10. Bölüm | Test

600 78 34
                                    

(Bölümlerin gelme sıklığı sizin kitaba verdiğiniz ilgiye göre değişiklik gösteriyor. Sizden tek isteğim bol bol yorum yapmanız, hiç olmazsa bir iki yorum atmanız. Teşekkür ederim.)

"Vay orospular! En azından okulda yapmayın be. Neyse şu anda iyileşmem daha önemli hp barım iyice düşüyor."

-Caaannnn!!!

"Şimdi ne var amına koyim?"

(Olaylardan on beş-yirmi dakika önce)

Anka yemekhane de bir kaç arkadaşı ile yemek yiyordu, yemek yediği masa Can'ınkinden uzak olsa da tek tük bir şekilde gözüküyordu. Bu sırada Can'ın yanına iki çocuğun geldiğini ve konuşmaya başladıklarını gördü. Biraz hararetli bir konuşma olduğu çok belliydi. Bu durum Anka'nın dikkatini çekmişti. Niye durduk yere tanımadığı iki çocuk Can'a yaklaşmıştı? Ayrıca öyle arkadaşça bir yaklaşma da değildi. Anka bir süre, durumu izledi, bu sırada Can'ın yemeğini bitirmeden sinirli bir şekilde masadan kalktığını fark edince merakına yenik düştü ve o da bir süre sonra arkasından kalktı. Can'ı ve yanındaki iki çocuğu mesafeli bir şekilde izlerken bunların okulun yanındaki inşaata girdiğini görünce duraksadı, bir süre girip girmemesi gerektiğini düşündü. Birçok kez "Seni niye ilgilendiriyor?" diyerek geri dönmeyi düşünmüştü fakat içinden bir sesin Can'ın başına bir şey gelebileceğini söylüyordu ve nedenini bilmediği bir sebepten dolayı Can'a zarar gelmesini istemiyordu. Bunları düşünürken Can ile birlikte giren iki çocukla beraber birçok çocuğun koşarak inşaat alanından çıktığını gördü.

Bunu görünce istemsizce korkmuş ve endişelenmiş bir şekilde inşaat alanına koşarak girdi. İlk katta bir şey görememişti. Tam bu sırada ikinci kattan iki kişinin de koşarak indiğini görünce ikinci kata çıkması gerektiğini düşünerek, koşarak ikinci kata çıktı. Karşısında duvara yaslanmış, sol eliyle karnına baskı uygulayan biri vardı. Dikkatli bakınca onun Can olduğunu anlamıştı. Can'a bağırarak yanına koştu.

-Ca-Can noldu sana?

"Siktir bu nerden çıktı."

-Bir şeyim yok.

-Karnını göster!

Anka, Can'ın karnındaki elini çekip karnına baktı. Karnında hiçbir şey yoktu, kıyafeti yırtık olsa da bir çizik dahi yoktu. O sırada tuttuğu el dikkatini çekti. Avucunun içinde kesik vardı ve o kanıyordu.

"İyi ki de geldiğini fark edince elimi cam kırığı ile kesmişim. Bu sayede karnımdaki derin yarayı sorunsuzca iyileştirdim."

-Elin...Elin kesilmiş!

Anka çok telaşlı ve heyecanlı bir şekilde konuşuyordu. Ne yapacağını bilemeden sağına soluna bakıyordu, belki işine yarayabilecek, yardım edebilecek bir şey bulurum diye.

Can sakinliğini koruyarak diğer eli ile okul formasının altındaki yırtılmış beyaz gömlekten bir parça kopardı ve onu eline sıkıca sardı. O sırada Anka'ya işaret ederek bağlamasını istedi, Anka'da sıkıca bağladı.

-Bak sorun kalmadı. Derin bir yara değildi.

-Çok fazla kanıyordu.

-Sadece kanım çok.

Anka hala endişeli bakışlar ile bakıyordu. Can bu bakıştan rahatsız olmuştu. Onun gelmesi her şeyi sıkıntıya sokmuştu. Şu anda o olmasa envanterindeki kıyafetleri rahat bir şekilde giyebilir, elindeki yarayı da rahat bir şekilde iyileştirebilirdi ama Anka yüzünden yapamıyordu. Bu durum Anka'ya sinir olmasına sebep olmuştu. Derin bir nefes vererek sinirini bastırdı.

-Anka.

-Efendim!

-Biraz sakin olur musun? Bir şeyim yok. Sınıftan ceketimi getirir misin?

Oyuncu - Ölü HükümdarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin