Ne demiş büyüklerimiz yalancının mumu yatsıya kadar yanar diye. Biz yalan değildik ama birbirimize sarılmak için gerçekleri saklamıştık insanlardan. Ve saklanılan şeyler çıkmıştı gün yüzüne bizim tahmin etmediğimiz bir şekilde. Böyle olmamalıydı ben söylemeliydim. Bizi birbirime sarmaş dolaş bir şekilde görmemeliydi.
Alkını itip uzaklaştırdım. Mutfağın kapısının girişinde Leyla elliyle ağzını kapatmış bir şekilde şokla bize bakıyordu. Alkın ellerini vücudumdan ayrılıp ensesine koydu. Yüzü kızarmıştı, beni sıkıltırken iyiydi yaklanınca mı utanmıştı? Onun yüzünden bende utanmıştım.
"Ben bir Kerim'e bakıyım" kulağıma yaklaştı "Sende Leyla'yla konuş bence bilmiyor muydu?" Kafamı sağa sola salladım. Başıma bir öpücük kondurup çıkmıştı. Ne kadar da temas bağımlısı bir adam, Leyla bizi hala şokla izliyordu. Alkın çıkınca bir kaç adımla Leyla'nın yanına vardım. Koluna dokunmamla irkildi.
"Leyla iyi misin?" Hala boşluğa bakar gibi bakıyordu. İki kolunu tutup onu silkelememle irkilip kendine geldi.
"A..açelya daha demin gördüklerim gerçek mi? Yani siz daha demin Alkın abiyle mutfakta..." Kafamı salladım. "Kızım sen delirdin mi? Dün abi diyordun adama bugün mutfak köşelerinde" nerdeyse bütün mahalle bizi duyacaktı "Kırıştırıyorsunuz resmen siz" ellimle ağzını kapattım.
"Kızım biraz daha bağırsan bütün mahalle duyacak, bir dur nolursun!" Elinden tutup mutfaktaki sandalyeye oturttum. Bende karşısındaki sandalyeye geçtim. Ama siniri hala geçmemişti.
"Açelya sen delirmişsin ne sakın olmasından bahsediyorsun bana" ellimi saçlarıma attım karıştırmaya başladım. Ben bunu ona daha münasip bir şekilde anlatmalıydım böyle öğrenmemeliydi. "Daha demin sarmaş dolaş olduğun adam abinin en yakın arkadaşı farkındasın di mi?" Bu cümle bütün sinirlerimi oynatmıştı.
"Yeter ya ben farkında değil miyim zannediyorsun? Abi olarak sesleniyordum doğru, abimin arkadaşı evet, ama bunlar benim içimdeki duyguları susturmama yetmiyor anladın mı Leyla?" Sesimin bahçeye gittiğine emindim çünkğ resmen sesimle inletiyordum. "Kalbim Alkın diye senelerdir bağırıyordu, ben onu abi olarak hiç bir zaman görmedim. 5 yaşında var yoktum ona abi dediğimde ben senin abin değilim dedi ben o günden beri ona abi demedim ne zamana kadar biliyor musun? Bir gün Alkın ve abimle gezmeye gitmiştik. Ben eve erken döndüm, annem nerde kaldığımı sorduğunda Alkınlaydım dediğim için bana çok kızmıştı. Artık yaşımızın büyüdüğünü onun benim abim olduğunu söylediğinde saatlerce ağlamıştım biliyor musun? Sebebini bile bilmiyordum, sadece ağlıyordum. Sonra ilk kez yaşım 15 olduğunda Alkın'a abi dedim."
Artık ağlamaya başlamıştım sesim titriyordu. Ben şu an bunları dile getirene kadar farkında değildim. "Alkın'ın yüzünün şeklini hala hatırlıyorum biliyor musun? Bana çok kızmıştı nerden çıktı bu abi işi diye, annemle olanları anlattığımda büyüklerin yanında abi de biz bizeyken Alkın de demişti. Ben onu bir veda etmeden gidene kadar benim için hep Alkındı. Sonra bir kez bile telefonlara çıkmadı abi olarak kaldı bende anladın mı?" Nefes nefese kalmıştım. Birisinin dudaklarıma bardak değdirdiğini hissetmemle buğulu gözlerimi sildim. Alkın ve Kerim mutfaktaydı. Alkın içmem için su uzatıyordu bana.
"İçde açıl biraz Açelya'm, derin nefesler al" bardaktan bir yudum aldım. Yutmak şu an çok zor geliyordu. Doğuşda edindiğimiz dürtü olan yutkunmak bile zordu. Biz kendimizi Leyla'ya anlatmakta bu kadar zorlanırsak ya geri kalanlar, ağlamam daha derinleşmişti. "Ağlama tek tanem, niye ağlıyorsun bu kadar?" Alkın önümde iki dizinin üstüne çökmüş göz yaşlarımı siliyordu. Kollarımı boynuma sardım, kaybetmekten korkarcasına doladım boynuna kollarımı, geleceğimi, geçmişimi, bütün günahlarımı onun omuzlarına yüklemiştim. Yüklerimi paylaştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREK YANGINIM
RomanceBazen insan bir kitap okur gibi kendi hayatını okur, bazense kendi hayatını bir kitaba döker ve okurları düşüncelerin içine itermiş. İşte o kitap benim, o kitabı yazan kalem benim. Burası benim hayatım, bu benim kitabım hatta kalemim... ---- İşte o...