Bölüm şarkısı: Frank Sinatra- Strangers In The Night 💙
*****
Jongin şehirden getirdiği bir sürü çikolata ve abur cuburla eve daldı. Chanyeol hızla ona koştu ve poşet dolusu çikolatayı kucağına aldı. "Biraz daha geç kalsaydın Moonbyul beni parçalayacaktı."
Hızla yukarı koşarken Baekhyun'un odasının açık olduğunu gördü. İstemsizce kafasını uzattı. Kyungsoo'yla sohbet ediyorlardı. Onları rahatsız etmeden Moonbyul'un odasına geçti.
"Moonbyul, çikolata getird-" İçeri girdiğinde Moonbyul'un Sehun'u boğmak üzere olduğunu görmüştü. "Moonbyul!"
Chanyeol onlara yaklaştığında kahverengi gözleri sarıya döndü ve doğrudan Moonbyul'a baktı. Hiçbir şey demesine bile gerek olmamıştı. Hafifçe hırladığında Moonbyul yavru kedi gibi kenara çekildi.
Sehun sonunda nefes alabildiğinde birkaç kez öksürdü. "Beni ciddi ciddi boğmaya çalıştı!" Sehun korkmuş bir şekilde Chanyeol'un arkasına saklandı.
"Moonbyul, neden Sehun'u öldürmeye çalıştığını öğrenebilir miyim?"
"Uyandığımda dibimde duruyordu! Sapık gibi beni izliyormuş!"
"Odan kan kokuyordu, ben de merak edip girdim!"
"Reglim çünkü, aptal!" Moonbyul gözlerini devirip yatağına uzandı. "Vampirlerden nefret ediyorum."
Sehun ona dil çıkarıp odadan çıktığında Chanyeol elindeki poşedi yatağa fırlattı. "Çikolata."
Moonbyul kıtlıktan çıkmış gibi eline gelen ilk gofreti yemeye başladı. "Chanyeol..." Moonbyul acıyla inleyip arkaya yaslandı. "Daha önce hiç bu kadar kötü olmamıştım."
"Evet, seni hiç böyle görmedim." Ona yaklaştı ve yavaşça yatağın kenarına oturdu. "Ağrın var mı?"
"Tahmin bile edemezsin." Moonbyul'un gözleri buz mavisi ve kahverengi arasında gidip geliyordu. Kendini kontrol edemediği belliydi. "Ayrıca... Hiç rahat hissetmiyorum. Evde çok fazla erkek var... Hepsi kanın kokusunu alabiliyor muhtemelen."
"Sorun değil." Chanyeol elini uzatıp uzun saçları okşadı. "Sen evin prensesisin, eğer rahat etmeni sağlayacaksa hepsini evden yollarım. Tamam mı?"
Moonbyul mutlu bir şekilde gülümsedi ve başını Chanyeol'un göğsüne yasladı. "Son zamanlarda bizimle çok ilgilenmedin."
"Biliyorum, üzgünüm." Moonbyul'un alnını öptükten sonra sıkıca sarıldı. "Sadece... Solar ve Luhan'dan haber alamadığım için çok gerginim bu aralar."
"Ayrıca Baekhyun da var, değil mi?"
"Eh, bir de o var. Evet."
"Senden hoşlanıyor." Moonbyul ağrıyan karnını tuttu. "Senin de bu kadar çok gülümsediğin başka bir zaman hatırlamıyorum."
"Onu hayatımıza sokmak istemiyorum. Bunu ona da söyledim ama... Anlamadı. Anlamasını beklemiyordum."
"Bence başına gelebilecekleri kabul etmeye hazır gibi duruyor."
"Başına gelebilecekler hakkında hiçbir fikri yok da ondan."
Moonbyul dudaklarını büzdü. "Hadi ama! Biraz kendine izin vermen gerekmiyor mu? En son ne zaman biriyle çıktın?"
"Hatırlamıyorum."
"Baekhyun bence iyi biri. Ayrıca çok da yakışıklı. Beni biliyorsun. Öyle kolay kolay onay vermem."
"Biliyorum." Chanyeol derin bir nefes aldı. "Keşke her şey dediğin kadar basit olsa. Baekhyun'la olmak için önce tüm riskleri göz önüne alıp-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When The Night Falls || ChanBaek
FanfictionDolunay parlıyor yukarıda, Ve kaçsan iyi olur, Kurtlar oynamaya çıktığında.