Sabah gözlerimi açmamla yavaş yavaş yatakta doğruldum. Saate baktığımda sabah 10 olduğunu gördüm. Yataktan çıktım banyoya gittim başımda sargı olduğu için sadece vücudumu yıkadım. Sonra da sıfır kol bir üst ve eşofman altı giydim spor ayakkabımı da gitmemle ayağa kalktım.
Boy aynasından kendime baktım güzel olmuştu. Telefonumu almamla cevapsız aramaları gördüm. Dün eve geldikten sonra kendimi odaya kapatmıştım. Erenler gelse de onları görmemiştim.
Eren'in adını görmemle üstüne tıkladım.
"Sonunda bee!"
Eren'in sesiyle yüzümü buruşturdum.
"Kardeşim odana kapanman bitmiş sanırım"
Evet şu an Eren'i aradığım için pişman oldum. Niye arıyorsam.
"Eren iğrenç sesini duymamla başıma ağrı girdi"
"Ama üzüyorsun beni"
Görmese bile göz devirdim.
"Eren bugün bize geliyor musunuz?"
"Tabii ki de yola çıktık bile 10 dakikaya oradayız"
Bu kadar erken gelmesinin nedeni ben değil Sultan ablanın kahvaltısı olduğunu biliyordum. Sanırsın evinde aynısı pişmiyor.
"İyi kapatıyorum o zaman"
"Kanka Sultan ablaya söylesene menemen yapsın"
"Az ye uşak tut Eren"
"Var ama evde"
Konuştuktan sonra gülmesiyle telefonu yüzüne kapattım.
Odadan çıktıktan sonra aşağıya doğru yürümeye başladım.
"Sultan abla sana zahmet olacak ama Eren için şu meşhur menemeni yapabilir misin? Yapmam dersen sorun değil yemesin ay-"
Salona gelmemle sustum çünkü salondaki koltuğumuzda şırasıyla.
Kerem, Balın, Baran, İsak ve Barın vardı. Şimdi düşününce bunların ne farklı isimleri vardı.
Hepsini şöyle süzdükten sonra gülümsedim. İsak ve Barın dışındakilerde gülüyordu.
"Hoş geldiniz"
"Hoş bulduk"
Balın hızla yerinden kalktı
"İyisin değil mi ne kadar korktum bilemezsin. Allah o Özgür'ü bildiği gibi yapsın. Şuna bak yüzünü ne hale getirmiş. İki gündür nasıl dayandım bilemezsin. Barına dedim hemen gidelim yok dedi birkaç gün dinlensin sanki gelip ne yapacağız oturacağız hafif bir sohbet başka da bir şey yok. Sanki parti verip seni yoracağız. Allah aşkına bak böyle durmuşum seni yoruyor muyuz"
Bu kız her seferinde beni şaşırtmayı beceriyor. Şu an cümlenin sadece sonunu hatırlıyorum.
"Bak eğer seni yoruyorsak söyle hayır yani ona göre dav-"
Kapının çalmasıyla heyecanla konuştum.
"Ben baktım"
Hızla kapıya doğru yürüdüm. Eren beni ikinci defa kurtarıyorsun. Kapıyı açmamla Eren gülerek bana sarıldı
"Karşim"
Eren bu yılışık haline laf edemeyecek kadar mutluyum. Sonra Sarp ve Gizeme de sarıldım.
"Hoş geldiniz"
Tam yürüyeceklerdi ki onları durdurum
"Bakın içerde diğer okulumdan arkadaşlarım da var boş boş konuşmayın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizcik | Gay
General FictionKoridorun sonuna gelmiştim ki bana çarpan bedenle sendeledim. Ulan o nasıl bir çarpmaktır. Bana çarpan bedene döndüm. Hayvan herif omzumu çürüttü "Yuh! Önüne baksana ayı " Dudağı alayla kıvrıldı "Bana mı diyorsun" Eliyle kendini gösterince bu sef...