Cevabı olmayan tek soru

37 13 0
                                    

Odadan çıkınca, bir yandaki odaya girdim muhtemelen Emma'nın odası olmalıydı. İçeri girdiğimde. Emma uyanıktı yanında Chloe vardı. "Emma iyi misin?" dedim korkarak. Gözleri kızarmıştı ağlamıştı. Burnunu çekerek "Clara...iyiyim...yani...sayende...sen olmasan ben...ölmüştüm belkide"dedi. Gözlerinden akan yaşlar ile. "Ağlama, geçti...yaşıyorsun önemli olan da bu. Ağrın var mı?" Dedim merakla. "Biraz, ama katlanabilecek derecede. Diğerleri...onlar iyi mi?"dedi. "Christopher iyi şimdi onun odasından çıktım. Fred'e bakayım sonra sana haber veririm sen merak etme"dedim ve odadan çıktım. Fred'in odası olduğunu düşündüğüm odaya girdim. İçerisi beklediğim gibi değildi. Ben sade bir oda beklerken odada olmayan renk yoktu duvarlar gökkuşağı gibi her renge boyanmıştı. Ayıcıklar vardı yerlerde. Ben şaşırarak odaya bakarken Fred " Clara! Diğerleri onlar nasıl Chris ev bomba her yer karışmış öğrendiğime göre ah be keşke vurulmasaydım." Diyordu. " Fred, Emma ve Christopher iyi endişelenme" dedim. "Sen iyi misin?" Diye sorduğunda bir an duraksamıştım. Bu sözü uzun zamandır duymamıştım. İyi misin? Gerçekten iyi miydim? Bu sorunun cevabını bilmiyordum.
Fred bana meraklı gözlerle bakarken içeri Birisi girdi. Arkamı döndüğümde içeri Scott girmişti. Konuşmaya başladı "Clara bende seni arıyordum. Pansuman malzemeleri getirdim. İstersen yaranı temizleyelim" dedi. "Yara mı?" Şaşkınlıkla ona baktım. "Evet yaran, kolun iyi gözükmüyor." Diyince koluma baktım.  uzun kollu beyaz bir ceket giymiştim. Ceketin kolunun bir kısmında kan lekeleri vardı. Fark etmemiştim. Tekrar Scott'a dönüp. "Sorun değil. Acımıyor gerek yok."dedim. Bana emin misin gibisinden bir bakış attı. Bende "Gerçekten hissetmiyorum acısını." Dedim. Fred'e dönüp " Ben seni daha yormayayım sen dinlen"dedim gülümseyerek. Ve odadan çıktım.
Emma'nın odasına girdim tekrardan " Emma, Fred iyi o neşesi yerinde. Merak etme sen dinlen biraz daha." Dedim. "Sağol Clara sen nasılsın koluna ne oldu?" Dedi telaşla. Koluma hafif saklayarak "Ah önemli değil acımıyor. Ben seni tutmayayım dinlen sen" diyerek o odadan da çıktım. Kaldığım odaya geldim. Üstümü çıkardım ve banyoya geçtim. Koluma bakınca bir kaç çizik olduğunu gördüm bu çizikler bacaklarımda da vardı. Kolumu sardım bir bezle. ve üstüme temiz kıyafetler giydim. Odadan çıkınca merdivenlerden indim.Evin bir bahçesi vardı. Biraz hava alsam çok güzel olur diye düşünerek arka bahçeye çıktım. Bahçe çok genişti. Biraz yürüdüm bahçede...
Liam'ı düşündüm. Gerçekten haklıydı. Ona inanmalıydım. O yaşamak istiyordu bende ölmek istiyordum. Ama şimdi ben yaşıyordum. O ise ölmüştü. Ben onun için yaşayacaktım kararlıydım. İkimizde birbirimimize bir söz vermiştik. Eğer ordan sağ bir şekilde kurtulursak bir ev tutacaktık, birlikte yaşayacaktık. Köpeğimiz olucaktı...ama şimdi o hayalleri yapamayacağız...
Ben düşüncelerimle savaşırken. Arkamda birisinin ayak seslerini duydum. " Clara...ne yapıyorsun burda?" Bu ses Chloe'ye aitti. Ona dönerek " Biraz hava almak istedim." Dedim. "Gel konuşalım biraz. seni daha çok tanımak istiyorum" dedi. Gülümsedim ve bir banka geçtik konuşmaya başladı " Kaç yaşındasın?"dedi.
"18... yani 19 olcam,sen benden büyüksün sanırım yaşlarınız kaç?" Dedim. " Neee? Tahmin ettiğimden küçüksün.. herneyse,ben 20 yaşındayım, Chris 22, Emma 21, Fred 19,Scott'ta benim gibi 20 yaşında. Ama biliyor musun? en az 20 yaşında duruyorsun." Dedi gülerek. Ben de bu dediğine güldüm. "Evet hep öyle derler" dedim. " Ailen nerde? Yani biliyorlar mı bu durumu?" Bu soruyla düşündüm tekrar aile...sahi aile ne demekti? Çok uzak kaldığım bir konuydu aile. Konuşmaya başladım. "Annem yurtdışında, üvey babam var oda nerde bilmiyorum." Dedim. "Nasıl yani? Nerde bilmiyor musun? Öz baban var mı? Kusura bakma biraz derin konular. İstersen cevap vermeye bilirsin." Dedi başını öne eğerek. " Hayır sorun değil. Merak etmen gayet doğal. Bende bir çok şey merak ediyorum...Öz babam ben 9 yaşındayken öldü annem de üvey babamla evlendi ama evlilikleri çok uzun sürmedi. Boşandılar. Annem yurtdışına gidince  ben de üvey babamla kalıdım. Ama ben 14 yaşındayken, evi terk edip gitti. O günden sonra ondan asla haber alamadım bende buraya taşındım." " Annen o seni sormuyor mu?" " Bazen arıyor sürekli bana saçma sapan şeyler söylüyor. Bende suratına kapatıyorum." Dedim. " FBI'ya katılma sebebin neydi?"dedi. Bu soruyla  dişlerimi sıktım ve derin bir nefes aldım. Sinirlenmemiştim sadece bu konuyu konuşmak yoruyordu beni. " Benim bir arkadaşım vardı. Kardeşim gibiydi. Bir gün biz evde otururken eve birisi girdi. Arkadaşımı öldürdü. Ben...hiç bir şey yapamadım... katil bulunamadı bende onu bulmak için yemin ettim. FBI okuluna bu yüzden katıldım." Dedim. " Ondan sonra arkadaşının katilini buldun okulu 1. Olarak bitirdin FBI'da çalışmaya başladın...ama sonra ayrıldın neden ayrıldın?" Dedi. İşte bu soru... cevabı olmayan tek soruydu. " Bilmiyorum istemedim." Diyebildim. "Anladım. Çok ünlüsün Clara ben seni takip ediyordum. Hatta katıldığın bir röportajda bende vardım seni izlemek için gelmiştim. Şimdi düşünüyorum da gerçekten büyümüşsün." Bu sözle ikimizde gülmeye başladık. Hava kararıyordu ne çabuk geçmişti gün. " Gel gidelim istersen hava soğumaya başladı." Dedi Chloe ve ayağa kalktık.

Kaçış yoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin