Selaaam!!Nasılsınız? İnşallah iyisinizdir.
Yeni bölüme hoş geldiniz dostumlar.
Hazır mısınız?
İyi okumalar, keyifli okumalarrr 🖤👮🏽♀️🔱
Hepimiz birbirimize bakakalmıştık. Güvenlik gerçekten olabilir miydi? Yani onca şeyden sonra? Kötü birine de benzemiyordu aslında ama kitabı kapağına göre yargılamamak lazım.
"Güveliği tanıyorum; Mahmut abi."
Kaan hızlı bir şekilde dışarı çıktı ve hepimiz onu takip etmeye başladık.
Arabaya bindiğimizde Kaan sürücü koltuğuna, ben sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa, Zifri ve Çağrı da arka koltuklara binmişlerdi.
Kaan hızlı bir şekilde mezarlığa doğru ilerliyordu.
"Kaan yavaşla biraz. Hepimiz geberip gideceğiz senin yüzünden." dedi Çağrı öfkeyle.
"Sus Çağrı şu an sırası değil!" dedi Kaan da aynı öfkeyle.
Sonunda yavaşlamaya başladığında mezarlığa gelmiştik.
Kaan arabadan indi ve direkt olarak güvenliğin yanına gitti.
"Mahmut Hamza Elibol, bizimle karakola geliyorsun." dedi.
Mahmut abi bir bana bir de onlara bakarak neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. En sonunda bir adım geriledi ve Kaan'a bakarak "Beni tutuklayamazsınız. Tutuklama emrinizi göremiyorum."
"Sus ve geç şu arabaya!" dedi Kaan bağırarak. Onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim.
Mahmut abi bana baktığında ona büyük bir hayalkırıklığıyla bakıyordum.
"Neden yaptın bunu?" Tükürürcesine sordum.
"Neyi?"
"Salağa yatma artık Mahmut!" Yüzüne büyük bir tokatı indirmiştim. Salağa yatması ve olanları bilmiyormuş gibi davranması bardağı taşıran son damlaydı.Yanağını tutarak inledi. Elimin izi yanağında kızarıklarla belli belirsiz görünüyordu.
Kaan, Çağrı ve Zifri bana hayretle bakarken ben Mahmut'a aynı şekilde bakmaya devam ettim.
"Sen gerçekten işe yaramazın tekisin! Neden yaptın bunu? Bunu bana nasıl yapabildin?" Sinirim hâlâ yatışmamıştı. Onun yüzünü gördükçe daha da sinirleniyordum. Resmen elim ayağım titremeye başlamıştı. Beni vuran, öldürmeye kalkan şeref yoksunu herif tam karşımda durmuş salak taklidi yapıyordu. Üstelik hiç gocunmadan ne olduğunu soruyor.
"Allah belanı versin!" diye bağırdım ve Çağrı ağzımı kapatıp beni kendine sardı.
"Sakinleş biraz. Belki bağırdığın adam tamamen suçsuzdur. Bu vicdan azabı senin üzülmene neden olmayacak mı?" Eğer Mahmut değilse bile bir güvenlik olarak olup biteni görmeliydi. Bu yüzden bu tokatı hak etmişti.
Kaan, Mahmut'u arabaya koyduktan sonra birkaç saniye nefes aldık ve biz de tekrardan arabaya bindik.
Karakola gidene kadar herkes sessizdi. Karakola geldiğimizde Kaan ve Çağrı, Mahmut'u kollarından tutarak Salih Atamacı'nın odasına götürdüler. Biz de onlarla beraber girmiştik odaya.
"Sensin demek..." dedi Salih amca sinirle. Mahmut hiçbir şey söylemedi. Sadece kafasını dk tutarak Salih Atamacı'ya bakıyordu.
"Sorgu odasına alın." Emriyle iki polis odaya girdi ve Mahmut'u alıp götürdüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3. mahalle
Teen Fiction"Beni bırakıp gittiğin gün öldüm ben. Sen beni bıraktın ama kalbimi kendine aldın. Kalbim seninle beraber uzaklaştı benden ve o gün son kez aldım nefes, o gün son kez yaşadım, o gün son kez hissettim. Ama en acısı da ne oldu biliyor musun? O gün son...