Sarp artık bir şeyler yapmalıyım diye düşünüp Fahriye Hanım'ın kapısına gitti. Çay eşliğinde biraz sohbet ettiler ama bir türlü konuya giremedi. Fahriye Hanım herşeyin farkındaydı ama o da konu açılmasın diye büyük bir özen gösteriyordu.
Sarp~ "Fahriye Hanım sizde biliyorsunuz ki, farkındasınız eminim. Şeyy biz İnci ile..."
Fahriye Hanım~ "Bak Sarp seni severim ve evet farkındayım ama..."
Sarp~ "Ama.."
Fahriye Hanım~ "Beni iyi dinle! Ben bir anneyim ve herşeyden önce kızımın mutluluğu gelir. Evet şuan seninle herşey yolunda olabilir ama onun önünde çok uzun bir yol var. Çok mutlu edersin onada biliyorum ama oğlum birden bire eski sevgilin geldi ve herkes ayrı birşey söylüyor. Ne demek istediğime iyi kulak ver!Ne kadar iyi biri olduğunu bilmesem ona baktığın için gözlerini oyardım. Sen onu korudun kolladın, belkide sende hiç görmediği baba ilgisini gördü anla beni çok iyi anla. Söylenenlerin eğer ufacık gerçek olma ihtimali varsa kızımın üzülmesini göze alamam. "
Sabaha kadar konuşabilirdi Fahriye Hanım ama Sarp; " Baba ilgisi" kelimesinden sonrasını duymamıştı.
"Ben babası olacak yaşta değilim ama hayatıma aldığım insanın babası hatta annesi bile olabilirim. Bir hayatı ömrü paylaşmakta bu değil mi?"
Kadının endişelerine Sarp'ın hiç bir sözü etki etmiyordu.
"Konuyu çarpıtma Sarp! Evladım burası küçük yer bin türlü laf söz çıkıyor. Duymadın mı millet neler diyor."Şaşkınca bakakalan Sarp;
"Bu konuşmadan hiç birşey anlamadım. Söyler misiniz kim ne diyor."Kelimeleri toparlama çalışsada bunu pek beceremeyen Fahriye Hanım;
"Herkes Meral ve senin bir çocuğun olduğunu söylüyor."Buna kahkahalarla gülen Sarp, Fahriye Hanımın ister istemez sinirlerini bozmuştu. Öyle ki bir an onu evden kovmayı bile düşündü. Kendini toparlayan Sarp;
"Beni yıllar önce terk edip gitti. Benim kalbimde de, hayatımda da İnci'den başka kimse yok. Böyle birşey asla olmaz."Bunlar Sarp'ın son cümleleri oldu ve evden çıktı. Başta bu dedikodular onu güldürdü ama kafasına takılmadı desek yalan olurdu. Çünkü evliliğe doğru giden ilişkilerinde herşey yolunda giderken yurt dışına yerleşme planları yapıyorlardı. Meral orda kendilerine ev, iş herşeyi ayarlamıştı. Fakat planda olmayan bebek haberiyle geldiği akşam ondaki garipliği fark etmişti.
Sarp'ın mutluluğuna ne kadar kendide eşlik ediyor gibi görünse de başka türlü hissettirmişti.
Vee bir gece yarısı arayıp şarkı dinletmiş ve ağlayarak;
" Galiba ben anne olmaya hazır değilim. Affet beni?! " diyerek telefonu kapatmış ve bir daha asla açmamıştı. Sadece ortak arkadaşlarından çocuğu aldırdığını duymuştu.İki hafta böyle belirsizlikte sallanan zihni bir karar verdi. Meralle konuşmaya karar verdi.
Sarp'ın, İnci'nin yokluğunda onu buluşmak için araması Meral'i epey ümitlendirmişti. Kim bilir yarıda kalan aşkları yeniden alevlenirdi.
Göl kenarında bir piknik alanında buluştular.
"Bensiz daha fazla durmayacağını biliyordum."Sarp;
"Buluşmamızın bununla bir ilgisi yok."Meral;
"Gözlerin öyle söylemiyor ama..."Sarp;
"Gözlerimin neler söylediğini hiç bir zaman doğru okuyamamıştın."Meral;
"Hadi sorsana artık."Sarp;
"Ne sormam gerekiyor anlamadım."Meral;
"Neden gittim? Bu zamana kadar neredeydim? Neden geri geldim? Bütün bunlar içini bir kurt gibi kemiriyor biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVE KOKUSU
Romanceİnci; Adının anlamı gibi ; İstiridyenin için de hapis olmuş bir güzellik. Hayat denen bu orta oyununda, düşe kalka yürümeyi öğreniyor. Kimi zaman fırsatlar altın tepside sunulsada, bazende pençeleriyle söküp almayıda biliyor. İnci'nin bu hayat yolc...