Clara bunları düşünürken yatağına tekrar uzandı ve uykuya daldı. Yorulmuştu. Bu stres onu yoruyordu. Gece saat 1'de yeniden kalktı. Bu sefer liam'ı düşünmekten uyuyamamıştı. Ona bağırmıştı. Ondan özür dilemek için, odasına gitti. Ve kapıya tıklatıp içeri girdi.
"liam uyudun mu?" Diye seslendi. Liam odada yoktu. Clara telaşlanıp hemen odadan çıktı. Nereye gitmiş olabilirdi ki? Ve iki el silah sesi duydu. Bu sese alışıktı ama liam'a bir şey olabileceğinden şüphelendi. Yavaş yavaş merdivenden aşağıya indi. Merdivenin hemen yanındaki odadan bir takım sesler geliyordu. İki adamın konuşmasıydı bu sesler. Tanıdık kişilerden geliyordu ses. Odaya girmesi ve onlara bakması, canına kastedilmesine neden olabilirdi. Çabuk sinirlenirlerdi. Bu yüzden yavaşça eğilip delikten baktı. Şok olmuştu liam sandalyeye bağlı bir şekilde yerde yatıyordu. Ölmüştü. Daha doğrusu öldürülmüştü. Haklıydı liam. Keşke dinleseydi arkadaşını. Şimdi ise gencecik bedeni yerde kanlar içinde yatıyordu. Yakışmamıştı beyaz gömleğindeki kırmızılıklar. Ağlıyordu Clara, sessizce ağlıyordu ağzını kapatmıştı ses çıkmasın diye. Ve ardından adamlardan biri konuştu " Kız, onunla işimiz bitti, onu da öldürelim" dedi.
Clara duyduğu cümle ile koşarak odaya çıktı. Ne yapacağını bilmiyordu. Kapıyı kitledi. Çantasını hazırlamaya başladı. vakti yoktu. Adamlar Clara'nın sesini duyunca kapıyı hızla açıp Clara'nın odasına doğru koşmaya başladılar. Ve kapıyı açmaya çalışıp konuşmaya başladılar bir yandan kapıyı zorluyorlar bir yandan da " Clara aç şu kapıyı eğer açmazdan kıracağız" diyip duruyorlardı. Clara aklına gelen ilk fikirle yataktaki nevresimleri çıkarıp birbirine bağladı. Hemen banyoya gidip kendisini kitledi. Duşa kabinin başına yaptığı ipin bir ucunu bağladı. Diğer ucunuda pencereyi açarak aşağıya sarkıttı. Yapacaktı, atlayacaktı. Adamlar odadasının kapısını kırınca. Etrafa baktılar. Çok sinirlenmişlerdi. Ve banyo kapısını tıklatıp " Clara eğer bu evden kaçarsan seni bulur öldürürüz buna emin ol" dediler. Clara çoktan aşağı inemeye başlamıştı bile. Yere inmesine az kalmıştı ki ip çözüldü ve yere düştü Clara yere düşünce ufak bi çığlık attı. Ayağa kalkmaya çalıştı canı çok acımıştı, ama devam etmeliydi. Ölmek istemiyordu. Hızlıca ormanlık alana doğru koşmaya başladı. Bir yandan ağlıyordu. liam haklıydı ama geri gelemezdi. O ölmüştü, öldürülmüştü...
Bu bölümü kendisi en yakın arkadaşlarımdan biri olan Fadik (Fatma) ile birlikte yazdık :) umarım beğenirsiniz.
