Evim evim güzel evim.
Kasabada yaşadığı son acı günü düşünerek kendini yatağa bıraktı. Kafasını sol tarafa doğru çevirip, aynadaki yansımaya bakarak ;
"Erhanla ömür boyu sürecek çok güzel bir dostluğumuz olabilirdi. Bu ihtimali ortadan kaldırdığı için o tokatı attım. O bunu hakketti.
Onun bana olan o tertemiz sevgisinden eminim. Belki de bu dünyada hiç bir şeye bu kadar emin olmamıştım.
Bu hayatta beni bu kadar sevecek ikinci bir kişi de karşıma bir daha çıkmayabilir. Bunların hepsi olabilecek ihtimaller ama biriyle sırf onun sevgisinden emin diye birlikte olamam ya da bu yüzden bir şans tanıyamam.
Bu iki ruhada büyük bir yanlış yapmak olur çünkü; ikili ilişkilerde, tek tarafın vereceği bir savaşla ihtilal yapılamaz.
Ben kalbini hergün paramparça etmektense, bir kere kırıp ona yeni bir başlangıç yapma şansı sundum. Birde bu güzel arkadaşlığı elimden aldığı için ona ceza verdim. Kızın bence en doğrusunu yaptı, Baba."gözünden süzülen bir damla yaşı görmezden gelerek aynaya gözkırptı.
Senede bir kere gördüğü ama en güzel anıları yaşadığı arkadaşını kaybetmek, İnci'nin canını yakmıştı. Saatlerce ağlamak istiyor ama bunu bir türlü başaramıyordu. Boğazında hissettiği inanılmaz acı da bundan olmalıydı.
Yatağının altına elini uzatıp orada duran sandığı çekip aldı. Yatağın üzerinde bağdaş kurup oturdu ve önünde duran anı sandığını açtı.
°°°
İnci, dayısını her gördüğünde bunaltacak kadar babasını sorardı. Anıları hatırlamak annesine acı verdiği için sorabilceği tek kişi o kalıyordu.Dayısı da hiç bıkmadan, usanmadan ona babasıyla ilgi hatırladığı anıları anlatırdı.
İnci'nin tekrar tekrar sorduğu anılara her geçen gün yenileri eklenirdi. Bunun sebebi insan beyninin esrarengiz kayıt yapısı olabilirdi. Bir şarkı, tanıdık bir gülümseme derinlerde saklı kalan bir anıyı gün yüzüne çıkarabiliyor.
Yine böyle bir günde;
"Dayı! Bu anıyı daha önce hiç anlatmamıştın." dediğindeŞaşkın bir gülümseme ile;
"Bunun sebebi galiba az önceki tebessümündü. Sana bakıyordum ama sanki eniştemi gördüm. Bu anıyı gün yüzüne çıkaran sen oldun, bıcırık.""Aman dayı büyüdüm artık, bana böyle seslenme... Dayı ben çok korkuyorum."
"Neyden korkuyorsun bıcırık? "
"Seninle ciddi birşey konuşmak neden zor."
"Çünkü ben senin dayınım ayrıca eniştemin de 'şebek' dediği tek kayınçosuyum. Söyle bakalım neden korkuyorsun? "
"Babamla hiç anım olmadı ama seveceğim ve bir sürü anı biriktireceğim insanlar olacak.
Ben anılarımı unutmaktan çok korkuyorum."
Bu sözler resmen dayısının burnun direğini sızlatmıştı.
İnci'ye sıkıca sarılıp ;
"Bir fikrim var. Hadi düş peşime." diyerek onu atölyeye götürmüş ve İnci için bu şahane anı kutusunu yapmıştı."Artık anıların güvende." Bu sözleri sadece İnci'nin kulağına fısıldamamış aynı zamanda kutunun üstünede işlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVE KOKUSU
Любовные романыİnci; Adının anlamı gibi ; İstiridyenin için de hapis olmuş bir güzellik. Hayat denen bu orta oyununda, düşe kalka yürümeyi öğreniyor. Kimi zaman fırsatlar altın tepside sunulsada, bazende pençeleriyle söküp almayıda biliyor. İnci'nin bu hayat yolc...