Benim Alfa'm

634 29 10
                                    

     Ertesi gün hava soğuktu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

     Ertesi gün hava soğuktu. Kış bastırmaya başlamış, benimse Romanyada da işim bitmişti. Silas benim için en güvenlisinin bu olduğuna karar vereli çok olmamıştı. Ertesi gün alelacele Albert ile bir uçağa bindirildik ve kendimizi Amerika'daki ay taşı sürüsünün başında bulduk. Sürü üyelerinin beni gördüğüne pek sevinmedigini söyleyebilirim tabii  birkaçı hariç. Albert'ın Betası beni gördüğüne sevinmişti çünkü onu bir tek ben hizada tutabiliyordum. Benden önce ne kadar uçarı bir adam olduğunu söylememe gerek yoktu.

     İlk birkaç gün puslu havanın altında kurt talimine katılmam gerektiğine karar verdik. İnsanlar kurtlarda daha iyi anlaşıyordu. Hem fiziksel açıdan hem de ilişki açısından... Albert'ın devasa kurdu beni yanında gördüğü için çok mutluydu. Geçtiğimiz birkaç hafta onun için hiç de güzel geçmemişti. Kendisini gizlemek zorunda bırakılmıştı. Vampirlerle dolu bir sarayda ortaya çıkmasının tehlikeli olduğuna dair onu inandırmıştık. Tek istediğinin benim güvenliğim olduğunu iddia ediyordu ama boy göstermek istediğini ikimizde biliyorduk. Özellikle Silas'a karşı. Saldırıya uğradığımı duyduğu anda saraydaki herkesi paramparça edebileceğine dair ant içmişti. Kraliçe bana kafayı takmış son nefesimi almadan rahat durmayacağından emin olmamı gayet açık bir şekilde anlamamı sağlamıştı.

     "Mina! Odaklan." Kombat antrenmanında bir sonraki darbeyi yerken son duyduğum kelimeler bunlar olmuştu. Elsa vampirlere karşı oldukça savaş deneyimi olan bir kurt kızdı. Siyah küt saçlara ve koyu renkli bir tene sahipti. Gözleri kahve renkli ince ve uzun yapıdaydı. İnce dudakları pembe renkliydi. Yaklaşık bir altmış boylarında olmalıydı çünkü yan yana geldiğimizde aramızdaki boy farkını görebilirdiniz. Ben hemcinslerime göre her zaman biraz daha uzun olmuşumdur. Kaba ve suratsız görüntüsünün ardında tam aksine neşeli bir kişilik yattığını çok iyi biliyordum çünkü bu yönünü bir tek sevdiklerine gösterirdi. Bu da beni sevdiği anlamına geliyordu.

     "Of, sende bugün bir şeyler var konsantre olamıyorsun."

     "Üzgünüm devam edelim."

     "Hayır, yeterince çalıştık. Hem karnım zil çalıyor bir şeyler yemem lazım."

     "Joseph'in burger dükkanına gidebiliriz. Bu saatlerde çok yoğun değildir." Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşmişti çünkü Joseph'in burgerlerinin şakası yoktu. Oldukça lezzetliydiler ve en son gittiğimde birkaç kişinin parmaklarını yemek istediklerine şahit olmadım desem yalan olurdu. Albert'ın evinin sınırları küçük bir kasabayı kapsıyordu. Burada sürü rahat bir şekilde gezebiliyor ihtiyaçlarını karşılayabiliyordu. Kurt adam dönüşümlerinde kıyafetlerini onarabilmeleri için olmazsa olmazları terziler sürüdeki onca kişiyi doyurabilmek için alınması gereken gıdalar için gidilebilecek bir market ve tabi ki kurt kızlar için bir kuaför. Elbette, kuaför olmazsa biz kadınlar ne yapardık?

     Elsa sürüde Albert'ın güvenebileceği yegâne insanlardandı. Aslında koşulsuz şartsız her birine güveniyordu fakat Elsa ya canını emanet edebilirdi. Bu beni biraz kıskançlık krizine sokmuyor değildi fakat sürüdeki onlarca dişi kurdu düşünürsek bu duyguları bir an önce aşmam gerektiğini farkındaydım yoksa herhangi birisinin saçlarını elime almam kaçınılmaz olacaktı.

VAMPİR OPERASI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin