Koyduğum sınırları geçilmeyince ister istemez moralim bozluyor. Çok zor değil okuduktan sonra yıldıza basmak değil mi?
İnstagram adresim:düşlerdekiyazar takip ederseniz sevinirim. Bölümden alıntı ve resimleri bir gün önceden orda paylaşıyorum.
15 Vote, 30 yorum olmadan bölüm gelmeyecek.
🌸
Hayatımızda zor anlar diye tabir ettiğiniz anlarınız olmuştur illaki. Bu zamana kadar ne yaşarsam yaşayayım kimseye belli etmeden altından bir şekilde kalkardım. Ama dün gece olanlar gözlerimin önünde bir film şeridi misali geçmişti. Acılar içinde kıvranışıma mı yanayım yoksa kalbimin köşesine sahip olan adamın çaresizliğine mi?
Evet nerden bakarsanız on yıldır her ay bu sancıyı çekerdim fakat abime belli etmeden bir şekilde atlatırdım. Belki de o farkeder ama bana çaktırmazdı.
Dün gece hakkında hatırladığım sayılı anlar vardı, bunlardan biri hattinden fazla ağrı çekmem bununda sebebi dün soğukta fazla zaman geçirmemden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Evet regl döneminde ağrı çekerdim fakat bu kadar ağrılı olmazdı. Hayal meyal abimin sesini duyduğunu hatırlıyordum sanki dün bilincimin üstünü bir perde örtmüş ve algım kapanmıştı. Abimle ne konuştuğumuz veya ona ne söylediğimi bilmiyordum.
Hatırladığım ama hem onun hemde benim bilinçaltımdan silmek istediğim tek bir şey vardı. O da Alkın'ın çaresizliğiydi. Böyle anlarımda abimde pek bir şey yapamasada en azından ağrım şiddetlenmeden hastaneye götürürdü.
Alkın bunu da yapamamıştı çünkü şehirden metrelerce uzaklıktaydık. Beni hastaneye götürmek için yalvaran adam gözlerimin önünden geçmiyordu.
Sabah gözlerimi açtığımda, şöminenin çıtırtısı ve gün ışığı odayı doldurmuştu. Saçlarım terden yüzüme yapışmış, yataktan kalkacak gücü kendimde bulanıyordum. Kolumda bir acı hissettiğim anla aynı anda ensemi ısıtan nefesle yavaşça arkamı döndüm. Alkın'ı bana sarılmış şekilde uyuduğunu görmek istem dışı dudaklarımın yukarı kıvrılmasını sağladı. Saçları dağılmıştı, gözlerinin altında koyu halkalar yer edinmiş, öpmeye doyamadığım dudaklarında kızarıklıklar gözlerimin dolmasına sebep oldu. Dudaklarını ısıtmaktan hem kızarmış hemde küçük yara kabuklarına ev sahipliği yapmasına sebep oldu.
Bunu görünce ağlama hissimi bastırmak adına kendimi kasınca kolumdaki ağrı baş göstermeye başladı. Yanından kalkmak amacıyla önümü dönmediğimde sağ tarafımdaki koltukta uyuyan bir kadın görmüştüm. İlk önce kim olduğunu çözemesemde bana bakmak için gelen doktor olduğunu anlamak uzun sürmedi.
Uyuyor olmasına rağmen beni o kadar sıkı sarmıştı ki kolları arasından onu uyandırmadan nasıl kalkacağım hakkında bir düşüncem yoktu. Sadece bildiğim şey onun uyanmamasını istememdi. Aslında kollarının arasında kalmak istesemde bir an önce lavaboya gitmem gerekti. Ağrım geçmişti fakat üstümü başımı değiştirip duş alıp kendime gelmeliydim.
Parmaklarımı karnıma sarılı kolunun etrafına dolayıp kaldırmak için hamle yaptığım anda kıpırdanıp bana daha sıkı sarıldı. Yatağa düşmeme sebep olmuştu. Başını boyunuza görmesiyle artık kalkma ihtimalimi de yok etmişti. Yüz üstü düştüm ona başını boynuma sokmuş huzurla uyutmaya devam ediyordu. Serumun bağlı olduğu kolumu kaldırıp ensesinin üstüne koyduğum anda parmaklarım benden bağımsız saçlarını okşamaya başlamıştı.
"O da sana kıyamadı dün gece." Duyduğum sesle kalkamasamda kafamla sesin geldiği yöne döndüm. Konuşanın doktor olduğunu anlamamla doğrulmak istesemde olduğum konumdan ötürü bunun imkansız olduğunun farkındaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREK YANGINIM
RomanceBazen insan bir kitap okur gibi kendi hayatını okur, bazense kendi hayatını bir kitaba döker ve okurları düşüncelerin içine itermiş. İşte o kitap benim, o kitabı yazan kalem benim. Burası benim hayatım, bu benim kitabım hatta kalemim... ---- İşte o...