8. BÖLÜM

518 15 5
                                    


Merhabaaa!!

Nasılsınız? Dün atmış olmama rağmen slfjwşfksşdn

İyi okumalarrr yorum yapmayı ve yıldıza tıklamayı unutmayınn 🖤😏💃🏻


...Bir sembol görüyorum: mızrak sembolü gibi. Sonra gözlerim kapanıyor."

Gözlerimi açtım ve hepsine bakmaya başladım teker teker. O olayı tekrar yaşadığım için nefes nefese kalmıştım. Farkında olmadan Kaan'ın elinin içine tırnaklarımı geçirmişim.Aslında fena olmamış.
"Özür dilerim." dedim ve elimi elinden çektim.

"Bir mızrak sembolü... Ne alaka ki?" Kaan ayağa kalktı ve düşünceler içerisinde etrafta dolanmaya başladı.

Bu süre zarfında ben de ayağa kalkmıştım. Üstüm başım çamur olduğu için elimi pantolonuma vurarak çamurdan kurtulmaya çalışıyordum. Ama ıslak çamur olduğu için gitmiyordu bir türlü. Mızrak sembolü ben de hiçbir şey çağrıştırmıyor... Yani benimle ilgisi olduğunu düşünmüyorum.

"Bilmiyorum, bence öylesine çizilmiş bir sembol. Belki de en sevdiği şekil falan?" dedim.

"Gerçekten çok zekisin." Kaan her zaman aklıma iğneleme yapmazsa olmaz zaten değil mi? Biliyorum çok zeki olduğumu!

"Belki şeytan falan anlamında?"

"Tövbe tövbe." dedim Çağrı'ya kaşlarımı çatarak bakarken.

"Ne olamaz mı?"

"Olamaz!" dedim. Yani eğer bir sadist tarafından zevk için öldürülmeye çalışılmadıysam ki hiç sanmıyorum.

"Gerçekten Çağrı..." Zifri başını iki yana salladı.

Bir mızrak sembolü ne olabilir ki? Belki de öylesine çizdiği bir şey. Ama eğer öylesine çizdiği herhangi bir sembol olsaydı bunun mızrak olması biraz saçma olurdu.

Öyle kolay kolay akla gelebilecek bir işaret değil sonuçta.

"Yanlış hatırlamış ya da görmüş olabilir misin?" dedi Kaan bana doğru yürüyerek. "Hayır, gördüğüm şey bir mızraktı. Ama sadece mızrağın baş kısmı vardı, çatalı deniyordu sanırım."

"Gidebilir miyiz artık şuradan?" Hava zaten yeterince soğuktu üstüne bir de çamura uzanıp bunları yapmak bedenimin buz kesmesine neden olmuştu.

Geldiğimiz yoldan geri döndük ve arabaya bindik. Üşüdüğüm için arabanın içindeki klimayı açtı Kaan ve ilerlemeye başladı.

"Salih Atamacı'ya bahsedecek miyiz?" dedim. "Bahsetmesek daha iyi. Hatta bir süre bundan kimsenin haberi olmasın. Ne Salih Atamacı'nın ne bir başkasının. Sadece dördümüzün bildiği bir şey bu." Nedenini çok anlamasam da kimin katilim olmaya çalıştığını bilmediğimiz için kimseye söylememek en mantıklısıydı.

"Evet, bence de." diyerek Kaan'ı onayladım.

"Yalnız eğer Salih bazı şeyleri ondan sakladığımızı anlarsa kötü olabilir."

"Olmaz, bu bizim işimiz. Bir süre kimseye bir şeyler demeyelim. En azından katil şüphelilerini biraz aza indirmiş oluruz." Çağrı aslında kullansan baya zeki çocuksun hee.
Benim kadar olmasanda.

"Evet." dedim yine. "Şarkı falan yok mu senin araban da? Ne kadar sıkıcısın." Kaan bana bir bakış attıktan sonra şarkı açmıştı.

Mor ve Ötesi- Bir Derdim Var

En sevdiğim şarkılardan biri olduğu için söylememekte çok zorluk çekiyordum. Aslında çok anlamlı da bir şarkıydı. Ama o kadar çok anlamına dahi dikkat etmeden dinleyen insan var ki...

3. mahalleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin