Geçirdiğimiz o güzel günlerin ardından, birlikte yaşayacağımızı eve gitmek için yola çıkmıştık. Ama geldiğimiz yer hava alanı olmuştu.Bundan haberim yoktu.
"Neler olur? Neden buradayız?""Kısa bir yolculuğa çıkıyoruz." diyerek cebindeki biletleri gösterdiğinde heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım.
Bu kadar hazırlığı ne ara yapmıştı hiç anlamadım. Sürprizlerle dolu bu adama her geçen dün daha aşık oluyordum.
Otele yerleştiğimizde gördüğüm manzara şahaneydi. Bütün Kapadokya ayaklarımızın altındaydı...
Gün batımını kızım ışığında yüklenen balonlar ve buranın değişik mimarisiyle kendimi masl diyarında gibi hissetmeme neden olmuştu." Büyüleyici bir manzara...." dediğimde.
Arkamdan gelip sıkıca bana sarılmış ve enseme küçük öpücükler kondurmuştu. Şuan mide röntgeni çektirsem, kelebeklerin çıkacağına yemin edebilirim.
"Hiç bir manzara senin kadar büyüleyici olamaz sevgilim... İyi ki benimlesin."
Beni kendine döndürdüğünde sıcacık dudaklarını, dudaklarımda hissettim. Gözlerim istemsizce kapanmış ve kendimi onun kollarına bırakmıştım.
Sabah günün ilk ışıklarıyla bizim için hazırladığı kıyafetleri giyip balon turu için yola çıktık. Sarp'ın bütün itirazlarına rağmen, benim ısrarlarım üstün geldi.
Son bir umutla ;
" Aşk yükseklik korkun olduğunu biliyorsun değil mi?"Kesin bir ısrarla;
"Hadi ama saçma sapan bir korkudan sebep bu müthiş deneyimden mahrum kalamam...."Dudaklarımı çocuk gibi büzüştürürken, boynumu da büküp ;
"Sen yanımdayken ne olabilir ki? Daha olmadı sana sarılıp gözlerimi kapatırım."Onu ikna etmek güç kolay olmadı ama ben kazandım. Balon havanınca ilk saniyeler kalbim yerinden çıkacak gibi olup, soğuk soğuk terlesemde... Sarp'ın bana sıkıca sarılıp gözlerime bakması beni rahatlatmaya yetmişti.
Aşağıya bakmamaya çalışarak uzaktan bizim gibi havalanan önce balonu izlemek şahaneydi. Tam bu sırada ellerimi sıkıca tuttu.
Sarp;
"Hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde, yoksullukta ve bollukta, ölüm bizi ayırana kadar seni seveceğime yemin ederim."
Biz nişanlanalı daha bir aylık nişanlıydık ve şuan yerden metrelerce yükseklikte bu şahane adam evlilik yemini ediyordu.İnci;
"Hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde, yoksullukta ve bollukta, ölüm bizi ayırana kadar seni seveceğime yemin ederim."
Bitti diye düşünüp beni öpmesinin beklerken, Sarp devam etti;"Tavla oynarken taşlarını kırmayacağıma hatta zar tutmayacağıma. Biz tartışırken önce aç olup olmadığını öğreneceğime söz veriyorum."
Bu oyun hoşuma gitmişti bende devam ettirdim.
"Sen araba kullanırken "ay biraz yavaş gitsen" demeyeceğime..
Sen maç izlerken televizyonun önünden geçmeyeceğime söz veriyorum."Sarp;
"Diş macunu tüpünü ortadan değil her medeni insan gibi dibinden başlayarak sıkacağıma söz veriyorum."İnci;
"Top yapıp koltuk aralarına sıkıştırdığın kokulu çoraplarını bulduğumda sana kızmayacağıma ve orayı daha yeni sildim basmaaa demeyeceğim söz veriyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVE KOKUSU
Romanceİnci; Adının anlamı gibi ; İstiridyenin için de hapis olmuş bir güzellik. Hayat denen bu orta oyununda, düşe kalka yürümeyi öğreniyor. Kimi zaman fırsatlar altın tepside sunulsada, bazende pençeleriyle söküp almayıda biliyor. İnci'nin bu hayat yolc...