"Ben gelmem ya banane!"
Artık sabrının son dakikalarını yaşayan vampir sinirle soluyarak onu sertçe omzuna attı. Yaklaşık yarım saattir onu ikna etmeye çalıştığı şey, beraber onun evine gitmeleriydi tabii.
Ama o sürekli reddediyor ve yemek yemek istemediğini söyleyip duruyordu kaç gündür. Artık sabrı tükenen vampir omzundaki sarıyla hızla ilerlediği çıkışta durdu ve onu omzundan indirdi.
"Şimdi. Sen. Ben. Gidiyoruz. İtiraz. Yok."
Tek tek söylediği her kelimede sarı daha çok sinirlenirken ellerini göğsünde birleştirip dudaklarını büzdü. Bebek gibi görünüyordu sanki.
Gülmemek için dudaklarını sıkan vampirin ağzından 'hah' diye bir nida kaçtığında sarı koluna vurarak arkasını döndü.
"Gelmicem ben banane! Hem bana zorla yemek yedirmeye de çalışıyorsun! Çocuk muyum ben?!"
Omzuna koyduğu elleri orayı yavaşça okşarken hissettiği varlıkla durdu ve yavaşça arkasını döndü.
"Baba!"
Gözleri kısılırken gelmesini en son bile istemediği vampire baktı. Nefesini sertçe bırakırken yumruk yaptığı elini cebine sertçe soktu ve gözlerini kaçırdı. Şimdi sikse götüremezdi onu buradan.
Boş laflarını duymamazlıktan gelerek geçip gitti yanlarından. Ona seslenen sarıya bakmadan hızla ilerledi kapıya doğru. Onu görmek istemiyordu.
"Trip mi yiyorum ben şimdi ya!"
Yavaşça nefes alan adam oğlunun omuzlarını tutarak onu kendine çevirdi.
"Buradan gitmeyi planlıyorum Naruto...neden benimle gelmiyorsun?"
Soruyla şaşıran sarı ona bayık gözlerle baktı bir süre "Seninle mi?"
Kafasını sallayan adama bakarak kafasını onun aksi yönüne salladı "Olmaz...onu bırakmam."
Derin nefesini bırakarak dudaklarını dişledi vampir. Onu kesinlikle yanına almak istiyordu ama öbürkü varken olmazdı. Şimdilik sadece kabul etmeli ve ona zaman vererek hevesinin gitmesini beklemeliydi.
Sadece kafa sallamakla yetinerek omuzlarındaki ellerini çekti ve kafasını yana çevirerek soluklandı. Oğlunu tanıyordu ve sadece ufacık bir olayda soğuyabilecek biriydi o. Sadece bu olayın gerçekleşmesini beklemeli, ardından onu alarak buradan gitmeliydi.
En doğrusuydu bu.
Ona hızla göz kırpıştırarak bakan ağluna döndü bir kaç saniye. Kafasını çok hafif yana yatırdı sarı. Ne olduğunu anlayamamıştı ama babasının bu kadar hızlı vazgeçmesi garibine gitmişti.
Ve şüphelendirmişti onu.
Çok üzerinde durmamaya çalışarak giden vampire odaklanmaya çalıştı, nereden bulacaktı şimdi onu?
İçi birden deli gibi korkuyla dolarken titreyen bacakları ile diz üstü yere bıraktı kendini. Nefesi kesik kesik çıkmaya ve gözleri dolmaya başlamıştı.
Ya birdaha bıraktıysa?
Nefesleri hızlanırken kusmak istedi ama yapamadı. Durdaramadığı titremesi artarken elleri şakaklarına giderek orada dinlendi bir süre. Korkusu kısa bir sürede çığ gibi büyümüş onu ezerken beline sarılan kollarla dünyaya geri döndü bir anlığına.
Tanıdık dokunuş ve erkeksi parfüm kokusu ciğerlerine dolarken nefesleri kesik kesik olmaktan çıkmış, yutkunmadığı için hırıltılı nefesleri kesilmişti. Acıyan bacaklarını yanlara açarak hafif W şekline getirdi bacaklarını. Kendini yasladığı bedenle sakinleşirken gözlerini kapattı bir süre. Kendi duygularını anlayarak ona gelmişti vampir.
Çok uzakta olmadığı için onun korkusunu anlamış ve kendini suçlamıştı bir süre. Bu onun travmalarına eklenmiş ve her sinirli çıkışında bunları düşünecek olması onu delirtmişti.
Ona olmayan siniri bu seferde kendine geçmiş ve bir daha saçma salak olaylara sinirlenmeme konusunda kendini tembihlemişti. Zaten minik olan kalbi ona ev sahipliği yapmaya çalışıyor ve onun 'aşırı' tepkileri o evi sarsıyordu.
Ama ne yapabilirdi başka?
Daha küçücük bir çocukken ailesi yakılmış ve bu zamana kadar ona katil gözüyle bakmıştı. Çünkü onları kurtarma şansını elinin tersiyle itmişti o. Belki karşı çıksa orada olan herkesi inandırabilirdi ama yapmamıştı o.
Bedeni titrerken düşünmeyi kesmiş ve sadece göğsüne yaslanmış bedene odaklanmaya çalışmıştı.
Arkasında hissettiği beden memnunsuzca hırlarken gülümsemiş ve daha çok sarılmıştı ona.
O annesi ve babasını almıştı ondan, o ise eşini ve oğlunu.
Aslında bu düşündüğü şeylerin acımasızlığı bile yeterdi onu yıkmaya, ama kendisini bunun farkında bile değilken aklından geçen saçma sapan intikam şeyleri doldurmuştu bütün beynini.
Asıl konu aşk olması gerekirken neden intikama kaymıştı bir anda?
Acıtmazmıydı bu miniğinin kalbini?
...
~Toma
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sharp theets [✓]
Vampire-sasunaru- ölmek, her zaman acı verici olmaz. bazen ruhunuz uçar gider, anlayamazsınız.