♠1.5♠

79 4 16
                                    


BENİM ARTIK DİYECEK BİR ŞEYİM KALMADI BU HAYATA SİZİN DİLEDİKLERİNİZ DİYECEKLERİNİZ VARSA ALAYIM ŞU YORUMLARA

*** *** *** *** ***

" Biliyor musun? İnsan çok üzgün olduğunda gün batımını izlemeyi daha çok seviyor. "

Küçük Prens, Antoine de Saint-Exupéry

*** *** *** *** ***

Hadi oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli okumalar!

*** *** *** *** ***

Melike kurdeleyi çözerken Arel geleni anlamak için başını biraz daha eğmek zorunda kaldı. Ama Melike geleni çoktan görmüştü. Hemen Arel'e döndü. Şimdi ne yapacaktı?

"Arel, yalvarırım gidelim. Lütfen. Lütfen!"

"Dur bakalım daha bunun derdi neymiş!"

"Arel... Arel inme dur!"

Melike, kendini dışarı atan Arel'den sonra o da inmişti arabadan. Karşıdan gelen Tunç'tu. Kavga çıkacaktı hissediyordu. Bu adam neden uğraşıyordu ki! Geç kalmıştı işte! Tüm bunlara geç kalmıştı!

"Ben sana dedim Melike! Senin için ayrıldım dedim bana gel dedim. O adamı sevmiyorsun dedim. Şimdi bu adamla evlenmeye mi gidiyorsun?"

"Tunç-"

"Ulan sen beni deli mi edeceksin! İlla vurayım, kırayım, parçalayayım mı seni. Laftan da anlamıyorsun la! O artık benim karım ne demek gel bana! Sen dur ben sana şimdi çok güzel geleceğim."

Arel, ceketini çıkarıp yere atarken Melike panikle yanına kadar geldi.

"Arel, dur ne olur dur! Lütfen! Hadi gidelim. Bak geç kalacağız! Hadi ne olur?"

"Melike, çekil şuradan gelsin bakalım nasıl geliyor!"

Tunç, gözlerini ahlaksızca Melike'ye dikip göz kırpınca Arel delirmişti artık! Melike'nin elini kolundan nazikçe çekip gözleriyle burada dur derken, sonradan bakışlarını asıl sahibine döndürdü.

"Geleyim yavrum. Geleyim! Hatta geldim bile!"

Arel, yumruğunu tek hamlede Tunç'a sallayınca Melike'nin ağzından bir çığlık kopmuştu. Ne yanlarına gidebiliyor ne de yerinde durabiliyordu. 'Allah'ım ne yapacağım ben! Aral'ı mı arasam!' Melike hızlıca kendine gelip telefonundan Aral'ı aradı. Çok geçmemişti ki Aral cevaplamıştı.

"Minik, bu kadar çabuk mu özledin beni?"

"Aral, Aral lütfen çabuk gel! Arel... Arel, kavga ediyor. Bir şey olacak! Lütfen çabuk gel!"

"Ne kavgası Melike ne diyorsun neredesiniz?"

"Biz çok uzak değiliz hemen evin aşağısındaki asfaltta yolun kenarındayız ne olur çabuk gel!"

"Geliyorum güzelim. Hemen geliyorum. Ben gelene kadar kıpırdama olduğun yerden Arel'in sağı solu belli olmaz zarar vermesin sana. Geliyorum ben!"

Telefonu kapatıp yeniden Arel'e seslendi ama ne Arel duyuyordu ne de vurmaktan vazgeçiyordu. İki dakika sonra Aral'ın arabası çekilmişti arkalarına. Hızla inişini gördü abisinin. Arel'i zorlukla çekmişti Tunç'un üzerinden ama Tunç durmuyor söylenmeye devam ediyordu.

"Ne oldu? Melike bir tek beni sevdi bir tek beni seviyor. Sen onun için hiç kimse bile olamazsın? Melike yanıma gel ve buradan gidelim. Götüreyim seni buradan-"

İSTEMESEN DE BENİMSİN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin