?
Kafamı çevirerek ona kilitlediğim gözlerimle vermek istediğim mesajı anlamış, ama anlamamazlıktan geliyordu.
Yerimden kalkarak yanına ilerledim, "Hâlâ anlamadın mı? Oraya gidemezsin."
Gözleri sinirle kısılırkan ellerini yumruk yaptı "Neden?" Çatallı çıkan sesi bir insanı korkutabilirdi tabii, ama beni değil.
"İnanmıyorsun değil mi? Bu sana şaka gibi geliyor...ama değil. Hiç de olmadı."
Yüzü yumuşarken kafasını yere eğdi "Onu özlüyorum, böyle bitmesini istemiyorum işte..."
Yavaşça elimi omzuna koydum önüne düşen saçları arasından kayan gözyaşı içimi sızlatırken omzunu okşadım "Biliyorum, inan bende istemiyorum böyle olmasını ama şuanlık yapabilecek bir şey yok. Sadece halledene kadar bekle."
Kafasını yavaşça salladı "Hayatım boyunca hiçbir sene böyle zor geçmemişti, canım yanıyor ve ben bunu durduramıyorum."
Dudaklarımı birbirine bastırdım, acısına ortak olmak istesemde ona 'bana acıyor' hissiyatı vermek istemezdim.
Acı çekiyordu, hayatında hiç hissedemeyeceği fiziksel acı kendini 'aşk' adı altında gösteriyor ve onu eziyordu...
Yazardan
Korku dolu gözlerini kilitlediği buz mavisi gözler, sanki bundan keyif alıyormuş gibi mutlu görünüyordu. Merak ediyordu etmesine ama bunu yapmak ne kadar doğruydu? Yan etkisi var mıydı?
Birden ağzına yapışan el düşüncelerinden onu sıyırırken ağzına akmakta olan sıvıya odaklandı.
Kaçmadı, merakına yenik düştü ve sadece dilini uzattı. Hafifçe elinin üzerinde gezinen dil ile dudaklarını ısıran kırmızı sadece kapanmış göz kapaklarını izliyordu.
Boğazına inen metalimsi tad ilk başlarda iğrenmesini sağlamış ama ilk yutkunuşundan sonra daha fazlasını arzulamaya başlamıştı.
El bir anda ağzından çekilince gözleri açılmış ve ellerini hafifçe öne uzatmıştı.
Koltuğun kol yerine yaslandı kırmızı olan, ardından boynunu hafifçe yana yatırarak karşısında delirmiş gibi kan arzulayan sarıya baktı. Boynuna yavaşça vurdu bir kaç kere.
Mesajı alan sarı ona doğru yaklaştı ve boynuna eğildi, ardından durdu. Derin bir nefes aldı ve dişlerini hafifçe karşısındaki gergin deriye batırdı.
Ağzından hafif acı içeren bir inleme kaçan kırmızı ellerini yavaşça saçlarına geçirdi sarının. Canı yandığı için değil, bütün kanını içmemesi için onu kontrol edecekti.
Boğazındaki tad iyice hoşuna gitmeye başlayan sarı kontrolünü çoktan kaybetmişti. İlk defa kan içiyordu tabii, bu yüzden ona ağır gelmiş ve vücudu halsiz düşmeye başlamıştı.
Dişlerini yavaşça çekti deriden. Anında kabuk bağlayan yara sanki hiç olmamış gibi yok olurken gözleri kaymış ve omzuna düşmüştü.
Gülerek elini sarının beline koydu vampir. Şuana kadar her şey istediği gibi gitmiş, hiçbir sorun yaşanmamıştı.
Yüzünde beliren sırıtış ile kucağına aldı sarıyı, minik bedeni ellerindeydi şimdi. Otokontrolünü güzelce korumuş ve planına sadık kalmayı başarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sharp theets [✓]
Vampire-sasunaru- ölmek, her zaman acı verici olmaz. bazen ruhunuz uçar gider, anlayamazsınız.