KAHVE KOKUSU

PEKİ YA ŞİMDİ NE OLACAK?

Sarp o gece ortamın da gerginliğinden içkiyi fazla kaçırmıştı. İnci'yi de ilk defa böyle hesap sorar bir şekilde karşısında görünce üst üste yalanlar söylemişti. Şimdi gerçeği söylese olmayacak, söylemese herşey daha karmaşık bir hal alacaktı. İçinde oluşan büyük sıkıntı onu boğmaya başlamıştı. Atlattıkları onca şeyden sonra bu sütüne tüy dikmek olmuştu.

Kollarında hemen sızan İnci'yi izledi bir süre. İnci öyle derin uyuyordu ki, ona dokunmamak için kendini zor tutuyordu. İnci'nin hafif açılan göğüs dekoltesinden gözlerini alamıyordu.

Kafasında geçen düşünceler onu iyice sıkıştırırken, telefona gelen mesajla irkildi. Öfkeden kocaman olan gözleriyle, İnci'yi rahatsız etmeden yavaşça çıktı çadırdan.

Öfkeli adımlarla ağaçların olduğu tarafa doğru ilerledi kendini mesaj atarak ısrarla çağıran kişiye;
"Derdin ne senin? Kaç defa söyledim  yazma bana. "

X "Seni görür görmez ne kadar özlediğimi anladım." diyerek kur yapmaya başladı Sarp'a.

"Hadi Sarp sende çok özledin beni biliyorum." diye kulağına fısıldıyor daha da çok sokulup, öpmeye çalışıyordu.
"O polyannanın sana yetmeyeceğini ikimizde biliyoruz. Senin gibi hızlı bir adama gerçek bir kadın lazım, mızmız bir bebek değil."

Gecenin bir vaktinde herkes derin bir uykudayken, eski sevgilisini baştan çıkarıp onunla olmak isteyen bu kız. Belli ki sevişmek konusunda çok maharetliydi. O kadar istekli konuşuyordu ki, Sarp karşı koymakta zorluk çekiyordu. Sarp'ın ellerini tutup kendi bedeninde gezdirmeye çalışırken, söylediği sözler insanı baştan çıkaracak boyuttaydı.

Sarp bir ara çalıştığı bir barda tanışmıştı Derinle. Derin hızlı ve popüler kızlarındandı. Sarp'ta ondan aşağı kalmıyordu tabii.

O sıralar Meral'in savma sapan gidişini atlatmak için daldan dala konan Sarpla hızlı ve çok ateşli bir  geçmişleri olmuştu. Derin'in ilki değildi Sarp ama Derin ondan çok etkilenmişti.

Cafe'nin açılışında orda olup Sarp'ı gördüğünde çok şaşırmıştı. Onun İnci'ye olan aşkı onda bir hırs etkisi yaratmış olacakki. Karşısında o eski Sarp'ı göreceğinden emin bir şekilde  onu buraya çağırmıştı.

Özellikle eve gelip İnci birlikte yaşamak için eşyalarını toplayınca, o kadar dil dökmesine rağmen İnci'yi ikna edememek... Her konuda kendinden deneyimsiz gördüğü İnci'yle aynı evde yaşaması fikri onu deliye çevirmişti. Şuansa her ne olursa olsun, onu elde etmeliydi.

İnci'nin Görkem'le içki almaya gitmesinden faydalanıp yanına yaklaşmıştı.

"Küçük sevgilin gerçekleri öğrenmeli."
dediğinde Sarp ona terslemiş ve tartışmaya başlamışlardı. İnci'nin geldiğini görünce Sarp'ın yanından ayrılmak zorunda kalmıştı.

Akşamsa içindeki birlikte olma isteği  ve İnci'ye duyduğu kıskançlıkla mesaj atmıştı.

"Zahmet edip ağaçların oraya gelmezsen ben gelirim."

Sarp ve Derin şuan  ateşle oynuyordu. Her an biri uyanıp onları böyle görse ne açıklama yapabilirlerdi ki..
Sarp, Derin'i kendinden uzaklaştırmaya çalışsada, bu sarhoş ve ateşli kız ondan ayrılmıyor ve yavaş yavaş soyunmaya başlıyordu.

"Bir kaç gecelik anlamsız birşeydi. Şunu yapmayı kes ve git burdan." diyen Sarp'ı ciddiye almayada hiç niyeti yok gibiydi.

O sırada onları aydınlatan fener ışığıyla ikiside donup kaldılar. Sarp panikle Derin'i itti ve ışığa doğru ilerledi. O sırada ışığı tutan Ester;
Sarp'a okkalı bir tokat attı.