MAFYA VE DELİ KIZ

eğlence anlayışım bu ?"

Heey merhaba ;

Eğlenceli bir bölüm ile beraberiz . Bol yorum yaparsanız sevinirim muuuah 💋

Iyi okumalar ...🫀

-----

Öğle saatleri  bahçenin bir köşesinde  oturmuş,  öylece gökyüzündeki geçen uçakları sayıyordum. Bu koca evde tek başıma olduğum yetmezmiş gibi, kocaman yerde yapacak tek şey dahi yoktu. Derin bir nefes vererek, kendime çektiğim bacaklarımın üzerindeki başımı biraz daha bastırıp, uçaklara bakmaya devam ettim. 

-Sekiz .

1 saate fazladır geçen uçak sayısı bile sekiz olurken , ben hala bu kapanda yanlızca  bir tanecik sorunu çözmeye çalışıyordum , sözde .!

-Biraz meyve ?

Duyduğum ses ile yorgun bakışlarımı çevirip,  baktığımda bana gülümseyen Cenk ile göz göze gelmiştik.  Yanıma ulaşıp, yere oturmadan dizleri üzerinde çöktü ve elindeki meyve tabağını aramızdaki boşluğa koydu. 

-Ye bakalım küçük kız. Zayıf düşmeni istemeyiz .

Yüzündeki keyifli  ifadeye rağmen , onu ilk defa bu kadar ciddi bir tonla konuşurken görüyordum. Üstelik bu kişi Cenk !

Oturuşumu dikleştirip , ondaki bakışlarımı çekerek aramıza koyduğu tabağa baktım. Üzüm,  elma , şeftali ve birçok başka meyve vardı.  Gülümseyip, üzümlerden bir tanesini alıp elimde incelemeye başladım. Sesimdeki alayla

-Meyve ? Hmm, iyilik meleğim beni düşünerek meyve tabağı hazırlamış ,öyle mi ?

Tamam belki bu olayların hiçbiri onun suçu değildi ama onlara karşı da kin beslemekten kendimi alamıyorum.  Sonuçta onları da bunca zamandır yanlış tanımış , hatta tanımamıştım.  Kim olduklarına dair şuan bile bir fikrim yok .
Başını yana yatırıp , sırıtarak

-Aslında hazırda buldum da denebilir.

Elimdeki üzümü ona atıp, samimiyetten uzak kısa bir kahkaha attım. 

-Hazırda bulduğun tek şeyin bu tabak olmadığına eminim.

Başını aşağı yukarı salladığında , bakışlarımı gökyüzüne kaldırdım.  Gökyüzünde süzülen büyük uçağa hayranlıkla bakarak, kendi kendime kısık bir sesle

-Dokuz .

-Dokuz olan ne ?

Sorduğu soru ile bakışlarımı uçaktan almadan cevap verdim

-Geçen uçak sayısı. 

Beni anladığını belli eden mırıltılar çıkardığında yerimde hareketlenip , ayağa kalktım . Hâlâ yerde dizleri üzerinde çökmüş ona , tepeden bakarak.

-Ne var biliyor musun? Farklı olabileceğini düşünmüştüm. Sen de onlar gibisin Cenk .

Arkamı dönüp eve doğru birkaç adım atmıştım ki, konuşması ile durup omzumun üzerinden ona baktım. 

-Tüh be, o zaman bende benimle dışarıda  bir yere kadar gelirmisin diye soracaktım. Anlaşılan ...

Üzümlerden birini ağzına atıp,  ayağa kalkmış ve elleri cebinde, yüzündeki yalandan üzüntü ile  bana bakmıştı. Vücudumu ondan yana dönüp, hızlanan kalbim ve  çatık kaşlarımla

-Ne saçmalıyorsun sen ?

Gülüp başını iki yana salladı ve çenesi ile evi işaret ederek .

-Koş ve hazırlan bakalım Arya.  Sanırım sizin şu akşam yemeğine kadar biraz kaçamak yapabiliriz.