30.BÖLÜM

51 2 1
                                    

Evet arkadaşlar upuzuuun bir aradan sonra yeniden beraberiz. Çok ısrarlar aldım yeni bölüm için ilgilenen herkese çok teşekkürler. Bi ara hikayeyi bırakma kararı almıştım ama yeniden sizlerleyim okuyan herkese şimdiden teşekkürler :)

EYLÜL

Güzel hayaller kurup tersini yaşamak... İşte bu yüzden hayal kurmaktan korkar hale geldim. Küçüklükten beri hayal kurmaya bayılan ben şimdi korkuyordum. Bazen sırf uzun uzun hayal kurmak için yatağa erkenden girerdim. Uykuya dalana kadar olmak istediğim yerlerde yapmak istediğim şeyleri yapardım. Tek mutlu olduğum yerdi hayallerim. Çünkü hayatım hiç bir zaman istediğim gibi olmamıştı.

İyi şeyler benim için hep hüzünlü sonlandı. Bazen sanki mutlu olduğum her dakikanın bedelini ödüyormuşum hissine kapılıyorum. Bazen sırf bu yüzden mutlu olmam gereken anlarda mutluluğun tadını çıkaramıyorum. Sonunu bildiğimden...

***

Eğlenmeye gittiğimiz ama bir anda kabusa dönşen yaz tatili nihayet son buldu. Bu süre içinde bir çok şey değişti tabii.

Pelin ortadan kaybolunca herkes telaşla Pelin'i aramaya başladı. Gelişiyle hepimizi şaşkına çevirdiği yetmezmiş gibi bir de Pelin'i aramamıza yardımcı olan Kaan'a hayretler içinde bakakaldım.

"Kaan sen burada ne arıyorsun? Biz seni en son öldü biliyorduk."

"Öyle bilmenizi istedim. Londra'ya taşındım. Hayatımı iyice düzene sokmaya başlamıştım. Okulum iyi, güzel giden bir ilişkim var ve her şey tam düzelmişken tehdit içeren mektuplar almaya başladım. Önceleri ciddiye almıyordum ama hakkımda fazlasıyla şey bildiğini farkettiğimde gözüm korktu. En son da bana buradaki partinin davetiyesini attı. Gelmezsem sevdiklerime zarar verecekti. Ben de ilk uçakla geldim."

"Anlattıklarına inanamıyorum cidden. En son Duygu'yu tehdit ediyordun şimdi hayatımı düzelttim falan diyorsun. Ne kadar inandım bilemiyorum doğrusu."

"Evet yaptım öyle bir hata. O zamanlar çok kötü durumdaydım. Yaptığım herşey için çok pişmanım. Duygu'nun ölüm haberini aldığımda da çok üzüldüm. Kötü niyetle gelmedim ne olur yanlış anlamayın."

Uzun uğraşlara rağmen Pelin'i bulamadık. Eve dönüp polise haber verdik.

***

Ertesi gün kalktığımda Pelin'in yatağını boş görmek beni hüzünlendirdi. Ne olursa olsun umudumu kaybetmek istemiyordum. Gökçe'nin çığlığıyla olduğum yerden sıçaradım.

"Ne oldu?" diyerek odasına daldığımda gördüğüm manzara korkunçtu. Gökçe'nin yatağı üzerindeki iç organlardan akan kanla dolmuştu. Üstü başı da batmıştı. Korkudan ağlıyordu. Ve işin kötüsü Ece yatağında yoktu.

"Gökçe bunlar ne? Nereden geldi hepsi? Ece nerede?"

O kadar korkmuştu ki Ece'nin yokluğunun farkında değildi. Yatağı derli toplu duruyordu. "Ece!" diye bağırdı Gökçe panikle. İçeri koştuk. Salondaki komidinin üstünde ise bir mektup vardı.

"Canım arkadaşlarım,
Bu hayatta en büyük dayanağım sizsiniz. Belki beni affetmeyeceksiniz, korktu gitti diyeceksiniz. Deyin de sonuna kadar haklısınız. Pelin kayboldu bense kaçtım. Siz kalma cesareti gösterdiniz ama bem yapamadım. Herşey o kadar üstüme geliyor ki artık yapamıyorum. Gitmem en iyisi olacak diye düşünüyorum. İstanbul'a dönmeyi planlıyorum. Bi gün mutlaka sizi ziyarete geleceğim. Hepinizi çok seviyorum.
Ece"

"Yoo, saçmalık Ece asla yapmaz böyle bir şeyi" deyip kağıdı fırlattım

"Dikkatli bak onun yazısı."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 02, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYALPERESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin