28.Bölüm

75 5 2
                                    

ÖNCELİKLE MERHABA, BÖLÜM ÖNCESİ BİR KAÇ DUYURUM VAR VE FİKİRLERİNİZE ÇOK İHTİYACIM VAR. LÜTFEN BÖLÜMÜ DE OKUDUKTAN SONRA FİKİRLERİNİZİ YORUM OLARAK BENİMLE PAYLAŞIRSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. ŞİMDİ İLK KONUM SİZCE BİR SEZON FİNALİ YAPAYIM MI? VE YAPARSAK BU ARA NE KADAR OLSUN? 2.'Sİ KARAKTERLERİ HATIRLAMAKTA ZORLUK ÇEKTİĞİNİ SÖYLEYEN 1-2 KİŞİ OLDU. BÖYLE BİR DURUMU OLUP DİLE GETİRMEYEN DE VARSA BANA ULAŞSIN. EĞER İSTERSENİZ BU BÖLÜMDEN SONRA TÜM KARAKTERLER HAKKINDA KISA HATIRLATMALAR OLAN BİR BÖLÜM YAYINLARIM. 3.'SÜ DE BÖLÜM HAKKINDA UFAK DA OLSA FİKRİNİZİ SÖYLERSENİZ ÇOK MUTLU OLURUM. BİR DE YENİ KARARIM ARTIK BÖLÜMLERİ HAFTALIK PERİYOTLAR HALİNDE YAYINLAYACAĞIM BUGÜNDEN İTİBAREN HER PAZARTESİ YENİ BÖLÜM GELECEK BİR SIKINTI OLMAZSA. VE HER PERŞEMBE YENİ BÖLÜM HAKKINDA UFAK BİLGİLER VEREN BİR BÖLÜM DAHA YAYINLAYABİLİRİM. BİR DE BUNUN İÇİN DE FİKRİNİZİ ÖĞRENİRSEM SÜPER OLUR. ÇOK ŞEY İSTEDİM AMA OKUR SİZSİNİZ SİZ KARAR VERİN İSTİYORUM. ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜRLER.

**

-EYLÜL-

Emre telefonu alıp dışarı çıktı. Gözüm bir yandan camdaydı. Emre'nin çok tuhaf bir hali vardı her zamanki gibi. Ne konuştuğunu duymak istiyordum ama aklım Burak'taydı. İyi bir zaman kollayıp onunla konuşmam gerekiyordu. Tıpkı benim gibi Ece'nin de gözü kulağı camdaydı. Fakat ne yazık ki ne konuştuğu duyulmuyordu. Gergin olduğu tavırlarına yansımıştı. Gerçekten ne olup bittiğini merak ediyordum. Ece'nin yanımızdan kalkmaması üzerine Burak'a sessizce "Biraz dışarıda konuşalım mı?" dedim. Yüzünden isteksiz olduğu belliydi fakat başıyla onayladı. Bizim kapıyı açmamızla Emre'de bir kaç adım uzağa ilerledi. Onun rahatsız olduğunu anlayınca Burak belimi eliyle kavrayıp arka bahçeye yönlendirdi. Arka bahçedeki çardağa oturduk. Bir süre sessiz kalıp bir türlü cümleye başlayamadım. En sonunda sessizliği bozup "Burak." diye bir giriş yaptım.

"Bırak konuşmayalım boşver. Aramızı bozacak kadar değerli değil o herif."

"Nereden biliyorsun belki olumsuz bir şey diyecektim?"

"Gözlerini biliyorum kızım ben senin. Söylediğin her cümle için takındığın mimiği biliyorum. Neyi seversin neye kızarsın biliyorum. A desen gözlerinin içine bakıyorum. Her söylediğin önemli benim için. Her dediğinde bir anlam buluyorum. Bir kere sen bana gelip rahat bir şekilde "Ben Berkcan'ı seviyorum ayrılalım." falan diyemezsin. Buna benzer bir şey diyecek olsan elin ayağına dolanır. Gözlerini kaçırırsın. Kendini deli gibi kasarsın. Ve benim bir şey dememi beklersin. Ama ben seni biliyorum. Seviyorsun beni bunu da biliyorum. Güvenim sonsuz."

Söylediklerine karşı hiç bir şey diyememiş sadece sarılabilmiştim. Sıkıca sarıldım ve tüm kalbimle ona güvenmek istedim. Buna ihtiyacım vardı çünkü.

-PELİN-

Bir hışımla bahçe kapısından girdim. Kapının önünde konuşan Emre'yi gördüm.

"Bana bak, biz seninle anlaştık. Ya bana bulaşmayı kesersin ya da işlediğin cinayeti herkes öğrenir."

Bu cümleyi duyduktan sonra gözlerim fal taşı gibi açılmış karşımda arkası dönük duran Emre'ye bakıyordum. Yavaş adımlarla bana doğru döndü. Orada olduğumu farketmemiş olacak ki beni görünce irkildi. Telefonu nasıl kapayacağını bilemedi. Telaşla bana baktı ve sonra kenarımdan geçerek eve girdi. Zaten derdim başımdan aşkındı ama bu ciddi bir şeydi. Arkasından bende eve doğru yürürken çardaktan gelen Eylül ve Burak'ı görünce duraksadım. Eylül'ün koluna girdim.

"Eylül, Emre'ye güvenirken bir daha düşünmemiz lazım."

"Ne? Noldu?"

"Telefonda birine 'Biz senle anlaştık benle uğraşma işlediğin cinayeti söylerim' gibisinden bişey dedi."

HAYALPERESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin