hapis"

2.9K 163 65
                                    

3 gündür kaldığım bu odada sürekli aynı şeyleri görmekten oldukça sıkılmış,  sağa sola yürümeyi bırakarak derin bir nefes verdim.  Ne yapacağım hakkında hâlâ bir fikrim yok olması beni delirtmek üzere olan bir şeydi. Neden hâlâ buradayım ve neden hâlâ bu insanlarla aynı çatı altında yaşamak zorundayım? Bunun hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu.  Hatta bırak fikrimin olup olmamasını , Pars bu değer beni fena halde köşeye kıstırmıştı.

Ellerimi saçlarımdan sert bir şekilde geçirip, cama yaklaştım.  Buradan daha önce aşağıya atlayarak kaçmaya çalışmıştım fakat onda da ayak bileğim çok kötü olmuştu.  Bu yüzden buradan artık kaçamazdım,  ki bunun sebebi yanlızca canımın acımasından korkmam falan da değildi .Pars denen aptalın zaten odada olan tek pencereye de korkuluk taktırmış olması bir diğer etkendi. 

Pencereden gördüğüm kadarı ile Pars hâlâ evde yoktu.  Onu bıktırarak kurtulamam fakat bir nebze olsun içimi rahat ettirebilirim değil mi ?

Hızlı ve büyük adımlar ile kapıya ulaşmış kapıyı yavaşça aralayıp koridora çıkmıştım. Sessizce , kapılarla dolu olan bu koridoru es geçip , koridorun sonunda dönerek biraz daha ilerlemiş ve merdivenlerden aşağıya bakmıştım.  Merdivenin hemen ucunda yan yana duran iki iri bedenli koruma ile göz devirip , merdivenlerden aşağıya inmeye başladım.  Ayak seslerimi duydukları gibi her ikisi de başlarını omuzlarının üzerlerinden çevirip bana bakmışlardı .

Merdivenleri bitirdiğimde karşımdaki adamlar geçmem için bir yol vermemişler ,biri kulaklığına uzanırken ,diğeri sabit yüz ifadesi ile

- Arya hanım, bir şeye mi bakmıştınız ?

Salona göz gezdirmeye devam ettiğimde hazırlık olması şaşırmama neden olmuştu. Görünüşe bakılırsa bu akşam önemli misafirler  gelecek olmalıydı. Titrek bir nefes verip benden cevap bekleyen korumaya başımı iki yana sallayıp arkama döndüm ve indiğim merdivenleri yeniden yukarı çıktım . Uzun koridoru geçip tekrar benim içim hazırlanmış odaya girdiğimde kapıyı arkamdan sert bir şekilde kapatmaktan kendimi alıkoyamadım. 

-Aptal ! Ben burada hapiste gibi yaşamaya devam ederken sen gezeceksin öyle mi ?!

Sinirle söylediğim şey ile derin nefesler alıp veriyor , etrafı dağıtıyordum.  Etraftan kastım , benim için  doldurulmuş büyük bir dolap elbise ve gri bir yatak !

Köşeye geçip oturduğumda başımı geriye yaslayıp, düşünmeye başladım. Kendi hâlime ağlayamıyor , gözyaşlarım dahi benden hana değildi.!

-Düşün Arya düşün , madem kurtulamıyorsun onlara da rahat verme .

Son kez derin bir nefes alıp verdim ve dudaklarıma küçük bir gülümseme yerleştirdim. Madem kurtulamıyorum, bıktırırım.

  

    Hava iyice karardığında tam tahmin ettiğim gibi aşağıda bir davet vardı . Buradan aşağıdaki sesleri duymasam da pencereden gördüğüm kadarı ile epey gelenler vardı. Bu da yabancı dahi giremeyen bu evde ,bu sefer  bir davet olduğunun en büyük göstergesiydi.

Odamdan çıkıp,  dudağımdaki gülümseme ile elimdeki kovaya baktım.  Bunu ayarlamak ne kadar zor olsa da sonunda bir kova ve fırça bulmuştum. Uzun koridoru Pars ile misafirleri gelmeden gezerek akıllılık etmiştim.  Merdivenlere yakın bir yerde duran, misafir odalarından birine girip arkamdan sessiz bir şekilde kapıyı kapattım ve bu odadaki banyoya doğru ilerledim.  Elimdekileri banyoya bırakıp bu odadan çıktığımda, kalbimin hızla atmasını gözardı ederek , sakinliğimi korumaya ayrıca özen gösteriyordum.  Bu odadan çıkıp hızlı ve sessiz adımlarla yerini bildiğim Pars ın odasına girip arkamdan sessizce kapıyı kapattım . Oyalanıp , vakit kaybetmeyerek giyinme odasına girmiş onun takım elbiselerini olduğu dolaba yaklaşmıştım . Elbiselerin çoğu özel bir dikime sahip, bu yüzden de oldukça özenli ve temiz duruyorlar.  Elbiselerle bakınıp en özel olabilecek bir takımı aramaya başladım.  Fakat dediğim gibi kumaşlardan anlamayan ben gibi birisi için hepsi en özel olabilirdi.

MAFYA VE DELİ KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin