"Beni omegan yap."
Chanyeol duyduğu şeyi bir süre idrak edemedi. "Ne yapayım?"
"Omegan."
"Bi-bir saniye. Bir saniye bekle." Bacaklarında güç kalmadığında yatağa oturdu ve elleriyle yüzünü kapattı. "Baekhyun, nereden çıktı bu?"
"Bu konu her zaman aklımın bir köşesinde duruyordu. Sonunda olmak istediğime karar verdim."
"Hayır. Buna hep karşıydın. Neler oluyor?" Chanyeol kafası karışmış bir şekilde ona bakıyordu. Yüzü oldukça şaşkındı ama gözleri durmadan bal rengine kayıp tekrar kahveye dönüyordu. Sanki Baekhyun'a bunun şaka olmaması için yalvarıyor gibi yavru köpek bakışları atıyordu.
"Artık değilim." Baekhyun da yanında oturup elini tuttu. "Gerçekten istiyorum."
"Bu sonradan dönebileceğin bir karar değil."
"Biliyorum. Bana yardım edeceksin nasıl olsa. Korkmama gerek yok."
"Evet ama..." Chanyeol'un yanakları kıpkırmızı olmuştu. "Bunu diyeceğini hiç düşünmediğim için bu fikri çoktan unutmuştum... Şimdi biraz ani oldu."
"Evet, biraz ani söyledim sanırım."
"Bunu istediğinden emin misin?" Chanyeol oldukça ciddi bir yüz ifadesiyle ona bakıyordu. "Önceden avcı olduğun için bu süreci ağır geçirebilirsin. Hatta, kesin çok ağır geçireceksin."
"Ama sen yanımda olacaksın. Sorun değil."
"Baekhyun..." Chanyeol bir anda öne atılıp sevgilisinin boynuna sarıldı. Bir süre birbirlerine olabildiği kadar sıkı sarıldılar. "Pekala... Ne zaman olmasını istersin? Bence yıl dönümümüzde-"
"Şimdi."
Chanyeol ikinci bir şok dalgasıyla kendini yatağa bıraktı. Baekhyun'un elleri vücudunda dolaşmaya başlamıştı bile. "Şimdi olmasını istiyorum."
"Eğer biraz daha düşünürsen bundan vazgeçeceğini düşünüyorsan ve o yüzden şimdi olmasını istiyorsan..."
"Hayır, fikrim değişmeyecek. Şu anın doğru an olduğunu düşündüğüm için bunu söylüyorum."
Chanyeol bir süre gergince dursa da sonunda ayağa kalktı. "Pekala... Yani bundan eminsin."
"Bir yeri falan imzalamamı istiyor musun? Eminim işte!" Baekhyun hazır olduğunu belirtmek ister gibi ellerini çırptı. "Ne yapmamız gerekiyor?"
"Basit bir işlem." Chanyeol ona yaklaştı ve kendi bileğini gösterdi. "Kanımı içmen gerekiyor."
Baekhyun bir süre duraklayıp ona baktı. "Ah... Şey, tamam..."
"Ve sonra benim seni kısa süreli bayıltmam gerekiyor." Chanyeol utanmış bir şekilde başını eğdi. "Sevişirken."
"A-anlamadım?"
"Ölüme çok yakın bir noktadayken dönüşme başlarsa daha hafif atlatırsın." Chanyeol onun korkmuş bakışlarını gördüğünde uzanıp dudağını öptü. "Bundan her an vazgeçebilirsin. Henüz hiçbir şeye başlamadık."
Baekhyun cesaretini toplamak ister gibi bir süre nefes aldı. "Her şeyin yolunda gideceğine söz veriyor musun?"
"Evet."
"O halde yapalım."
Chanyeol sonunda tişörtünü ve pantolonunu çıkardı. "Jongin bizi duyacak."
"Daha önce de duydu." Baekhyun gülerek kendi üstündekilerden kurtuldu ve Chanyeol'un kucağına yaklaştı. İkisi de birbirden kırmızıydı. Baekhyun onun patlayacak gibi duran suratına baktı ve kahkaha attı. "Bu kadar gergin bakma, beni de geriyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When The Night Falls || ChanBaek
FanfictionDolunay parlıyor yukarıda, Ve kaçsan iyi olur, Kurtlar oynamaya çıktığında.