HAYALPEREST

Sen Kendini Terket Gitmek Yakışmaz Bana

Kolumda bi el hissedince arkamı döndüm. Berkcan karşımda. Ben suratımı ağlamamak için şekilden şekle sokunca Haydar Amca'nın ayağına döndü suratım haliyle. Makyajım falan bokumsu kıvama geldi. Sarıldım çocuğa ağlamaya başladım. Çocukta bana sarıldı tabi. Daha doğrusu ahtapot gibi yapıştı. Tüm salyamı sümüğümü omuzuna akıttıktan sonra acıların kadıno Bergen rolümden sıyrılıp "Ay bu mal için ağlamıyorum ya kendime acıyorum sadece" deyip güçlü kadın imajı vermeye çalıştım. Yediyse afiyet olsun, yemediyse de yapacak bişey yok.

Baktım karşıdan Rüzgar geliyo tekrar sarıldım çocuğa. Anlam veremedi garibim. Tabi ilk defa bi dişi türüne sarıldığı için bi alışamadı ortama. Rüzgar sinirli sinirli buraya gelirken imdadıma Duygu yetişti. Rüzgara "Sen şimdi git, sinirini biliyosun parçalar seni" gibi bişey söylemiş olmalı ki hemen yön değiştirdi. Rüzgara karşı içimde hiç bir sevgi kalmamıştı. Nefretten çok ondan intikam almak istiyordum.

Ertesi gün tam kapıdan çıktık Duygu'yla kapıda bi BMW parketmiş. Biz Duygu'yla hemen kamerada kendini gören teyze moduna girdik. Sanki BMW görmedik hiç. Karşıdan güneş gözlüklü biri geliyo James Bond edasıyla. Elinde bir demet papatya. Yakınlaştıkça Berkcan olduğunu farkettim. Çiçeği bana uzattı. "Dün seni saçma sorumla sıktım. Üstüne bi de o gelince iyice üzüldün. Moralini yerine getirir umarım"

Ay ben bu çocuğu yerim. Darwin ne kadar da haklıymış. Bu çocuk maymundan evrimin canlı kanıtı. Evrimi biraz geçde tamamlamış olsa. Ay bu benim ya kimseye vermem ben bunu. Papatya en sevdiğim çiçek. Nerden bildi acaba?

"Ç-çok teşekkür ederim"

-E hadi atlayın bırakayım sizi de okula

Duygu çaktırmadan öne sen bin dedi. Kapımızı açtı bi de ya. Valla bu hödüğün böyle kibar ve yakışıklı olacağına rüyamda görsem inanmazdım ya evrime kafa atmış resmen!

Öne bindim. Yol boyu Arctic Monkeys dinledik. Müzik zevki bile güzel ya allaaam sana geliyorum.

Okulda yanıma Rüzgar geldi

-Biraz konuşabilir miyiz?

+Konuşmadan yeterince anlaştık zaten

-Ya bi dinle lütfen

+Tamam 5 dakikan var

- Çok içip kendimi kaybettim. Çok aptalım. Herşeyi mahvettim. Ayılınca çok bişey hatırlamıyodum. Bizim çocuklar anlattı. İnan o kadar pişman oldum ki hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Yemin ederim ,istersen inanma ama anlattıklarımın hepsi gerçek. Ne olur affet beni. Yarım kalan hayallerimizi tamamlayalım?

+Ben o hayallere sifon çekeli çok oldu. Sana geri dönmeye hazır değilim. Büyük ihtimallede hazır olmıycam. Kendine yeni hayaller kur, yeni birini bul ve mutlu ol. 4 sene boyunca üzüntümüzde sevincimizde hep birbirimizin yanındaydık. Bende hatıran çok. Ama sana artık aşık değilim.

-Affedene kadar bekliycem, Senden başkasıyla olmak aklımın ucundan bile geçmez. O kadar emek verdik bu ilişkiye bu kadar kolay olmamalı?

+Bana çıkma teklifi ettiğinde kalbimi kazanması kolay güvenimi kazanması zordur. Ama kalbimi kırması ve sevgimi kaybetmesi hepsinden kolaydır demiştim. Unutmamalıydın. Sen unutursan ben de unuturum dedim.

-Unuttun mu yani beni şimdi?

+Süren doldu.

Hızlı adımlarla ilerlerken koşup kolumdan tuttu. Kendine çekti. "Gözlerimin içine bak ve unuttum de, artık seni sevmiyorum de"

+ 4 yılı unutmak için bi kaç ay yetmez. Sana olan sevgim hakkında bende bişey bilmiyorum. Bi kaç ayda senin yüzünden bildiğim herşeyi unuttum.

Artık hızlı adımlarla ilerlemiyordum. Depar atıyodum, olimpiyat şampiyonu gibi koşuyodum bildiğin. Merve Aydın gelse yetişemez o derece. Millet bakıyo bana bu manyak napıyo diye. Bazıları köpek mi kovalıyo diye arkamdan bakıyo. Hülya Koçyiğit koşuşları falan nerdeee? Benim herşeyim hayvanca zaten.

Baldırlarımın götürdüğü yere kadar Roberto Carlos gibi koşarken bi anda Berkcan'a çarptım.

ÖNCEKİ BÖLÜMLERİ OKUYAN OYLAYAN VE YORUM YAPAN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜRLER. DEVAMINI BUGÜN İÇİNDE YAZMAYA ÇALIŞICAM. İLGİ ARTARSA Bİ GÜNDE DAHA FAZLA BÖLÜM YAYINLAMAYI PLANLIYORUM :)