10. BÖLÜM

576 11 1
                                    

Selaaam!!

Nasılsınız?

Yıldıza tıklayıp yorum atmayı unutmayınn💗

İyi okumalarr



Nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Babam ses vermedi. Mutfağa gitmeye karar verdim ve ayağa kalktım.

Evin içi ışık yanmadığından karanlıktı. Belki de pencere falan açık kalmıştır?

Yavaş ve sessiz adımlarla odamdan çıktım. Eğer evin içine bir hırsız girdiyse silahsız olduğu sürece onu indirebilirdim.

Koridordun duvarına kendimi yaslayarak ilerlemeye başladım. Olabildiğince gözükmemeye çalışıyordum. Sona geldiğimde kafamı eğip içeriye baktım.

Nefesim kesildi, yaslandığım duvar yok oldu, ayaklarımı hissedemedim... Bir çift deri eldiven, siyahlara bürünmüş biri.

Koşmaya başladım. Buraya yarım kalan işini bitirmeye geldiğine emindim.

Koşarken arkama bakıyordum. Arkamda görünmüyordu. Belki de beni fark etmemiştir? Bir anda önüme döndüğümde tekrar aynı gözlerle karşılaştım. Çığlık atmak istiyordum ama şoka girdiğim için ağzım sadece açılıyor, devamı gelmiyordu. Yüzünde siyah bir kar maskesi vardı ama gözleri belli oluyordu. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp kendime geldim. Ağzımdan kontrol edemediğim bir çığlık koptu. Üzerime doğru hızlı hızlı yürümeye başlamıştı. Hemen arkamı döndüm ve ters tarafa koşmaya başladım. Kalp atışlarım çok hızlanmıştı sanki nefes almaya çalışan kuru bir balık gibiydim.

Korkularımı yönetemiyordum, ellerim titriyordu, bacaklarım titriyordu, nefes düzenim bozulmuştu.

Birden beni kolumdan yakaladı. "Bırak beni!" yine bir çığlık attım. Bırakmadı. Bırakmayacaktı da.

"Piç herif!" Bacak arasına güçlü bir tekme indirdim ve o acıyla inlerken ben mutfağa girip elime bir bıçak aldım. Şu an yapabileceğim en mantıklı şey bu. Evde ki silahların nerede olduğunu bilmiyorum ve şu an onun da silahsız olduğunu anladım. Eğer silahlı olsaydı şüphe etmeden tetiği çekerdi. Korkudan ağlamamı kontrol edemiyordum.

Mutfağın girişinde belirdiğinde gözlerinde hâlâ o korkunç bakış vardı. "Şerefsiz orospu çocuğu!" diye bağırdım. Elimdeki bıçağı sıkıca tutuyordum. Allah'ım bugün alma canımı nolur!

Bana doğru gelmeye başladı. Geriye doğru gitmek istedim ama yol yoktu. Mutfağın sonuna kadar gitmiştim.

Bana doğru gelmeye devam etti. Ne yapacaktım? Ondan korktuğumu belli edip bana daha çok saldırmasına izin mi verecektim? Maalesef o günler bitti. Artık ondan korksam bile bunu onun bilmemesi gerekiyor.

Gözümdeki yaşları bıçak olmayan elimin tersiyle sildim. "Ne istedin benden? Neden yaptın bunu." ellerim hala titriyordu.

başını iki yana salladı.

Dik durmam gerekiyordu, bunu daha öncede yaşamıştım neden şimdi bu kadar korkuyordum? Ayrıca şu an güçlü olan benim.

Duruşumu dikleştirdim, bıçağı daha sıkı kavradım. "Ama biliyor musun şimdi oynama sırası bende!" ona doğru yürüdüm ve bıçağı saplayacağım sırada elimi kavradı.Hemen diğer elimle kafasına güçlü bir yumruk indirdim. Kafası yana düştü. Elimi ondan kurtardım ve geriye çekildim.

"Beni tanımadığına inanmaya başlıyorum ama." kahkaha attım. O konuşmuyordu sadece ben konuşuyordum. Konuşsaydı sesinden tanırdım. Demek ki korkan kişi sadece ben değilim di mi?!

3. mahalleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin