"Bir daha bana sormadan hareket etme."

15.9K 2K 2.5K
                                    

BURAYA KADAR GELDİYSENİZ BİR VOTEYİ FAZLA GÖRMEYİN SAÇININ YAĞINDA OMLET YAPTIKLARIM, VOTE YA VOTE NASIL BÜYÜCEK BU KİTAP, AH, ERDOĞAN ERDOĞAN ERDOĞAN...

***

7|

Kadife, siyah örtülerin büzüştüğü, rahat yatakta dünyadaki tek omega gözlerini yavaşça kırparak açtı. Uzun süredir uyuyordu ve belkide biraz daha uyuyabilirdi ancak bir anda nerede olduğunu hatırladı ve mavi gözlerini hemencecik araladı. Hâlâ sersem, hâlâ uyanamamıştı ama sorun değildi. Bir soğuk su, napnarin yaratılmış bu küçük bedeni ayıltırdı. Bu yüzden ne kadar istemesede çorapları çıkıraldığından çıplak ayaklarını gri parkelere bastırdı. Ardından lavoboyu bulmak için büyük, neredeyse iki yatakodası büyüklüğündeki bu yeri gezmeye başladı.

Omega şaşırdı. "Bu oda neredeyse bizim tüm ev kadarmış." dedi. Dün olayların hızlı akışından bunu önemsememişti. Efendi denilen adamın bu kadar büyük bir evi, bu kadar büyük bir odayı ne yaptığını merak etti sarışın.

Duvarın bir kısmı full kitaplar ile çevriliydi, bir tarafta koca televizyon, bir tarafta ise oturup sohbet etmek için güzel bir alan vardı. Koyu renkler hakim olsada geniş bir alandı ve bu yine ferah hissettiriyordu odayı. Masada duran bilgisayar ve tabletlere baktı sersem hali ile. Oldukça pahalı ve modern duruyordu. Omega ise bu teknolojik aletleri hep merak ederdi ancak hiç sahip olamamıştı.

Omega odadaki üç kapıya baktı. Biri dışarısına çıkıyordu pekala. Biri lavobo olmalıydı. Ona doğru adımladı ve gözlerini avuşturdu. Diğer kapının tamamen diğerlerinden daha farklı ve daha güvenli olmasını umursamadı bile.

Omega işlerini halletti ve etrafına bakındı yeniden. Biraz saçlarını düzeltebilmişti, çoraplarını giymiş, hâlâ efendisinin pjamaları ile dolaşıyordu. O sırada gözüne masada duran bol çeşitli kahvaltı çarptı ve omeganın bir anda gözleri parladı.

Çünkü o çok açtı.

Hızlı adımlarını oraya yönlendirdi ve sıkı bir şekilde karnını doyurdu. Kahvaltısı hızlı bitmişti çünkü büyükannesini merak ediyor ve onun için erkenden hazır olmaya çalışıyordu.

Artık tamamen kendine geldiğinde direkt dış kapıya yöneldi ve büyük bir hevesle kapıyı açmaya çalıştı ancak kapı beklenildiği üzere açılmadı. Omega birkaç kez daha denedi ancak dudakları büzülünce, daha fazla denerse ağlayacağını anladı ve bir adım geri çekildi. "Neden kapı üzerime kilitli?"

Büyükannemin dediği şeyler olmaz değil mi?

Omega çaresizce geri adımlamaya devam ederken bir koltuğa oturdu ve uslu bir şekilde beklemeye başladı. Mutsuz olmuştu aniden. O... Dışarıyı merak ediyordu. Belki o adam... Onu dolaştırırdı. Yani en azından öyle düşünmüştü çünkü sebepsiz yere ona güveniyordu ve ona verdiği ilgi ne yalan söylese, onun çok hoşuna gidiyordu.

Bu yüzden sinirli bir nefes verdi.

Sonra aklına gelen fikir ile televizyonun önüne geldi ve onunla bir süre bakıştı. "Nereden açılıyor acaba?"

Ekrana bir süre boş boş dokundu bir düğme falan aradı ve kesinlikle nereye dokunduğunu bilmeden son ses bir şekilde televizyon açıldı. Bu omeganın bir çığlık atmasına neden oldu. Kıçının üstüne devrilen sarışın, hızlı hızlı nefes almaya başladı. "Ay!"

"Oh, oh! Çok yüksek ses nasıl kısacağım?"

Omega yanlış bir şey yapmış gibi hissetti ve sağ soluna baktı istemsizce. Bu içgüdüsü aslında boşuna değildi. Birileri bir yerde onun bu tepkisini gülerek izliyordu. Omega uzakta duran kumandayı görünce bir anda emekleyerek ona uzanırken bu sırada başka bir kamera açısından daha net gözüküyordu.

1 OMEGA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin