Arabayı durdurup kapısını açtı ve beni tekrar kucağına aldı. Evin ziline basarak kapının açılmasını bekledik. Kapı açıldığı gibi biri "CRİS EVE KIZ MI GETİRDİN?" Diye bağırdı. Arkasından bir kişi çıkıp "Saçmala Fred bir bildiği vardır." Dedi.
Nereye gelmiştim ben böyle Hacker olanı YESİNLER nerden bulaştım bu pisliğe.
Koltuğa doğru yöneldi ve beni yavaşça koltuğa bıraktı bacağıma doğru eğildi ve bağladığım parçayı çözdü ve yarama baktı. Sonra Fred denilen çocuğa seslenip " Pansuman eşyalarını getir." Dedi. Fred kafasını sallayıp içeri gitti ve pansuman malzemelerini getirdi. Sonra bir pamuk ve tentürdiyot çıkartıp Christopher'a uzattı. Pamuğa tentürdiyotu dökerek bacağıma sürmeye başladı. Acı hissetmiyordum tuhafına gitmiş olacak ki " Acıyor mu?" Diye sordu. "Hayır acımıyor." Dedim emin bir sesle. Arkasından bizi meraklı gözlerle izleyen çocuklara döndü ve "Clara Andwerson artık burda kalıyor." Dedi ve arkasına bakmadan gitti. Fred denilen çocuk " Ne- bir dakika Clara Andwerson mu? Şu hacker olan o mu cidden mi şaka mı bu bizimle mi kalıyor valla mı Cris şaka yapıyorsan eğe-" derken birisi ona vurarak " Sus gerizekalı salak salak davranma. Geç içeri dinlensin kız, hadi sizde gelin." Dedi diğer iki kızı göstererek kızlardan birisi yolda beni Los Angeles'a götüren kız olduğunu fark ettiğim gibi utançtan ölmek istedim çok utanmıştım yalan söylediğimi de anlamıştı muhtemelen. Yavaş yavaş yanıma yaklaşıp " Clara, seninle tekrardan karşılaşmak çok güzel sen biraz dinlen sonra konuşuruz." Dedi ve odadan ayrıldı. Çok yorgundum bu yüzden hemen uyudum.
Uyandığımda yavaşça oturur pozisyona gelerek etrafa bakınmaya başladım. Evlerinin hepsini görmemiştim (evde denilmez, malikaneydi) çok güzeldi şık ve moderndi. Kocaman bir girişi vardı ve salondan kapı gözüküyordu. Siyah ve çok güzel dekore edilmiş detayları vardı. Hoş duruyordu. Bulunduğum koltuktan 4 tane vardı odanın her bir köşesinde olmak üzere. Duvardaki tablolar siyah ve altın renkte çerçevelere sahipti. Resimlerin eski bir havası vardı ve bu çok güzel duruyordu. Ben bunları düşünürken odaya Fred girdi ve konuşmaya başladı " Clara sana hayra-" ismini bilmediğim ama demin onu susturan çocuk " Fred başlama yine yeter artık kızın kafası zaten çok karışık" dedi. Fred üzülmüş numarası yaparak " Ya ama Scott hep aynısını yapıyorsun hep hevesini kursamda bırakıyorsun üzülüyorum bak" dedi. Komik davranıyordu gülmüştüm. Bana bakarak " Bak gördün mü beni sevdi işte" dedi. Haklıydı komik bir çocuktu. İçeriye bir kız girdi bu kızı demin Emma'nın yanında görmüştüm. Bana bakarak " Saçların mükemmel kendi rengi mi?" Diye sordu. Şaşırmıştım bu soruyu beklemiyordum. " Hayır kendi rengi değil" dedim. Kendisini toparladı ve elini uzattı " Ben Chloe, bu Fred ( komik olan çocuğu göstererek) bu Scott Fredin yanındaki ( Scott denilen çocuk hafifçe başını eğmiş ve gülümsemişti) diğerlerini biliyorsundur zaten Emma ve Christopher Emma bir şeyler anlattı bize. Ama senden duymak daha doğru olur" dedi. Haklıydı hiç bir açıklama yapamamıştım. İçeri birden Christopher girdi ve " Aç mısın?" Diye sordu. Bir şey yememiştim ama " Aç değilim" dedim. " Olsun, Emma sen çorbayı getir içsin" dedi. Hemen söze girecekken " içeceksin " dedi. Emir verir gibi konuşunca sustum ve onayladım. Biraz sonra Emma sıcak çorba ile birlikte geldi önüme bıraktı ve bende içmeye başladım çok güzeldi. Bitirdiğimde çorbayı onlara baktım. Açıklama yapmak istemiyordum ama bir açıklama yapmam lazımdı bu yüzden çok detaya girmeyecektim. Ve söze başladım. " Ben o adamlara çalışıyordum. Para için... (Clara yutkundu ve devam etti ) ama arkadaşımı öldürdüklerini gördüm. Beni de öldüreceklerdi bu yüzen kaçtım. Kaçarken de bacağımı cam kesti Emma ile ben bacağımla uğraşırken karşılaştık (Emma'ya bakarak) üzgünüm sadece güvenemedim." Emma gülümseyerek "sorun değil anlıyorum seni bende olsam bende öyle anlatmazdım." Gülümsedim rahatlamıştım. Aklıma gelen soru ile "Siz...siz onları nasıl tanıyorsunuz?" Diye sordum. Bu sorumla birbirlerine baktılar ve Scott söze girdi " Biz eskiden onlara çalışıyorduk. Onlar...onlar bizim...bizim arkadaşımızı öldürdüler senin arkadaşın gibi...bu yüzden bizde ordan kaçtık. Başarılı olduk da burayı bulmaları çok zor." Dedi. Şaşırmıştım. Tek kaçan ben değildim demekki. Biraz olsun içimdeki gerginliği atmıştım.
Baya bi konuştuk onlar iyi insanlardı sadece Christopher denen kişi çok soğuk birisiydi.saatin 22:36 olduğunu gördüm. Geç olmuştu. En son Chloe " Ben sana odanı göstereyim geç oldu sen biraz daha dinlen." Dedi. Başımı salladım ve ayağı kalkmaya çalıştım. Ama kalkamadım Christopher görmüş olacak ki benim yanıma geldi tam kucağına alacaktı ki konuştum "Gerek yok" sorgular gözle baktı tekrar konuştum " Yani kucağına almana gerek yok yürüyebilirim bence" dedim. Bana " Evet yürüyebilirsin ama canın acır ve yaran açılabilir." Bir şey diyememiştim. Bu yüzden beni kucağına aldı ve merdivenlerden çıkmaya başladı. Odaya girince beni yatağa bıraktı ve odadan çıktı. Sert ve çok soğuk biriydi. Diğerlerinin aksine çok farklıydı nasıl alışmıştılar ki buna. Chloe konuşmaya başladı " Eğer bir sıkıntı olursa bana seslen gelirim yanına tamam mı?" Dedi. " Tamam teşekkür ederim." Dedim. Ve odadan çıktı odayı inceledim biraz çok güzeldi. Ama hemen uykum geldi bu yüzeden gözlerimi kapatıp uyudum hemen.Bu bölüm biraz kısa oldu :/ Bölümleri uzun yapmaya çalışıyorum umarım hoşunuza gider oy vermeyi unutmayın 🖤🖤🖤🖤