-18-

353 36 28
                                    

Yazardan

Bazen insan nasıl hissedeceğini bilmez. Hatalar yapar, ardından acı çeker. Ya da hata yapmaz ve ardından mutlu olur değil mi?

Peki ya yaptığı hata onun suçu değilse ne yapar?

Hayatı mahvolan odur ama hata onun değildir belki?

İşte bu en zorudur insan için. Birde karşısındaki en değerlisiyse ona bir şey de yapamaz ve sadece acı çeken taraf olmakla yetinir çoğu zaman.

Narutonun hissettiği de buydu işte. Ona koşmak belki sarılmak istiyordu ama yapamazdı, yapmamalıydı.

Çünkü o da onu bırakmıştı.

Her ne kadar onu dinlemesede veya görmek, hatta duymak istemesede üzgün ve pişmandı deli gibi. Karmaşık duygularını bir türlü sıraya alamıyor, her saniye başka duygulara geçiş yaparak zaten delirmiş beyni daha da zıvanadan çıkıyordu.

Sakinleşemiyor, ya da konuşamıyordu şuan.

Bir tarafı 'neden engelledin?' derken, diğer tarafı 'hangi yüzle bana yazıyor?' diyor ve içsel kavgası gittikçe büyüyordu.

İlk defa tamamı ile kontrol edemiyordu kendini. Biliyordu, bir kriz eşiğindeydi ama duramıyordu.

Şimdi kokusu olsa, ona sarılsa ve saçlarını okşasa ne güzel olurdu...

Birden gülmeye başladı. Ne kadar aptal ve acınası olduğunu düşündü bir süre, nasıl hâlâ onu isteyebilirdi?

Bittiğini düşündüğü aşkı yeniden mi alevlenecekti şimdi?

Kaldıramazdı bu sefer, her seferinde kaldırmayı bir şekilde başarıyordu ama bu sefer olmazdı. İçi deli gibi yanıyor, kalbi atmayı kesmek üzereymiş gibi hissediyordu.

Aniden sayıklamaya başladı istemsizce.

"Olmaz, hayır olmaz, yapamam, olmaz, OLMAZ!"

Yükselen sesi hafifçe odada yankılanırken telefonunu bıraktı elinden. İyice dizlerine kafasını sokarak yok olmaya çalıştı.

Bu zulüm dolu dünyada acınası bir şekilde yaşamak istemiyordu. İlk defa cidden mutlu olacağına inanmış ama hayat onu çok sert düşürerek karşısına geçmiş ve kahkahalara boğulmuştu.

Yerimden kalkarak yeniden yukarı çıktı, odaya dağılan erkeksi kokusu başını döndürürken sendeleyerek de olsa yatağa oturmayı başardım. Arkamı dönerek ona baktım bir süre.

Mutluluğum için birini kullanmak ne kadar doğruydu?

Yutkunarak son düşündüğünü kafasından sildi, sonra ise yapmaması gereken bir şey yaptı.

Onu öptü.

Kendine inanamayarak yanağından çektiği dudaklarına hafifçe yayılan irkilme ile dişlerini dudaklarına geçirdi. Neden öpmüştü şimdi onu?

Ne zamandan beri düşündüğü her şeyi yapar olmuştu?

Ellerini yüzüne kapatarak kalktı yataktan, son kez merdivenlerden inerek telefonunu aldı ve çıktı evden, eşoftmanının fermuarlı cebine koyduğu anahtarı yokladı ve orada olduğuna emin olunca derin bir nefes alarak bahçenin kapısına yürüdü.

sharp theets [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin