15

9.8K 648 36
                                    

Eren ve Sarp'ta gittikten sonra hızla abimin çalışma odasına doğru gitmeye başladım. Merdivenlerden çıktıktan sonra kapıya doğru varınca iki kez tıklattım.

"Gir"

İçeriye girdiğimde abim ve Yavuz abi iş üzerine konuşuyorlardı. Abim bana baktı ve önündeki dosyayı imzaladıktan sonra Yavuz abiye uzattı.

"Yavuz bunları şirkete götür Sibel hanımda bakacak"

Yavuz başını tamam anlamında salladı. Yavuz odadan çıkınca ben de kendimi odadaki koltuğa attım.

"Başın mı ağrıyor Deniz"

Başımı olumsuz anlamda salladım. Oturduğum yerden doğruldum.

"Demin aşağıda söylediklerin doğru muydu"

Abim kaydımı alacağını söyledikten sonra içerisini bir sessizlik hâkim almıştı. Sonra da konu kapanıp gitmişti.

"Evet o okula bir daha gitmeyeceksin. Sana bunu yapan çocukla aynı okulda kalmaya devam edecek değilsin"

Yerimde dikleştim

"Yoksa sevinmedin mi? O okula gitmemek için ne dil dökmüştün bana"

Gülümsedim.

"Tabii ki de sevindim. Eski okulumu özlemiştim. Sadece şaşırdım"

Aslında ne kadar sevinmiş olsam da içimde anlamadığım küçük bir duygu vardı.

"En çok da babamın bunu kabul etmesine şaşırdım"

Abimin yüz ifadesinin değişmesiyle gülümseyerek yerimden kalktım.

"Babamın bundan haberi yok sanırım"

Güldüm.

"O zaman ben aynı okuldan devam"

Abim başını olumsuz anlamda salladı

"Hayır ben babamla konuşacağım merak etme kab-"

Elimle abimi durdurdum.

"Abi bence birbirimizi kandırmaya gerek yok. İkimiz de babamın bunu kabul etmeyeceğini biliyoruz"

Abimde ayağa kalktı.

"Deniz emin ol babam kabul edecektir"

Daha çok güldüm.

"Abi ben artık kandırdığın o küçük çocuk değilim. Anlıyorum her şeyi en çok da babamın duygularını."

Bir şey dememesi için gülerek kapıya doğru gittim.

"Neyse ben dinleneyim. Çabuk iğleşeyim okulum var malum. Sana da iyi çalışmalar"

Konuştuktan sonra odadan çıktım.

3 gün sonra.

Şu Özgür'ü bir yerlerde görüp sarılıp teşekkür edecek kıvamdayım şu an.

İlk defa kavga etmem işe yaradı. Şu an arabam ve kartlarım bana geri geldiler. İlk duyduğumda inanmadım ama doğru. Eski okuluma gidemiyorum ama en azından o Allah'ın belası otobüse bir daha binmeyeceğim.

"Yavaş sür şunu Deniz"

Gülerek abime döndüm. Arabayı o Yada Yavuz abi sürmek istese de izin vermemiştim.

"Peki abiciğim"

Yanımda oturan Yavuz abiye döndüm.

"Abi siz benim okulda ne yapacaksınız"

Ne kadar abime sormuş olsam da bana cevap vermedi.

"Demir müdür ile konuşacak"

Aynadan abime baktım.

"Abi şu Özgür olayı bir kapanmadı gitti"

Abimin kaşları çatıldı.

"Onun içinde gidiyorum ama asıl önemli olan o değil. Fazıl amca benimle görüşmek istemiş"

Bu arada okulun müdürü babamla lise arkadaşı. Zamanında liseyi beraber okumuşlar. Sonra da Fazıl amca o liseye önce öğretmen olarak girmiş işte sonra da müdürlüğe kadar çıkmış.

Arabayı park etmemle arabadan indik. Arabayı okulun içine park edemediğim için okulun dışına park etmiştim. Beraber içeri girmemizle  ilk merdivenlere dayanmış Özgür'ü gördüm. Beni görmesiyle yüzünde bir gülümseme oluşu. Ben de ona güldüm ve baş selamı verdim.

Abim bana döndü.

"Ben içeriye gidiyorum burada Yavuz ile beni bekle"

Abim gittikten sonra okulun bahçesine göz gezdirdim. İlerde bana arkası dönük Barını görmemle gülümsedim. Adamı deri ceketinden tanırım ben. Sanırım abim gelene kadar onunla uğraşabilirim.

"Yavuz abi ben beş dakikaya geliyorum"

Konuştuktan sonra hızla onun yanına gittim. Arkası dönük telefonla konuştuğu için beni görmüyordu. Arkadan ellerimle gözlerini kapattım.

"Bil bakalım ben kimim"

Konuşmamla sinirle bir nefes verdi.

"Dayak yememek için hemen ellerini çek"

Sert sesiyle hızla ellerimi çektim. Çünkü döverdi biliyorum.

Bana dönünce kocaman gülümsedim.

"Ne işin var senin burada"

Gülümseye devam ettim.

"Duydum ki hasretime dayanamamışsın ben de geleyim dedim"

Bu sefer o güldü

"Biz sevinçten kına yakmıştık"

Avuç içlerini göstermesiyle şaşkınca kaşlarım havalandı.

Harbiden de yakmışlardı.

Ellerini tuttum ve kendime doğru çektim. Harbiden kınaydı bu

"Yaktın mı gerçekten?"

Önce tutuğum eline sonra yüzüme baktı. Yavaşça elimdeki elini kendine çekti.

"Ne yakacağım oğlum. Ben gitmeni düşünmedim bile. O kadar takmadım seni"

Elim kalbime gitti

"Duydun mu?"

Konuşmamla göz devirdi.

"Allah rızası için sus"

Kaşlarım çatıldı.

"Beni şimdi niye bozuyorsun sen!"

Ayaklarıma dolanan benekliyi kucağıma aldım

"Ben oğlumuzu da alıp babamın evine gidiyorum. Sakın geleyim deme"

Sinirle soludu. Eli omzuma gitti ve sıktı.

"Bana bak Deniz misin dalga mısın her neysen. Benimle uğraşmaya bir son ver. Çünkü daha beteri olur. Seni değil bu okuldan bu şehirden göndertirim"

Omzumu çürüttü hayvan!

O nasıl bir sıkmadır!

Yavaşça ona doğru yaklaştım. Ve kulağına doğru eğildim.

"Yaa bırakmasam "

Konuştuktan sonra geri çekildim. Gözleri kocam açılmış öyle duruydu.

Bu haline gülmek istesem de gülmedim.

Benekliye döndüm

"Hadi benekli biz gidelim baba bizi öldürmeden"

Hızla Yavuz abiye doğru yürümeye başladım.

Allahım ne güzel eğlence çıktı bana

Denizcik | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin