceza alabilirim."

-Hiçliğe dönün.

Can sesin geldiği arabaya doğru ilerledi. Arabanın camları filmli olduğundan içi gözükmüyordu bu yüzden kapısını açtı. Arka koltukta üç kişinin elli, ayağı ve gözü bağlı şekilde oturduğunu gördü. Bu kişilerden biri takım elbise giyen kalıplı bir adamdı, diğeri ise diğerine oranla daha yaşlı görünüşe sahip biriydi. Üçüncü kişi ise aralarındaki tek kızdı. Sarı saçları çok dikkat çekiciydi, vücudu ise bir o kadar fit duruyordu. Ayrıca hepsinin ağzı kapatılmış bir şekildeydi. Aralarında tek ağzını açmayı başarmış kişi kızdı. Kız titreyen ve korkan bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

-Lütfen bize yardım et.

Can sesini çıkarmadan kendine en yakın olan kalıplı adamı kolundan çekti. Adam ne kadar kalıplı olsa da Can onu arabadan çıkartırken zorlanmamıştı. Biraz sürükleyerek kenara çektikten sonra diğer yaşlı adama da aynısını yapmıştı. Bu sırada koruma bağırmaya çalışsa da hareket edemeyecek halde ve ağzı kapalı olduğu için hiçbir şey yapamamıştı. Sonuncu olarak kızı da arabadan çıkarttı.

-Bırak bizi, bıraaaakkk!!!! Ne yapacaksın bize???!!

Kız bağırmaya devam etse de Can sessizliğini koruyup bunları arabadan uzak bir yere götürmüştü. Kız bağırmaya devam ediyordu. Can artık kızın bağırmasına sinir olmaya başlamıştı. Sert bir ses tonuyla;

-Bağırmaya devam edersen cidden kötü olacak.

Can öyle tehditkar söylemişti ki kız korkmadan edememişti. Susması gerektiğini o da farkına varmıştı.

-Hiçlikten çıkın.

"Hiçliğe gönderip geri getirmek çok mana tüketse de manamın artmasından kaynaklı pek azalmıyor manam. Ayrıca mana yenileme hızım da kötü denemez. O yüzden sorun olmamalı. Gözleri de kapalıyken şu işi halletsem iyi olur."

Goblinler arabaları bir birinin dibine soktuktan sonra adamları arabanın içine koydular. Can goblinleri hiçliğe geri gönderdikten sonra elinde ateş oluşturdu. Ateşin kuvvetini biraz arttırdıktan sonra arabalardan akan benzine fırlattı. Arabalardan biraz uzaklaşıp yanışını izledi. Bir süre sonra ise zaten arabalar patlamıştı. Patlamanın sesi ile esirler korkmuşlardı. Titreyerek kendilerine ne olacağını düşünüyorlardı.

-Hiçliğe dönün!

-Hey sen! Kimle Konuşuyorsun?

"Bu kadar susması bile mucize sanırım. Neyse artık şunlarla ilgileneyim."

Can tutsak alınmış kişilerin yanına gidip önlerinde yere çömeldi. Yavaşça hepsinin gözündeki sargıyı yukarı kaldırdı. Sonra envanterinden Gölge Hançerini çıkartıp ağızlarındaki sargıyı hızlı bir şekilde kesmişti. Bu hareketi o karşısındaki kişilere gözdağı vermeye şu anlık yeterdi. Ayrıca Can'ın arkasında yanan arabalar onları daha fazla korkutmuştu.