BİR DAHA ASLA KARŞIMA ÇIKMA

85 76 14
                                    

Koskoca iki yaz tatili geçmiş ve İnci kasabaya adım atmamıştı. Yılardır yanında durduğu halde görmemek için direndiği Sarp bütün direncini kırmıştı.

Bunca yan yana ama ayrı geçen zamandan sonra hemde herşey daha yeni başlamışken ondan hiç ayrı kalmak istemiyordu.

Bu seferde kafede çalışmasını bahane edip, annesini tek başına kasabaya  gitmesi için ikna etmişti. Yaz dönemlerinde Feraf'la Burçak'ın aileside kendi kasabalarına gidiyordu. Burçak bunu başaramasa da Ferah İnci'nin de büyük desteğiyle ilçede kalmayı başarmıştı.

Bütün yaz aynı evde olmak...
Kızlar mutluluktan uçuyorlardı.
Ferah'ın bir kaç eşyasını alıp İncilere geçtiler. Aslında Ferah'ta kalmak daha mantıklıydı her yere yakındı ama ne Seyit'le nede onun ailesinden biriyle karşı karşıya gelmek istemiyordu. Hatta onunla ilgili tek birşey bile görmeye tahammülü yoktu.

Akşam olunca Ferah Gürsel'le buluşmak için dışarı çıktı. Aslında Sarp'ın da İnci'ye bir teklifi vardı. Fakat ne cevap vereceğine bir türlü  karar veremiyordu. İnci tırnaklarını yemeye başlamışken o sırada Sarp'ın attığı mesajı sesi ile irkildi.

"Bu güzel kız hala benimle film izlemek istemiyor mu?"

"Aslında bunun için can atıyorum. Ama..."

"Ama?"

" Ama evinize gelmek istemiyor aslında. " diye karşılık verdi.

Herşeyi dolu dolu yaşamak isterken, duyguları çabucak tüketmekten korkuyordu. Bu sanki bağlarından kurtulan bir deli tayın, ayaklarına takılan ağırlık gibiydi.

İnci Sarpla olan ilişkisini çok seviyordu. Ona bir şey söylemek istediğinde uzun uzun düşünmesin gerek kalmıyordu. Sarp nedenleri anlayıp onu rahatlatıyor ve asla ısrar etmiyordu.

" O zaman mısır patlatıp balkondaki yerini alsın, Prenses."diye gelen son mesajla gerçekten de öyle yaptı.

Niye? Neden? Soruları olmadan sevilmek ne güzeldi. İlişkisi  ve kendisi olmak arasında seçim yapmaya zorlanmamak.

Neşeli bir şekilde şarkılar mırıldanarak doğruca mutfağa koştu.
Kocaman bir kase mısır patlatıp balkona çıktı. Sarp kafede ki yansıtıcıyı getirip sistemi çoktan balkon altındaki boşluğa kurmuştu. Tabi bundan İnci'nin haberi yoktu.

" Evet galiba şimdide aynı evrende, yıldızları izleyeceğiz. Ben hazırım." yazıp cevap bekleyen İnci karşıdaki binanın duvarına yansıyan filmle şok olmuştu.

Sözsüz, müziksiz ama hayatının en şahane filmiydi.

Sarp onu görüp aşık olduğu ilk andan itibaren; İnci'nin habersiz bir sürü fotoğraf ve videosunu çekmişti. Kimi zaman kavga ederken, kimi zaman şakalaşırken bir sürü video... Gülerken, ağlarken, dertleşirken ve en güzelide ateş böcekleri karanlıkta onlar için dans ederken.

Sokakta izledikleri için sesi açamayan Sarp ;

"Bir gün belki yanyana izleriz, bana güvendiğin o günü sabırsızlıkla bekliyorum." yazdı.

Filmin bitiminde mutluluk gözyaşları döküyordu İnci.
"Ben seni hakedecek ne yaptım be adam."

Balkondan aşağı baktığında avcunun içini kocaman öpüp üfleyerek Sarp'a gönderdi. Masum bir çocuk gibi, Sarp hava da kaptığı öpücüğü biraz okşayıp elleriyle kalbine götürdü.

°°°°

O sırada kafede zaman geçiren Gürsel ve Ferah tam anlamıyla incir çekirdeğini bile doldurmayacak bir konu üzerine tartışmaya başladılar.

KAHVE KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin