With You

718 99 66
                                    

Büyük salonda herkes yorgun bir şekilde oturuyordu. Sehun sessizce bir köşede Luhan'ı düşünüyor, Moonbyul hala uyukluyor ve Baekhyun da yaralarına pansuman yapıyordu. 

Kyungsoo oturduğu yerde kollarını iki tarafa açtı ve iyice esnedi. "Baek."

"Hmm?"

"Chanyeol ve Junmyeon bayağıdır ortalarda yok."

"Evet..." Baekhyun da bunu fark edip etrafa bakındı. "Belki de Chanyeol'un yaraları fazla uğraştırıyordur."

"Olabilir. Yeol'un güçleri de gitmiş mi?"

"Güçleri duruyor ama sürüyü bırakmak istemiyor."

"Artık bir sürüsü yok ki. İstemese ne olacak?" Kyungsoo gülerek yanına geldi ve Baekhyun'un koluna dokundu. "Seni yanına çıkarmamı ister misin? Merdivenlerden tek başına çıkamazsın."

Baekhyun bir süre durakladı. Chanyeol'un büyük bir şok yaşadığını biliyordu, belki de onu yalnız bırakmalıydı. 

Hayır, diye düşündü. Chanyeol ne kadar göstermese de yalnızlığı sevmiyordu. Belki bunu sadece Baekhyun anlayabilmişti ama bu yeterliydi bile. "İyi olur."

Zar zor merdivenlerden çıktı ve odaya yaklaştı. Tam girecekten Junmyeon odadan çıktı ve sırıttı. "Ne var? Neden öyle güldün?"

"Yok bir şey." Junmyeon ve Kyungsoo onu bırakıp gittiğinde kulağını kapıya yasladı. İçeriden hiçbir ses duymuyordu. Kapıyı araladığında Chanyeol'u çalışma masasında buldu. Gergin bir şekilde kitapları karıştırıyordu.

Baekhyun'un geldiğini fark edince kitapları saklamaya çalıştı ama ardından onun her şeyi bildiğini hatırladı. "Bunun nasıl mümkün olduğunu anlamıyorum. Habercilerin böyle bir gücü olduğu yazmıyor hiçbir yerde." sinirle kitabı işaret etti. "En güçlüleri ölülerle konuşabilir diyor, başka bir şey yazmıyor! Nasıl güçlerinizi alabilir?"

"Kyungsoo onu bildim bileli bize gelecekten haber veriyordu. Güçlerini zaten kullanıyordu, sadece ismi yoktu. Şimdiye kadar çok güçlenmiş olmalı."

"Ama..." Chanyeol gözlüğünü taktı ve kütüphanesinden birkaç kitap daha aldı.

Baekhyun odadaki pikaba yaklaştı ve CD koleksiyonunu karıştırdı. Frank Sinatra'nın I Love You Baby parçasını bulduğunda gülümsedi ve dikkatlice yerleştirdi. Sakin melodi çalmaya başlarken eşlik ediyordu.
"You're just too good to be true,"
Gerçek olmak için fazla iyisin.
"Can't take my eyes of you."
Gözlerimi senden alamıyorum.

Yavaş adımlarla Chanyeol'un yanına geldi ve arkasından sarıldı.
"If you feel what i feel, please let me know."
Eğer sen de benim gibi hissediyorsan lütfen söyle.

İyice öne eğilip yanağındaki yaraların üzerine birkaç öpücük kondurdu.
"Baekhyun, müzik havamda değilim."

Baekhyun bunu duymamış gibi ona sıkı sıkı sarılmaya ve hafifçe sallanmaya devam etti.
"I love you baby,"
Seni seviyorum, bebeğim.

"Baekhyun..."

Baekhyun sonunda pes edip Chanyeol'un yanına oturdu. "Chanyeol... Bunun nasıl büyük bir şok olduğunu biliyorum ama inan bana, hayat tamamen insan olarak bundan pek de farklı değil. Ayrıca güçlerini kaybetmiş de değilsin."

"Bir sürüm olmadıktan sonra ne işe yarar ki? Bu halde kimseye bir yararım dokunmaz."

"Bana çok yararın dokundu." Uzanıp sıkıca ellerini tuttu. "Yanında güvende hissettiğim tek kişi sensin. Seni orada gördüm, Chanyeol. Sayıca fazlalardı ama kendini amcalarımın önüne attın."

When The Night Falls || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin