-25-

286 34 7
                                    

"Hah, benim gibi biri varken bir melezi seçtiğine inanamıyorum gerçekten."

Sinirlenen adam yumruklarını sıkarken gözlerini onunkilere dikti "Melezleri aşşağılayabilme kıdemi sana nereden geliyor?"

Omuz silken kadın ona biraz daha yaklaşarak ellerini ensesinde birleştirdi ardından dudaklarını büzerek ona baktı "Özlüyorum seni."

Hiç bir temasta bulunmayan adam geri çekilerek kollarını ondan ayırmasını sağladıktan sonra ellerini cebine koyarak ona baktı "Özlemiyorum seni, hiçte özlemedim. Başkalarının hayatlarına karışmayıda kessen iyi olur."

Sinirlenen kadın onun yakasına ellerini koyarak kendine çekti "Bana meydan okuma...seni almaktan geri durmam. Bunu sende biliyorsun." Ardından geceye karışan hafif kahkahası ile siniri tavan yapan vampir ellerini sertçe çekerek onu yakınlarındaki duvara sabitledi ve ona eğildi.

Aralarındaki mesafe iyice azalınca yutkunan kadınla gülen adam nefesinin onun dudağına değmesini sağladı ve gözlerine baktı. Zor durumda kalan kadın nefeslerini düzenlemeye çalışsada naşarılı olamıyor ona kilitlenmiş siyah gözlere bakıyordu arzuyla.

"Beni almaktan geri durmazsın ha? Denesene."

Fısıltı halinde söylediği şeyle yutkunan kadın iyice zor duruma düşmüş ve resmen karnı karıncalanmıştı. Onu öpmek için öne hamle yapmak istiyor ama geri karşılık alamayacağını bildiğinden duruyordu öylece.

Ona biraz daha yaklaşan vampirle dudakları titrerken adamın gözleri dudaklarına kaydı ve gülümseyerek yeniden gözlerine çıktı. En ufak bir arzu bile hissetmiyordu ona karşı, bunu sadece öfke olan gözlerinden rahatlıkla anlayabilirdiniz kesinlikle.

Derin nefesini bırakarak ona baktı yeniden.

"Bu ufacık hareketimden bile arzu duyarken beni nasıl almayı planlıyorsun. Her dudağımı yaladığımda üzerimde olmak için kudururken mi?"

Onu aşşağıladığını fark eden kadın ellerinden kurtulmaya çalıştı ama imkansızdı bu. Boşa giden çabası sonucu nefes nefese kalmış ve kısa pembe saçları dağılmıştı.

Eserine gülerek bakan vampir ellerini yavaşça bırakarak kendi ellerini cebine koydu ve aekasını dönerek yürümeye başladı.

Acımıştı ona, çünkü sevgisini asla kazanamayacak ve boşuna cabaladığını anladığında miniğine zarar vermeye çalışıp ölecekti.

Sırıtarak yürümeye devam etti vampir.

Soğuk hava yüzünü yalarken bir yandan sallana sallana yürüyor diğer yandan miniğini düşünüyordu. Ne yapıyordu acaba?

Kesin yatağında yatarak tavanı izliyor ve ara ara gülümseyen yüzüyle yan dönerek ellerini kapatıyordu. Aklına gelen görüntüyle gülerken hızlandı ve onun evine ilerledi. Aslında onu kendi evine alma düşüncesi sürekli düşüyordu aklına bu sıralar. Alsa fena olmazdı aslında ama bunu onun kabul etmesi biraz zor görünüyordu şu sıralar.

Sokağın başına vardığında suyduğu seslere kulak verdi biraz. İnsanlaeın buradan duyamayacağı bir gürültüydü bu.

"Versene aptal!"

"Vermiyorum ne yapacaksın?"

"Isırırım seni lan! Versene!"

"Aa tehdit ediyor birde! Hiç vermiyorum."

"Aptal mısın lan sen!? Ver dediysem ver yoksa atlayacam üstüne!"

İlerledikçe belirginleşen gürültü, çatıda gördüğü bedenlerle anlamlaşırken içine düşen duygu ile iliklerine kadar titredi.

Kıskançlık...

"Hani vermiyodun ha? Kimsin oğlum sen!"

"Şimdi alırsam görürüm seni minik kedi seni."

"Alda bir aşşağı atayım seni, sende kurtul bende."

Derin bir nefes alarak bahçe kapısına ilerledi. Sarının dikelen kafası kapıya bakarken ayağı kalktı ve hoplaya zıplaya ciyakladı.

"Sasuke! Bak buradayız!"

"Biliyorum miniğim."

Aniden arkasında beliren figürle ikiside çığlık atarken vampir elini onun beline sararak oturdu ve onuda bağdaş kurduğu bacaklarının arasına oturttu.

Kafası göğsüne yaslanırken yanındaki diğer vampire baktı. Ona sırıtarak bakan vampir önce sarıya ardından yeniden ona bakarak iyice gülmüştü.

"Bak! Bir tane daha var!"

İkiside ona bakarken sarı elindeki telefondaki fotoğrafı gösteriyordu kırmızı saçlıya.

"Hadi ya! Şanslısın işte!"

Naruto ona alaylı ve aşşağılayıcı bir bakış atarak ellerini biraz uzun saçlarına attı.

"Ee tabii, bak da gör bebeğim. Analar neler doğuruyor."

Bebeğim...

Gözleri biraz fazla aralanan vampir ağzını açarak nefesini kontrol etmeye çalıştı. Şimdi 'ona öyle deme' derse olmayacaktı tabii ama duramıyordu işte.

"Deme ona öyle."

Sarı kafasını ona çevirerek şaşkın gözlerle ona baktı "Anlamadım?"

Kafasını iki yana sallayarak sinirli gözlerle ona bakıp dudağını büktü "Ona neden bebeğim diyorsun ki!"

Gülmemek için dudağının içini ısıran sarı önüne dönerek kırmızıya baktı, aynı ifadeyi ondada görünce saçını çekti onun "Seni yolarım yelloz!"

Acıyla inleyen kırmızı aynısını yapmak için elini ona uzattığında bileğine sarılan uzun soğuk parmaklarla durdu.

Yüzünde sahte ve ürkütücü gülümsemesi ile sıktığı dişleri arasından bir "Iı" nidası çıkan vampir elini bıraktı ve ona sinirli bir şekilde bakmayı sürdürdü.

Ellerini iyice beline koyarak omzuna kafasına yerleştirdi ve dikkatle baktığı telefona o da baktı.

Anlayamadığı şeyler olurken sarı yan dönerek dudaklarını yavaşça yanağına değdirince irkildi. Dudaklarını dişlerken kafasını yan çevirdi ve yanağını omzuna yasladı.

Sakince "Seni seviyorum." Dedi ona. Kafası yine yan dönen sarı saçlarının arasına bıraktığı öpücükle "Bende" diye fısıldadı.

Mutluluğu ikiye katlanırken gözlerini kapattı.

Olmuştu işte...

~Toma


sharp theets [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin