Panikle diğerlerine bakarken Jack'e gözlerim takıldı anlından vurulmuştu. Yerdeydi sonra çatışma başladı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Kim silahla Jack'i vurdu diye bakarken arkamı döndüm. Liam...liam'ı görmemle gözlerimi ovaladım. İnanamıyordu. Bir daha bir daha ve bir daha baktım. Kafayı yiyecektim. Gözlerim doldu ve yaşlar akmaya başladı gözlerimden. Jack'in korumaları teker teker ölüyordu. Liam yapıyordu bunları liam öldürüyordu. Oysa oda ölmüştü. Kolumun tutulmasıyla geri sendeledim. Chirs'ti bu bana "Clara! Clara iyi misin? Duyuyor musun beni? Clara!" Ona cevap veremiyordum zorlukla "L-liam? O-nun burda ne işi va-" derken gözlerim kapandı. Gerisi karanlık...
Clara bayıldığında Christopher onu hızlıca tutmuş ve ayıltmaya çalışıyordu. Ne kadar yüzüne vursa da Clara uyanmıyordu. Scott'ı sudan çıkardığında Chloe'ye bakması için göndermişti Clara'yı da alıp eve geçeceklerdi çatışmada vurulmasın diye. Christopher Clara'yı kucağına aldı ve Malikaneye doğru koşmaya başladı. Vurulmak istemiyordu. Hızlıca içeri girdi ve salona doğru ilerledi Clara'yı koltuğa yatırdı. O sırada içeri Vurulmuş olan Chloe ve onu taşıyan Scott Emma ve Fred girdi. Chloe'yi de diğer koltuğa yatırdı Scott ve pansuman aletleri için yukarı çıktı. Christopher korkuyordu bir yandan canından çok sevdiği arkadaşını kaybedebilirdi bir yandan da ilk defa farklı duygular hissettiği birisini. Clara'nın boynuna gitti gözleri hiç istemediği bir manzara ile karşılaştı. Clara'nın damarları siyah bir şekilde boynunda gözüküyordu korkudan bağırmaya başladı Christopher
" LAN! EMMA BİR ŞEY YAP CHLOE CLARA BİR ŞEYLER YAPIN ÖLECEKLER! SCOTT! LÜTFEN" panikle ne yapacağını düşünürken silah seslerinin kesildiğini fark etti. İçeri koşarak birisi girdi "Clara! Clara! O nerde ne oldu?" Diye bağırarak Clara'nın yanına geliyordu. Christopher " Sen liam mısın? Lan kimsin sen?" derken içeri Scott girdi. Pansuman aletleri ile Chloe'nin yanına geçti Emma Chloe'ye bildiği bütün ilk yardımları yapmaya çalışıyordu. Ama Chloe fazla kan kaybetmişti. Ölecekti.
Emma ağlayarak "Kan *hıck* kan lazım*hıck* ölecekek *hıck* kurtaramıyorum kurşunu çıkardım ama *hıck* kan durmuyor." diyordu. Fred" ne yapacağız?"dedi. Liam " şimdi doktorlar gelir sakin olun" dedi. Christopher. " Sen kimsin diye sordum?" Dedi tekrardan. "Liam ben Clara'nın arkadaşı olan belki bahsetmiştir. Ölen yani öldüğünü zannetiği kişi" dedi. Christopher anlamıştı yavaş yavaş. Geri Clara'ya baktı. Ambulansın sesini duyunca buruk bir gülümseme oluştu yüzünde. Doktorlar geldi ve Chloe'nin ameliyatı Clara'nın da iyleşmesi için çalışmaya başladılar.
Yaklaşık 2 saat sonra Chloe'nin başarısı iyi geçmişti ama kan lazımdı. Bu yüzden Emma ile kanları uyuştuğu için kan vermişti Emma ona. Clara ise iğneden aldığı zehirle hala uyanmamıştı. Aldığı zehrin panzehirini bulmuş olasalar bile hala açamamıştı gözlerini. Chloe'nin ameliyatı ve Clara'nın durumu sürerken Christopher ve liam konuşmuştu. Liam her şeyi anlatmıştı. Aslında Clara'nın öldüğünü gördüğü kişi liam değil de bir başkasıydı. Çünkü liam o gece önceden Malikaneden kaçmıştı. Tabi sonrasında Clara'yı çok aramış ama bulamamıştı. Uzun zamandır Jack'i arıyordu. En sonunda buraya kadar takip etmişti. Kendi topladığı ekiple ve Clara'yı görünce de çatışma başlamıştı...
