It's Like Staring At A Burning Sun

1.9K 327 147
                                    

Bölüm şarkısı: Paul Anka- Put your head on my shoulder

***********

"Moonbyul!" Baekhyun kafasını telefondan kaldırmadan bağırdı. "Bizim adamı öldürdün!"

Moonbyul da kendi telefonuna gömülmüştü. "Nasıl yani?"

"Sarı şapkalılar biziz! Neredesin? Mermi vermen lazım bana."

"Şu sen değil misin işte?" Moonbyul Baekhyun'un karakterinin yanına gitti ve silahı vermek için ekrana dokundu.

"Moonbyul-" Baekhyun cümlesini bitiremeden ekranda oyunun bittiğini söyleyen yazı belirdi. "Yanlış yere dokundun..."

"Ha, sanırım yanlışlıkla ateş ettim."

"Hadi ya?" Baekhyun güldü ve telefonu yana fırlattı. "Olsun. Yeni öğreniyorsun, bir dahakine iyi oynarsın."

O sırada Sehun, Jongin ve Junmyeon da salona girmişti. Baekhyun su içmek için ayağa kalktı ve etrafa bakındı. "Kyungsoo nerede?"

"Odada. Biraz başı ağrıyordu sabah."

"Kyunysoo'nun son zamanlarda başı çok ağrıyor."

"Migreni var." Junmyeom omuzlarını silkti. "Yapabileceğimiz bir şey yok yani."

Jongin sessizce Moonbyul'un arkasına yaklaştı ve kulağına eğildi. "Yeol nerede?"

"Odasında. Kafayı yemek üzere."

"Neden?"

"Kızıl Ay gelirken evde bu kadar çok kişi olması onu geriyor. Ayrıca dünden beri Solar ve Luhan'a ulaşmaya çalışıyor ama başaramadı."

"Ups, sinirli zamanı yani."

"Öyle. O yüzden hiç bulaşmadım."

Baekhyun o sırada mutfaktan iki tabağa da sabahtan kalan kahvaltılıklardan koydu. "Ben Kyungsoo ve Chanyeol'a yiyecek bir şeyler götüreceğim. Hiç odalarından çıkmadılar."

"Şey," Jongin onun önünü kesti. "Yeol'u rahatsız etmeni önermem."

"Rahatsız etmeyeceğim ki, tabağı bırakıp geleceğim."

"Acıkmış olsaydı aşağı inerdi. Bence gitme."

"Hadi ama, hiçbir insan bu kadar saat aç durmaz." Baekhyun koşarak merdivenleri çıkarken Jongin gözlerini devirdi.

İyi de biz insan değiliz zaten.

*****************

"Kyungsoo? İçeri geliyorum." Baekhyun kafasını içeri uzattı. Kyungsoo yatağın içinde dönüp duruyordu. "Sana yiyecek bir şeyler getirdim."

"Teşekkürler."

"Baş ağrın ne durumda?"

"İdare eder." Kyungsoo ağzına küçük bir zeytin attı. "Junmyeon bana birkaç ilaç verdi. Daha iyiyim."

"O zaman aşağı gelsene, tüm gün yatmak iyi bir şey değil."

"Bugün sadece uyumak istiyorum gerçekten." Kyungsoo elini salladı. "Beni merak etmeyin. Bir şeyler yiyip geri uyurum muhtemelen."

"Pekala, patron sensin." Baekhyun odadan çıktı ve kapıyı kapatmadan önce gülümsedi. "İhtiyacın olursa seslen."

Onu odada bırakıp elindeki diğer tabakla Chanyeol'un odasına yaklaştı. Kulağını kapıya dayadı ama hiçbir ses duymadı. Belki de hala uyuyordu.

İki kere kapıyı çaldı.

"Beni yalnız bırak Jongin!" Sesi inanılmaz sinirli geliyordu. "Size daha kaç kere söylemem ger-"

When The Night Falls || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin