15 VOTE 20 YORUM OLMADAN BÖLĞM GELEMEYECEK.
PART YAPIP YARIM YARIM KALSIN İSTEMEDİĞİM İÇİN BÖLÜMÜ TAMAMLADIM.
SINIRI GEÇMESİĞİNİZ SÜRECE YAZMA İSTEĞİMİDE YİTİRMEME SEBEP OLUYORSUNUZ. YILDIZA BASIP YORUM YAPMAK ZOR DEĞİL BENCE ARKADAŞLAR.
İyi okumalar❤️
🌸
Alkın
Herkesin karanlığını aydınlatan birisi veya sebebi vardır. Ben sebebim olan kadını kollarımın arasına alabilmek için ne kadar çaba harcadığımı tahmin bile edemezsiniz. Bundan gocunmam veya bunu söylemekten asla çekinmem. Bu kadın için yapmayacağım hiçbir şey yok.
Yapmam dediğim çok şeyi onun için yapmadım mı zaten.
O başkalarının kollarında mutlu olduğunu bildiğim için içim kan ağlarken sevdiği adamlarla aynı masaya oturmuşluğum bile var.
Hatta ayrıldığında omzumda ağlayıp kaç tane çocuğu anlattığının sayısını bile tam olarak bilirim. Ama bencilikten midir yoksa sevgiden mi bilmem hep omuzumda ağlasın isterdim.
Kim kabul ederdi ki bir kızın başkası için omzunda ağlaşını? Onun için sayısız kez kadehler kalmadı mı o rakı masasında. Onu başkaları üzersen az saydırmadım o itlerin ardından. Ama şimdi onlardan ne farkım kalmıştı. Nasıl düşünebilmiş?
Nasıl onu taciz eden adamın dövmesini vücudun da taşıdığını düşünebilmiştim. Benim için dövme yaptırmıştı aylardır vücudunda ikimizden parçalara taşırken hemde.
On yaşında bile onun mutluluğu için uğraşırken bunu nasıl yaptığımı aklım almıyordu. Şu an kollarımın arasında huzurla uyuyan meleğimi saatler önce ağlatmıştım.
Konuşmadığı ve anlatmadığını şey olduğuna artık kanaat getirmiştim. Benden sonra psikolojik tedavi başlayacak kadar yıkıldıysa neden Ertuğrul bana tek kelime etmemişti. Bilseydim yürek yangım bu durumda o on dört kez alıp gelmeye cesaret edemeyip yaktığım biletlerin biriyle gelmez miydim sevdiğime?
Ertuğrul'la bir an önce bu konu hakkında konuşacaktım. Yürek yangınım bana anlatmadığı şeyleri bir an önce öğrenmem gerekiyordu. Çekmesine sebep olduğum her yara sarmak için elimden gelen her şeyi yapacaktım.
Şöminenin çıtırtısı bütün odayı sararken üstümüze örttüğümüz battaniyeye Açelya'yı güzelce sardım. Üşütüp hasta olmadı istediğim son şey bile değildi. Dünde uykumu yeterince almadığından midir yoksa Açelyamın güzel kokusu mu uyku getirdi bilmiyordum. Kollarımın arasında kadına belinden sıkıca sarılmayla uykuya daha fazla karşı koymadan uykuya esir oldum.
Kocaman bir düzlüğün ortasında sıra sıra dikilmiş kiraz ağaçları hem kokusuyla hem de görünüşüyle şahane bir görüntü sergiliyordu. Yerdeki otları çiğnedikçe toprağa izlerimi bırakarak ilerliyordu.
"Baba" bir kız çocuğunun sesi düzlükte yankılanıp kulaklarıma doldu. Sesi duymamla sesin kaynağını armaya başlamıştım. Uzaktan bana doğru koşan beyaz elbiseli kızıl saçlı bir kız çocuğu vardı. Elbisesinin pillerini tutmuş elinde ise topladığı kır çiçekleri vardı.
"Baba sana sesleniyorum, beni duymuyor musun? Hem anneme çiçek toplacaktık hani. Ben topladım ama senin elin bomboş, sürpriz yapmayacak mıydık?" Yüzüne düşen kızıl saç tellerini sürekli geri doğru itiyordu. Koşmadan saçları dağılmıştı.
Bana baba dediğine inanamadınız için etrafa baktım fakat kimseler gözükmüyordu. "Küçük kız sen kimin kızısın bakıyım. Beni biriyle karıştırmış olmayasın?" Gülmeye başladı, gülerkende küçücük elliyle ağzını kapatmaya çalışıyordu. Pantolonumun paçasını tutup çekince önünde diz çöktüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREK YANGINIM
RomanceBazen insan bir kitap okur gibi kendi hayatını okur, bazense kendi hayatını bir kitaba döker ve okurları düşüncelerin içine itermiş. İşte o kitap benim, o kitabı yazan kalem benim. Burası benim hayatım, bu benim kitabım hatta kalemim... ---- İşte o...