BU KİM?

209 7 0
                                    

Gökçe kusmuğunun kokusunun farkına vardı heralde ki uyandı. Kafasını çocuğun karnından kaldırmasıyla çığlık atması bir oldu.
-Iııyyyyy bu ne beee

Sesiyle Barış'ı da uyandırdı. Barış da manzarayı görünce şok oldu. Sahne Pelin, Ece ve Gökçe'nin kusmuğyla doluydu. Bi kısmı gece silinmeye çalışmış bi kısmıda sonradan kusulmuş. Allahım ne iğrenç gi manzaraydı. Bende bardakları yemeye çalışırken içine içine kusmuşum bardakların. Çocukların mekanının içine sıçmışız bildiğin. Hepimizin başı çatlıyodu. Solist çocuk -ismi Emre'ymiş- ağzında bi ayak olduğunu farkedince geçte olsa uyandı.Üstünde bi yığın kusmuk olduğunu farkeden Barış'da bağırmaya başladı. Pelin'se hala hiç bişey olmamış gibi mikrofana vargücüyle sarılmış uykusuna devam ediyodu. Kızlarla başına dikilmeye başladık. Aldığımız cevapsa "Neremi neremi gözlerinii neremi neremi gül yüzünüü" oldu. Biz gülmeye başlayınca bu sayıklamaya devam etti. "Sinaaan yakarım evini sinan çık dışarı kim o kızlar hesap vericeksin ulaan in aşağı vururum seni topuğundan" Biz artık kahkaha atmaya başlamıştık. O da sonunda uyandı. Hepimiz temizlenmeye ve etrafı temizlemeye çalışıyoduk. Bizi eve bıraktılar. Hepimiz duş için kavga ederken akıllıca davranıp sinsice bornozumu kapıdan alıp banyoya koştum. Tabiiki canım arkadaşlarım küfür eşliğinde bana senfoni yaptılar. Banyonun kapısının önünde durduk. Gökçe ben 2. Yim diye bağırınca kızlar da daha erken nasıl girerim diye düşünüp 1.likten gözünü çekip 3.lük için tartıştı. Sonucunda Ece eve yeni geldiği için 3. oldu. Bende Gökçe'nin saçındaki kusmuğu görünce sıramı ona devrettim. Hepimiz duş aldıktan sonra kendimizi salondaki kanepeye attık ve dün akşam olanları kızlara anlattım. Hepsi önce bi güldü sonra ne rezil oldum anasını satayım diye söylenmeye başladı. Yalnız her ne kadar onlar az rezil olduğumu düşünsede bardak yemeye çalışmam büyük efsoydu. Pelin mutfaktan bardak alıp taklidim yapmaya çalıştı. Hepimiz haykırdık. Bende "Mememi açıyım mıııı?" diye bağırdım. Gökçe Ayağını ağzıma dayamaya çalışınca Ece de "Ajdaaar bokunu yiyim evlen benimle" diye bağırdı. Biz gülmekten altımıza işemek üzereyken Gökçe'nin telefonu çaldı. "AJDAR" yazıyo. Bu kim lan falan diye gülerken telefonu açıp hoparlöre aldık.
+Kimsin
-Barış ben, iyi misiniz diye aradım
+İyiyiz sağol da sen niye kendini AJDAR diye kaydettin
-Ahahahahah ben mi kaydettim sen dün numaramı almak için yalvardın bende yazdım telefonuna sonra kendin Ajdar yazdın ha bi de saat kaç deyip kolumu ısırdın nasıl geçirdiysen dişini hala izi var
+ Gerçekten mi? Çok özür dilerim
-Neyse önemli değil, sizin karşı komşunuz Burak ve Sinan di mi?
+Evet noldu ki?
-Bölüm arkadaşımız onlar bizim, kahvaltıya gidiyoruz sizde gelin isterseniz?

Ben hayır diye sessiz çığlıklar atarken Gökçe "Oluur geliriz" dedi. Ece koltukta zıpladı, Pelin' de SİNANCIĞI geldiği için sevindi. Allahım ya bi insan neden tüm gece üstüne kustuğu, ağzına ayağını dayayıp uyuduğu, mikrofonla striptiz yaptığı insanlarla niye kahvaltıya gitmek ister lan?

-Yarım saate hazır olun

Allahım şuan en yakın arkadaşlarımı öldürebilirim gerçekten. Gökçe:
-Bu Buraklar bizle yaşıt mı?
+Hayır üniversite sondalar ikiside
-O zaman Barışta üniversite sonda
+Sende Barış'la bilemiyorum yaniii

Hazırlandıktan sonra kapı çaldı. Pelin kapıyı açtı. "Eylül 2 araba gidicez biz Sinan'larla gidiyoruz yürü hadi" diye seslendi. Ben cevap vermeyince beni kolumdan tutup çıkardı. Burak siyah v yaka t-shirt üstüne deri ceket ve altına siyah pantolon giymişti. Güneş gözlüğünü yakasına asmış kapıya yaslanmış eliyle saçını düzeltiyodu. Keşke yakışıklı olduğu kadar iyi bi insan olsaydı. O güzel suratını parçalayıp eline vermek istiyodum. Sinan siyah desenli bi t-shirt koyu renk jean siyah ceketi ile mavi gözlerini Pelin'e dikmiş gülümsüyodu.

HAYALPERESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin