Hunger is Burning Like a Flame

1.6K 219 111
                                    

Baekhyun kendine geldiğinde kendini ormanın ortasında buldu. Buraya nasıl geldiğini hatırlamıyordu. Uyur gezerlik mi yapmıştı? Mantıklı değildi, uyumak için henüz çok erkendi ve böyle bir hastalığı da yoktu.

"Chanyeol?" Sevgilisinin bal rengi gözleri gözünün önüne geldiğinde tüyleri ürperdi. Bilincini kaybetmeden önce en son hatırladığı şey o gözlerdi. Bir şekilde hem çok yabancı, hem de çok tanıdıklardı. Evi göremiyordu, tanıdık hiçbir yer göremiyordu. "Sehun? Kyungsoo?" 

"Baekhyun!" Babası ve amcaları bir anda önünde belirince neredeyse bayılacaktı. "Baba?"

Şaşkınca ailesine baktı. Herkesin elinde garip silahlar ve hayvan tuzakları duruyordu. Babası gururla arkasını dönüp amcalarına baktı. "Bakın, sesimizi duyup geleceğini söylemiştim. Aynı babası gibi çok güçlü." Mutlu bir şekilde Baekhyun'un omzuna vurdu.

"Siz... Nasıl buldunuz burayı? Ben nasıl geldiğimi-"

"Hatırlamaman çok normal. Daha yenisin." Babası kolunu oğlunun omzuna doladı ve kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Geri dönmem lazım baba... Chanyeol beni evde bulamazsa çok endişelenir."

"Chanyeol da kim?"

Baekhyun yüzüne kocaman bir gülüş yerleştirdi ve babasına baktı. "Erkek arkadaşım. Aslında hazır gelmişken belki tanışabilirsiniz!"

"Uzun zamandır sevgilin olmayınca erkeklerden vazgeçtin sanmıştım." 

"Üzgünüm." Baekhyun yüzündeki sırıtmayı silmeden ona bakmaya devam etti. Babası hiç onaylamamıştı ama sert bir şekilde karşı da çıkmamıştı. Aralarında hiç konusu da geçmezdi. İkisi de birbirlerini bu şekilde kabul etmişti. "Ama cidden baba, burada ne arıyorsunuz?"

"Buralar bizim için cennet. Kızıl Ay zamanı yaratıkların hepsi buraya doluşur."

"Kızıl Ay?" Baekhyun bunu daha önce birkaç kere daha duymuştu. Evde oldukça bahsettikleri bir şeydi ama hiç dikkat etmemişti. 

"Beslenmemiz gereken dönem." Babası mutlu bir şekilde amcalarını gösterdi. "Yılın bu zamanlarında amcanlarla hep ortadan kayboluruz, biliyorsun."

"Biliyorum."

"Avlanmaya geliyoruz." Elindeki büyük kapanı gösterdi. "Özellikle kurtları."

Baekhyun'un gördüğü kapan onu kampın ilk gününe götürdü. Zavallı kurtlardan birini kendisi kurtarmıştı. İncelemek için tuzağı eline aldığında ilginç bir şey fark etti. Tuzağın ağızlığındaki deseni bir yerden tanıyordu. Hafızasını biraz zorladığında Chanyeol'un omzunu boydan boya kaplayan yaranın aynı şekillere sahip olduğunu hatırladı. 
"Hayvanları neden avlıyorsunuz?"

"Onlara tam olarak hayvan denemez. Kurt adamlar." 

Baekhyun boş boş babasına bakmaya başladı. Belki de yanlış duymuştu. Ellili yaşlarındaki biri kurt adamlara inanıyor olamazdı herhalde? "Baba..."

"Byun Baekhyun, taşıdığın soyadını daha iyi anlama yaşın geldi de geçiyor bile. Oldukça köklü bir aileden geliyorsun, o yüzden de oldukça güçlüsün." 

"Anlamıyorum?"

"Biz avcıların hayatta kalmak için yaratık gücüne ihtiyacı vardır. Bir parça güç emmek bile bizi diğer seneye kadar tutar."

"Baba, dediğin şeyleri kulağın duyuyor mu?" Baekhyun gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu. Oldukça garip bir durumdaydı çünkü onun dışında kimse gülmüyordu.

When The Night Falls || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin