16. BÖLÜM

363 11 3
                                    


"Bekliyorum, öyle bir havada gel ki vazgeçmek mümkün olmasın."
-Orhan Veli Kanık

"Yaşadığım her şeyden bir ders çıkardım,
Hiçbirini atmadım, sakladım
Kimini zihnimde
Kimini fikrimde
Kimini de yüreğimde..."
-Mehmet Deveci

Bazen bazı insanları anlamak için sadece gözlerine bakmanız yeterlidir. Gözlerinden okunur bütün kırgınlıkları, sinirleri, mutlulukları, hisleri. Ama bazı insanlar vardır ki yüzlerine geçirdikleri maskelere kendilerini inandırırlar. Göremezsiniz hiç bir duygularını gözlerinden. Davranışlarından okursunuz sadece.

Zifri apartman girişindeki merdivenlerde oturmuş ıslanan vücuduyla bira içiyordu.

Hemen yanına indim ve oturdum.

Kafasını bile çevirmemişti. Sadece göz ucuyla baktı.

"Hoş geldin."

"Zifri hastalanacaksın, ne yapıyorsun burada?"

"Bira içiyorum. Dolapta vardı alsaydın bir tane keşke."

Montumu çıkartıp Zifri'ye biraz daha yakınlaştım ve montu omuzlarımıza attım.

"Sen sarhoş değil miydin? Niye tekrar içiyorsun?"

"Çok çabuk inanıyorsunuz her şeye."

Bu değilim ve sizi kandırdım demek oluyor sanırım. Eğer öyleyse gerçekten bir sarhoş rolü için kanallarla konuşabilir.

"Neden buradasın?"

Zifri yüzüme döndü ve gözlerini ovaladı. Gözündeki makyaj her yerine bulaştığı için göz altları ekstra siyah duruyordu.

"Neden araman mı lazım?"

"İstersen anlatma nedenini. Sıkıntı değil ama burada seninle duracağım. Beraber olalım, istersen konuşma hatta yüzüme bakma ama ben buradayım ve sana her zaman destek olacağım."

Zoraki bir şekilde gülümsedikten sonra önüne döndü ve birasından bir yudum daha aldı.

Anlatmak zorunda değil sonuçta herkesin hiç kimseye anlatamadığı sırları vardır. Arkadaşı olarak onu zorlamak yerine yanında olduğumu bilmesini istiyorum.

Yüzünü gökyüzüne çevirdi ve yağan yağmur yüzüne düşmeye başladı.

Kızaran yanaklarına yağmur damlaları bir bir temas ediyordu ve oradan da çenesine doğru yol alıyorlardı.

"Küçükken terk edildim," diyerek yüzünü benim yüzüme çevirdi.

"Anlatmak zorunda değilsin Zifri." diyerek lafını kesmiştim ki beni dinlemeyerek devam etti anlatacağı şeye.

Her ne olursa olsun onu zorlamadığımı bilmesi daha iyi olurdu.

"Annem beni bir apartmanın önüne bırakmış, yine böyle yağmurlu bir gündü." Sustu ve gözündeki yaşı sildi.

"Sonra bir kadın fark etmiş beni, evine almış. Annem beni bıraktığında sanırım 2 yaşımdaymışım, kadın beni 5 yaşıma kadar büyüttü ama altıncı yaşıma gireceğim zaman beni tıpkı annem gibi apartmanın önüne attı. Çok sorgulamıştım o zaman; beni neden sürekli bir apartman kapısına bırakıyorlar? Beni neden kimse sevmiyor? Neden istenmiyorum ben?"

Yutkunduktan sonra birasını tekrar içti.

"Sonra biraz yürüdüğümü hatırlıyorum. O gün yağmur yağmıyordu aksine hava güneşliydi. Yolda yürürken bir adam buldu beni. Ben de çok küçüktüm, beni evine götürmesine izin verdim. Biliyor musun evi bir apartmanın ilk katıydı. Yine apartmandı. Gerçi insanlar artık hep apartmanlarda oturuyor normal yani. Neyse sonra beni 2 yıl büyüttü ve 8 yaşıma geldim. Anlayamadığım bir şekilde adam sürekli bana temas ediyordu ve bunun sevgiden olduğunu söylüyordu. Küçücük bir kızı kandırdı, düşünebiliyor musun? Bana 2 yıl boyunca çok sevdiğimden diyerek temas etti."

3. mahalleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin