Ben Susarsam Şarkılar Konuşur

131 14 2
                                    

Ulan ben 10 dakikada pantolona ayağımı sokamam hazırlan diyo bana ya. Aradım meşgul. Aklıma mesja atmak geldi. "10 dakikada hazırlanmama imkan ve ihtimal yok. Aradım telefonun meşgul artık kimşe konuşuyosan."

3 dakika sonra mesaj geldi

"Annem aradı,aşağıda bekliyorum çabuk ol"

Tabiki çabuk olamadım. Yarım saat sonra aşağı indim. Beklemekten ölmüş gibi bi hali vardı. Ama kızmadı.

Arabaya bindik. Sürprizi merak ederken ölücektim böyle. Sorsam söylemez asla. Sabrettim. Sonra bi kahvaltıcının önünde durduk. Ciddi misin? Bunun neresi sürpri be. Heycanlandırdın o kadar ya. Kahvaltıya gidelim desen de pekala gelirdim yani. Tabiki bunları söylemedim. Ama o

-Niye suratın asık beğenmedin mi

+Niye beğenmiyim ya

-Niye suratın asık o zaman

+Uykum var da ondan

İçeri geçtik. Cam kenarındaki masalardan birine oturduk. Açık büfeydi. Benim için süper bi avantaj. Kalkıp tabak aldık. Tabağıma koyduğum herşeye bunları mı yicen sabah sabah gibi şeyler söyledi. Masaya geçip oturduk. Kapıya doğru baktım. Kader ağlarını örmüştü artık. Ama böyle ağı sikerim ya. Kapı açıldı. Gelen kişiyi hepiniz tahmin etmişsinizdir. Rüzgar. Ama farklı bir Rüzgar. Fazla bi Rüzgar. Yanında Beste vard. Ve o kız bizim bölümde. Ve o kız fazla güzel.Ve o kızdan istediğim ders notunu sikeyim. Ve o kız benim ayakkabılarıma çok güzel dedi. Ve o kız artık gözümde bi orospu. Ve o kız artık ölsün.

4 senelik sevincim,üzüntüm,gülüşüm,göz yaşım başkasının elini tutmuştu. Tıpkı benim yaptığım gibi...

Murat Dalkılıç'ın şarkısı bizi özetlemişti aslında. Öpütüğüm ellerine baktım başka elden bulaşmış gurur...

Hayatım film karesi gibi gözümün önünden geçti derler ya hani. Tamda oydu başıma gelen. 4 senemiz gözümün önünden geçti. Ne bir eksik ne bir fazla...

Gözlerim ister istemez doldu. Onu çok iyi anlamıştım. Ama o da beni anlamıştı. Birbirimizi anlamıştık. Sevmek değildi. Anlaşmaktı. Sevgi anlaşmak değildi. Nedensiz de sevilirdi.

Berkcan'a. Hislerim gerçekti. Ama Rüzgar'ı tam anlamıyla unutamamıştım. Unuttum demiştim ama unutamamıştım. İnsanlara değil "Kendime Yalan Söyledim".

Yoo dostum yoo. Bu kadarı fazla. Hayır. Gelmeyin. Önümüze oturum razıyım.Gelmeyin amına koyayım. Ama yok. İlla o film sahnesi yaşanacak. Beste:

-Aa eylülcüğüm ne güzel bi tesadüf siz de mi sabah kahvaltısına geldiniz

+Evet aşkım sürpriz yaptı yeaaaa (iç ses: manda kafalı yok biz akşam yemeğine geldik uyuyakalmışız sabah uyanınca hazır burdayken kahvaltı yapalım dedik)

Rüzgar:

-Beste bende kaldı da hiç kahvaltı işlerine girmeyelim dedik.

+Aa ben Berkcan'da kaldığımda pankek yapmıştı canım yaa

Masalardan birine oturdular. Berkcan çok sinirli görünüyodu. Elindeki çatalı fırlattı.

-Onlar yedi ama ben yemedim

+Anlamadım

-Berkcancığım aşkım canım ayaklarını diyorum onlar yedi ama ben yemedim

+Ne diyosun be

-Herşey ortada kızım gittiler rol yapma

+Sen ruh hastasısın

Sesini iyice yükseltmişti. Zaten yeterince doluydum. Ağlamaya başladım. Ayağa kalktım. Sandalyeye tekme atıp sinirimi ondan çıkardım. Mekandan çıktım. Arkamdan gelmedi hayvanoğlu hayvan. Taksiye binip eve geldim.

Apartmanda Duygu'yla karşılaştık.

+Nerden geliyon be

-Koşudan geliyom da sen nerden geliyon

+Ay çok uzun bi eve geçelim anlatırım

Bu arada Pelin'le kavga etmediniz dimi

-Yok eve gidelim özür diliycem kızdan çok ayıp oldu

Kapıyı açtım. Salona geçtik. Kanepede Kaan ve Pelin öpüşüyodu. Aha şimdi sıçtık modundaydım. Duygu koşarak evden çıktı.

YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM HİKAYENİN DEVAMI İÇİN ÖNEMLİ :)

HAYALPERESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin