Sabah başımın ağrısı ile uyandım. Ne kadar uykum olsada uyuyamamıştım. Gergindim. Kapıyı birisi tıklatarak içeri girdi gelen Emmaydı yanıma yaklaşıp " Günaydın, nasılsın? Bacağın acıyor mu hala? Kahvaltı hazır." Dedi. Bende gülümseyerek " Günaydın sanada, ben gelirim birazdan teşekkürler" dedim. " yürüyebilir misin? Cris'i çağırabilirim. Yada kolumdan tutup inebiliriz."
Dedi. " Ah evet doğru yürüyebilirim sanırım ağrım yok ben bi lavaboya gidiyim gelirim sen in aşağı." Dedim. "Tamam o zaman bir şey olursa seslen gelirim ben"dedi. Kafamı salladım. odadan çıktığında. Yataktan kalktım duvarlardan tutunarak odanın içinde bulunan lavaboya girdim. Musluğu açtığım gibi soğuk suyu yüzüme vurduğumda aklıma liam'ın kanlar içinde olduğu hali geldi. Bir daha suyu yüzüme tuttum bu sefer o adamların sesleri yankılandı beynimde . Bir daha...bir daha...ve bir daha..Gözümü hemen açıp aynaya baktım. Yıkık gözüküyordum, gerçi öyleydim zaten. Mahvolmuştum. Zaten soğuk duygusuz biriyim, -liam öyle söylerdi- şimdi daha da şizofren hastası birisine dönüşmüştüm. Hızla banyodan çıktım. Aşağı inmeye başladım bacağım acımıyordu. Geçmişti ağrısı en son basamaktan inince derin bir nefes aldım. Mutfağın yerini bilmiyordum sadece seslerin olduğu yöne ilerledim. İçeri girdiğimde. Bütün herkes masadaydı. Ve bir anda bana baktılar. Emma " Keşke çağırsaydın beni." Dedi. " Ah hayır gerek yok canım acımıyor." Dedim. " Gel buraya otur " dedi Chloe yanındaki sandalyeyi göstererek. Yanına yavaşça geçip oturdum. Acıkmıştım. Fred konuşmaya başladı. " Yani anlayacağınız bu adamlar hakkında bir plan yapalım bence nasıl fikir?" Dedi. Sanırım kaçttığım adamlar hakkındaydı. Christopher " Haklısın bu adamlar durmayacaklar ve durmadıkları sürece insanlar ölmeye devam edecek." Dedi. Evet anlamıştım kesin o adamlar hakkındaydı. Konuya katılmak istemedim. Bu yüzden bir şeyler yemeye başladım. Scott söze girdi " Bence Clara'ya da bu konuyu anlatalım sonuçta o da bu işin içinde" herkes bana bakmıştı. Christopher tekrar konuştu " Clara, bak sende farkındasın ve az çok ne konuştuğumuzu anladın. Bu adamlar dediğim gibi durmayacaklar bu yüzden onları biz durdurmaya karar verdik. Bir şekilde bu işe son verdirmeliyiz. Çünkü kimse bunları durdurmuyor. Ve bunu biz yapacağız. Bu durumda sende bize yardım edeceksin. Çünkü biz orayı en son 4 yıl önce gördük her şeyi detaylı hatırlamamız çok zor. Kahvaltıdan sonra toplantı odasına geçip detaylıca konuşalım." Dedi. Yine emir vermişti. Haklıydı ama emir vermesi hiç hoşuma gitmiyordu. " Tamam ben size evi detaylıca anlatırım elimden ne geliyorsa yapmaya çalışacağım" diyebildim. " Yapmaya çalışma yap sadece" dedi. Scott christopher'a çıkışarak. " Yeter artık o bizim misafirimiz ona bize davrandığın gibi sert davranma!" Dedi biraz sesini yükselterek. Christopher masadan kalkıp gitmişti. Chloe bana dönüp " Scott'ın dediği gibi o hep böyle takma sen onu tatlım şimdi geçeriz planı yaparız odaya, yumuşar o" dedi. Başımı salladım şimdilik susacaktım.
Kahvaltı bittikten sonra toplantı odası denilen yere geçtik. İçerisi çok büyüktü kocaman bir televizyon asılıydı duvarda. Ayrıca bir sürü masa ve üstlerinde bilgisayarlar vardı. Herkes bir yere oturunca bende Emma'nın yanına geçtim. İçeri Christopher girdi. Kapıyı ve ışıkları kapattı ardından televizyon açıldı. Bir kroki vardı bu o adamlarla kaldığım yerdi. Christopher bana dönerek " Bu evden mi kaçtın?" Dedi. Başımı salladım. Güldü ve " Ne salak adamlar hala yerlerini değiştirmemişler." Dedi. Bende " Hayır yerlerini değiştirdiler ama bu evide kullanıyorlar" dedim. Yüzündeki gülümseme soldu ve " Demek öyle, sen diğer eve gittin mi daha önce?" Dedi. "Hayır gitmedim. Sadece bu evde kaldım." Dedim " muhtemelen patronları diğer evde kalıyor ve ben patronlarını hiç görmedim." Diye ekledim. Emma " Ah bu adamın korkaklığı... niye karşımıza çıkmıyor ki?" Umutsuzca kafamı salladım ve " Korkaklık değil aslında yaptığı, akıllılık insanların gözüne ölmememek için çıkmıyor. Sadece kuklalarını oynatıyor." Dedim. Fred öne atıldı " Eeee yani sonuç olarak ne olcak şimdi?" Dedi. Christopher " Biz az kişiyiz ve onlar çok fazlalar. Onlara karşı ancak uzaktan saldırabiliriz." Emma öne atıldı " Yada daha fazla kişi bulabilir saldırabiliriz. Hem uzaktan nasıl saldıracağız. Bomba mı atacağız?" " patronlarının dikkatini dağıtıp yerini bilsek sonra da onu yok etsek ortada patronları olmadıkları için diğerleri bir şey yapamaz." Dedim aklıma gelen fikirle. Christopher " nasıl dikkatini çekeceğiz?" Çaresizce sormuştu. Yanıtsız kaldım bilmiyordum. Chloe " Eve sürekli mesaj göndersek? Patronlarıyla alakalı?" Dedi. Mantıklıydı kafamı onaylarcasına sallayıp Christopher'a baktım. Onaylarcasına konuşmaya başladı " Pekala deneyelim mesajları siz yazın -kapıya yöneldi- ama eğer olmazsa sizden bulurum ona göre." Dedi ve dışarı çıktı. Geri kalanlar olarak birbirimize bakıp mesajlar yazmaya başladık. Tehdit dolu mesajlar...