-Birbirinden yakışıklı ve kana susamış vampirlerle dolu bir apartman...
-Mina sadece bir insan!
Dişlerini boynuma geçirdiğinde sıcak bir sıvı boynumda aşağıya doğru inip tişörtümü ıslattı. "Ah!"
dudaklarının kenarı hafifçe yukarıya doğru kıvrıldı;...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Önsöz
Vampir Operası
1.bölüm
Merhaba, Öncelikle bu hikâyeye başlama sebebimin klişe vampir+ kurtadam hikâyesi yazmanın dışında bu iki ırkın ölümsüz aşkın ruhlarımıza işlemesini istediğimdendir. Vampirler için onlara sunulan sonsuz yaşamın kıyısında yanınızda bir de yoldaş aramanız hiçte mantığa aykırı değildir. Bu susuzlukla kavruldukları zaman içerisinde iyi de olsa kötü de olsa yanınızda bir yoldaş istersiniz ve umarsınız ki o kişi doğru kişi olsun.
Bütün bunların dışında birbirinizden sıkılabilirsiniz fakat eğer aşkınız ve sevginiz gerçekse birbirinize dönüş yolunu bulursunuz. Kim onca zaman yoldan sapmamıştır ki? Biz insanoğlu bile yaşadığımız bu kısa ömürde kendimizi sorgulamadık mı? Neyin doğru neyin yanlış olduğunu, yaptığımız her hareketin her davranışın ne sonuçlar doğuracağını düşünmedik mi?
Vampirler için konuşmam gerekirse önlerinde uzun ve acı dolu bir yaşam var bence. Ölümsüz olmak her ne kadar kulağa hoş gelse de yıllar yılı gözlerinizin önünde sevdiğiniz, ya da sevmeye başladığınız, saygı duyduğunuz insanların doğumunu yetişkin olmasını ve ardından yaşlanmasını izlemek en sonunda da kaçınılmaz son olan ölümlerine şahit olmak...
Tıpkı kısa metrajlı bir film gibi sürekli ve sürekli...
İşte bu yüzden Vampirlere büyük bir sempati duyuyorum çünkü çok güçlüler. Hem mental hem de fiziki olarak. Ben ortaokul yıllarımdayken tanımıştım ilk olarak Vampir Günlüklerini. Kitapları çıkmıştı o dönem hemen ardındansa dizisi dörtnala takip etmişti kendilerini çünkü büyük bir kitle elde etmişlerdi. İnsanların elinde olmayana karşı duyduğu o açlık ve arzu... Bir de vampirlerin ve kurt adamların böyle seksi bir vücut olarak resmedilmesi aralarında yaptıkları kirli konuşmalar gün geçtikçe çekiciliğini arttırdı. Ben nedense bu tarz izlediğim filmlerde veya okuduğum kitaplarda her zaman ikinci çocuğu sevmiş onun tarafını tutmuşumdur. Zaten olaylar klişe; ana karakter kız onunla birlikte olması için yazılmış ana karakter erkeğe âşık olur ve sonsuza dek mutlu olurlar.-Ne büyük bir klişe! Olan her zaman ikincilere olur. Severler hatta ana karakterden daha çok severler fakat en sonunda ellerinde bir hoşçakal hakkını helal et le kala kalırlar. İşte bu yüzden Vampir günlüklerinde oynayan Damon'u herkes çok sevmişti. Gerçi benim kurt adamları sevmekle ilgilide bir sorunum yok:) Gayet sevilebilirler. Şöyle Vampirlerin dünyasına adım atmak sanki yasak bir meyveyi yemeye çalışmak gibi heyecanlı ve arzulu. Ama Kurt adamların dünyası bambaşka. Sıcak bir yuva geliyor akla çünkü sürüleriyle birlikte yaşıyorlar. Evlenebilir veyahut çocuk sahibi olabilirsin. Artık hangisini istersen:)
Sözün kısası; bu ölümsüz evrende bir yolculuğa çıkalım ve bu yolcuğun sonunda kimin kalıp kimin kalmayacağına birlikte karar verelim.
