MAFYA VE DELİ KIZ

Kaç "

Merhaba;

Nasılsınız ?

Iyi okumalar..❤

Pencereden hala sırıtarak aşağıya bakıyordum.  Gördüğüm şey ikinci katta  olmamıza rağmen burasının alçaklığı ve bu tarafta korumaların olmayışıydı. Pencereyi açıp kafamı  dışarıya uzattığımda  bu taraflarda koruma yerine,   kameralar takıldığını görmüştüm.  Kısık sesle kendi kendime

-Beyinsiz adam ,hayır yani kamera ne demek ?

Hayatım boyunca kameralardan kaçmaya çalışarak yaşayacaktım sanırım. Hastahanede , bu evde...
!

Başımı  tekrar içeri sokup derin bir nefes vermiştim.  Hadi ama alışığım zaten kaçmanın bir yolunu illa ki bulurum, bulacağım da .

Pencereyi kapatıp odada bir sağa bir sola yürümeye,  plan yapmaya başlamıştım.

Kapının kilidinin açılma sesi ile derin bir nefes verip yavaş adımlarla köşeye geçmiş,  sırtımı duvara yaslayıp ellerimi önlüğümün cebine koymuştum. 

Aralanan  kapıdan içeriye giren mini etekli hizmetliyi görünce göz devirmiştim . Kadın tamamen içeriye girip, 

-Aşağıya inmeyecekmişsin. Kapı artık kilitlenmeyecek.

Suratındaki tavır ne dediğini umursamama engel oluyordu. 

- Geçmiş olsun. Iyi misin ? 

Kadının yüzünde oluşan şaşkınlık ifadesi her  açıdan  belli oluyordu.  Kendini toparlamak adına kaşlarını çatmış cevap  vermeye çalışmıştı. Ama sadece çalışmıştı çünkü orasını burasını açmaktan soğuk almış olacaktı ki , beyni işlevini durdurmuştu. 

- Ne saçmalıyorsun sen ! Ben hasta falan değilim.

Dudaklarımı bilmem dercesine büzüp , kaşlarımı hafifçe yukarı kaldırmış ve

-Bilmem . Konuşurken ki yüz hareketlerinden  anlık yüz felci geçirdiğini falan sandım.

Sinirlendiği belli oluyordu.  Bana doğru birkaç adım atmış,  önümde   durmuştu.

- Bana bak...

- Sana bakıyorum. 

-Beni sınama aptal..

Sözünü  bu defa kesen ben değilde  kapının  orada beliren adam olmuştu. Sesi, ürkütücü   derecede sertti . Hele ki yüz ifadesini hiç söylemiyorum. 

-Kendine  gel  !

Hizmetli başını hafifçe eğmiş, 

- Bana ilk karışan o ydu  Pars bey . Uzerime yürüdü ve saçımı çekti .

Demek ki adı Pars tı.  Seninle çok işimiz var Pars !

Kızın  küçük bir çocuk gibi şikayet etmesine,  göz devirip ellerimi göğsümde bağlamıştım.  Pars ona yüzünü buruşturup , yüksek sesiyle

-Çık odadan !

Kadın  odadan çıktığında , bakışları sonunda  beni bulmuş,  sorarcasına yüzüme bakmaya başlamıştı.   Derin bir nefes verip

- Tamam tamam ben karıştım.  Hadi şimdi çık odadan .

Bunlarla vakit harcamak istemiyorum çünkü benim daha önemli işlerim var . Kaçmayı planlamak gibi  !