Yavaşça gözlerimi açtım odamdaydım. yanı başında duran doktorlarla göz göze geldi ve hızla doğruldu. " Chloe! O nerde?" Diye teleşla konuştu. Doktorlardan biri " Merak etme o iyi. Ameliyattan yeni çıktı gayet iyi." Dedi. Derin bir nefes alırken içeri Chris girdi. "Uyanmışsın" dedi ve yanıma yaklaştı. O sırada doktorlar odadan çıktı. Ve Chris'de yanıma oturdu. Ve "İyi misin? Çok korktum." Dedi. " İyiyim... Liam o nerde?" Dedim. Gözlerini gözlerime dikti ve "Her şeyi anlatacak güzelim. Sen bekle çağırayım ben" dedi ve odadan çıktı. Ben hala anlam veremeden arkasında Liam ile geri geldi. Liam'a baktım. Midem bulanıyordu stresten bana yaklaştı biraz " Clara..." Dedi sakince. Cevap vermedim. Sinirliydim biraz. " Clara ben sana gerçekten ulaşacaktım. Ama sana ulaşama-" derken kalkıp yataktan ona sarıldım. "Sen tam bir salaksın ölüyordum varya senin yüzünden sen...sen nasıl ya!? Salak salaksın sen beynin mi yok senin" dedim. Gülüyorduk kızamıyordum ki kardeşim gibiydi. Bana "Kızmadın mı?" Dedi. Kafasına vurdum hafifçe ve " Tabi ki kızdım salak ama kıyamıyorum sana bana her şeyi anlat." Dedim ve yatağa geri oturdum.
Liam Christopher'a anlattıklarının aynısını Clara'ya da anlatmıştı.
"Liam, sen yokken çok şey oldu..." Dedim ve o yokken olan her şeyi anlatmaya başladım. "Yani kısacası Chris olmasaydı ya mezardaydım yada o pisliklerin elindeydim." Dedim. Chris hafif tebessüm etti ardından Scott ve Fred odaya girdi.Fred "Claraaaaaaaaaaa" diyerek üstüme atladı. Bana "Yaşıyorsun, ölüceksin zannettim ahhh kafayı yiyecektim." Dedi. Bende gülerek "Bak yaşıyorum işte sen dert etme beni" dedim. Scott"Salak Fred işte,kız yeni uyandı hemen saldır üstüne beynin de yok ki kime anlatıyorum?!" Dedi. Chris Fred'i üstümden aldı ve "Tamam Fred abartma" dedi. Bende "Aaaaaa böyle iyiydik ya neden hemen aldın çocuğu" dedim. Fred "Kıskanıyor bizi kıskanıyor" dedi ve Chris'in göğüsüne hafifçe vurdu "Mutluluğumuzu kıskanıyor bu kuduruk aç ayı" dedi. Ben gülmeye başlayınca, Chris "Konuşmaya devam edersen seni duvarla öpüştürürüm" dedi. Fred "Sen beni değilde-" diyecekken Scott "Fred bence susu artık" dedi.
"Chloe uyandı mı?" Diye sordum. Scott "Evet yeni uyandı,Emma ile birlikte." Dedi.Bende "Onu görmem lazım." Dedim ve ayağa kalktım. Hafifçe sendeleyince Chris belimden tuttu ve "Yavaş güzelim. Acele etme bir yere gitmiyor." Dedi. Gülümsedim ve kafamı salladım . Fred bağırarak "Eğer öpüşürlerse kusarım." Dedi. Scott "Sonra ben mal diyince, bana kızıyorsunuz yemin ediyorum yapıştırıcam bir tane ya!" Dedi. Hala halsizdim bu yüzden konuşmamayı tercih ettim. Ve Chris ile birlikte ilerlemeye başladık. Arkadan Scott ile Fred'in tartışmaları geliyordu. Chirs "Boşver sen takma onlara. onlar hep öyleydi."dedi. Biraz daha ilerledikten sonra Chloe'nin odasına gelmiştik ve odaya girdik.
Chloe odaya girdiğimizde Emma ile konuşuyordu. Bize dönüp "Merhaba Clara nasılsın?" Dedi. "Ben iyiyim, sen nasılsın?" Dedim. "Şey biraz sırtım ağrıyor ama iyiyim." Dedi. Gülümsedim ve Emma'ya döndüm "Sana da geçmiş olsun" dedim ve gülümsedim o da bana gülümsedi.
Chris ile odadan çıktık, aşağı indiğimizde, Scott ve Fred koltuklara oturmuş bir şekilde konuşuyorlardı. Bizde yanlarına geçtik Chris koltuğa oturmamda yardım etti ve yanımda oturdu. Ve konuşmaya başladık...
