Bu bölüm 10 bin kelime ve üstü olduğu için yazması biraz beni zorladı.
Normalde sınır koymazdım ama gelecek bölüm kaoslu ve daha uzun bölüm olduğu için sınır koymamın daha doğru olacağına karar verdim.
10 Vote, 10 yorum olmadan yeni bölüm gelmeyecek. Sınırı geçtiğinizde görüşmek üzeri..
🌸
Herkesin hayat felsefesi olarak edindiği bir cümle vardır. Benimkisi, "Hayat dediğimiz şey biz planlar yaparken bize sunulanlardır." Olmasını istediğimiz ve ya olacağını düşündüğüz bir konuda hiç yanıldınız mı? Daha demin gözlerimin önünde sevdiğim adamın yıkılışını izledim. Kadın olarak düşündüğümüz Derya aslında erkek olduğunu görmek beni güldürmüştü. Alkını ise renkten renge sokmuştu.
"Siz Açelya hanım olmalısınız." Sesinin tınısıyla kendime gelmiştim.
"Evet,si.." Ben cümleme devam etmeden Alkın elimi itip Derya beyin elini avucunun içine aldı. "Evet, o Açelya bense Alkın ama biz sizi Derya hanım zannetmiştik." Alkın, Derya beyin elini sıkmış emin bir şekilde sallıyordu. Sanki kurban pazarlığı yapar gibi halleri vardı. Alkın biraz daha adamın kolunu sallasa kesinlikle çıkacaktı.
Derya bey elini çekerek uzaklaştırdı. Kendinden emin bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirdi. "Böyle düşünen ilk kişi değilsiniz, herkes böyle zannediyor." Gözlerini bana çevirdi.
"Aslında abinle yüz yüzede görüştük. Bildiğini düşünmüştüm." Adamın samimi konuşması Alkın'ın hiç hoşuna gitmediği dişlerini sıkmasından belliydi. "Kardeşim biraz daha samimiyetini ayarlayamazsan görülecek bir yüzün kalmayacak." En azından çok sesli dile getirme adamın duymaması için binlerce dua ettim.
"Bir şey mi dediniz Alkın bey?" Birbirine öfkeli bakan iki boğa karşı karşıyaydı sanki. Alkın kıskançlığından yapıyordu da Derya beyin olayı neydi? "Bir şey demedim, Açelya'yla aramızda." Son cümlesini bastırarak söylemiş bununlada kalmayıp elini belime atmış ve bendine bastırmıştı.
Derya bizi uzun bir süre baktıktan sonra, "E Açelya hazırsan başlayalım mı? Bu sabaha konuştuk abinle dün biraz alıştırma yapmışsınız. Trafiğe çıkmaya ne dersin?" Abim arkadaşım demişti ama bu kadar yakın olacaklarını tahmin etmediğim için Alkından uzaklaştım. Arabadaki çantamı almak için arabaya geri döndüm. Bir gözümlede bu ikiliyi kontrol ediyordum. Şu an çıkacak bir tartışma abimin kulağına giderse bir sürü soru işaretiyle karşı karşıya kalabilirdik.
Çantamı aldıktan sonra, "Abim öyle dediyse vardır bildiği gidelim." Derya elini öne doğru uzatıp şöför koltuğunu açtı. Binmeden önce çantamı koltuğa bırakıp Alkın'a doğru yürüdüm kollarımı boynuma doladığımda beni sıkıca sardı. "Çıkar çıkmaz mesaj atıcağım sana sakin ol tamam mı?" Fısıltıyla kulağına mesajımı bıraktıktan sonra boynuna bir öpücük bırakıp kollarından ayrıldım. Açtığı kapıdan gerip şöför koltuğuna oturdum.
Abim öğrettiği gibi koltuk ve aynalarımı ayarladıktan sonra dikiz aynasından, arabasına yaslanmış heybetli bedeniyle beni gözleyen adamı gördüm. Her zaman arkamda olacak adamı, onun arkamda olması demek en kara gecenin gündüze kavuşacağını tekrar tekrar bana hatırlatan şeydi.
"Güzel hazırlıklarını yaptığına göre sinyalini verip yola çıkabilirsin. Biraz kapalı alanda kullan hakimiyekini göreyim. Beni tatmin edersen trafiğe çıkabiliriz." İyi ki şu an arabanın içinde Alkın yoktu, yoksa bu cümleyi duymadıyla Derya beyin kafasını gövdesinden ayırabilirdi. Ben arabayı dikkatli bir şekilde bir süre kullandıktan o da bana genel bilgiler vermeye devam etti. Sonra yola çıkmam için onay verdi. Sabahtan beri sakinken şu an heyecanlanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREK YANGINIM
RomanceBazen insan bir kitap okur gibi kendi hayatını okur, bazense kendi hayatını bir kitaba döker ve okurları düşüncelerin içine itermiş. İşte o kitap benim, o kitabı yazan kalem benim. Burası benim hayatım, bu benim kitabım hatta kalemim... ---- İşte o...