-11-

493 47 29
                                    

Hasta olmuştum, hemde aşırı ağır bir şekilde. Burnuma götürdüğüm peçete ile güneşli sabaha derin öksürük ve hapşuruklar armağan ederek uyuyamadığım için şişmiş gözlerimle etrafı süzdüm son bir kez.

Normalde asla açmayı ihmal etmediğim camımı bile kapatmıştım. Deli gibi titriyor ısınamıyordum. Son kez öksürürken kapının deli gibi çalınmasıyla irkildim.

"Evde yokuz."

Söylediğim şeye gülerken sürünerek yataktan kalktım ve merdivenlere ilerledim. Düşmeden indiğim için tanrıya şükür ederken kapıya ilerledim. Yorgun vücudumla kapının önünde bir kaç saniye bekleyerek gücümü topladım ve kapıyı açtım.

Karşımda gördüğüm Sasukeyi önce halisülasyon sanarak gözlerimi ovuşturdum. Bir kaç kez terkarladığım işlem sonucu gitmezken gerçek olduğunu anlayarak kapıyı suratına kapatıp arkamı döndüm.

Ama arkamdaydı çoktan.

Hafifçe çarptığım bedeniyle sarsılırken omuzlarımdan yakaladı beni, ilk başta uyuyacağımı sansamda kendimi tuttum ve gözlerine baktım.

Önceden bakınca utandığım ve bakışlarımı kaçırdığım gözler şuan sadece bana acı veriyordu, kalbimin ortasındaki yere batar gibi kasılıyordum.

Ağzı hareket ediyordu ama sesi kulaklarıma ulaşmıyordu. Bir an tiz bir çınlama kulaklarımı doldurunca tek gözümü hafifçe kapattım. Ağrıyan başıma eklenen sancı çeken kalbim beni daha kötü bir hale getirmişti.

Ben cidden artık acı çekmek istemiyordum.

Gözlerimin ikisinide kapatarak dönen başımı durdurmaya çalıştım. İmkansızı deniyormuş gibi hissederken çığlık azalmaya başlamıştı.

"...sana diyorum..."

Duyduğum sesle gözlerimi açarak gözlerine baktım. İnce parmaklarının sardığı omuzlarımı hafifçe sarsarak bir şeyler diyordu.

Ama benim beynim sanki çalışmayı durdurmuş gibi sadece sesi kısılmış bir film gibi gösteriyordu bana olanları.

Devam eden çınlamanın artık hiç geçmeyeceğini düşünmeye başladımıştım. Bu yüzden kendimi onun ellerine bıraktım ve beni ele geçirmesine izin verdim.

Yoğunlaşan baş dönmeme karşı gözlerimi kapatarak kendimi bıraktım. Artık yavaş yavaş alışmaya başlıyor ve çınlama duruyordu. En son hissettiğim şey ağzımdan sızan sıvıydı.

_____________________

Uyandığımda kapının önündeki soğuk zeminde uzanıyordum. Titreyerek doğruldum ve neler olduğunu idrak etmeye çalıştım bir kaç dakika.

Beynime hızla hücum eden düşünceleri sıraya koymak için gözlerimi kapattım. Hatırladığım şeyler ile yüzümü buruştururken yüzümde kurumuş bir şey dudaklarımı hareket ettirirken garip hissettiriyordu. Kafamı çevirerek yattığım yere baktım.

Hiç bir şey yoktu.

Kalkarak ağrıyan uzuvlarıma karşı alt katın tuvaletine koştum. Aynada kendime baktığımda en son bayılmadan önce ağzımdan sızan sıvının kan olduğunu fark ettim.

Bu olan bir şeydi zaten, genelde ağır ve yoğun krizlerimi kaldıramayan vücudum böyle artı tepkiler verebiliyordu. Çok nadirde olsa buna da alışmıştım.

Yüzümü yıkayarak kendime geldim ve ağrıyan vücuduma ayak uydurarak yavaşça ilerledim odama doğru. Uzun süredir bu kadar ağır hasta olmuyordum.

Odamın kapısını hafifçe araladım ve içeri girdim, hiçbir şeyr bakmayarak direk yatağıma atladım ve biraz olsun dinlenmeyi umarak gözlerimi yumdum.

sharp theets [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin