"En kötü bir şekilde öleceksiniz."

8K 979 920
                                    


Taehyung omeganın ve hamile olmanın duygusallığı ile düşünmeden hareket edip evden daha da uzaklaşırken attığı her adımda büyük bir hata yapmak üzereydi. Çünkü bilmiyordu ki eskiden onu arzulayan bir ayyaşın önünden tekrar geçecek ve ciddi seviyede bir bataklığa düşecek, her şeyin boka sarmasına neden olacaktı. Bu yüzden Jimin aslında, Taehyung'un yanında çok rahat bile sayılabilirdi. Tehlike çanları bu sefer Taehyung için çalmaya hazırlanıyordu.

***

"Namjoon sakin ol, tamam seni suçlamıyorum."

Namjoon yaşarmak için can atan gözleri ile etrafına bakarken içinde gün yüzüne çıkmış bu acı, kalbini sıkıştırıyordu. İnanamıyordu, onu kaybettiğine İnanamıyordu. Oysa ki ona, daha Jimin'e duygularını bile itiraf edememiş, onu sevdiğini söyleyememişti. Artık evinde olmayacak olan o pembe asi çocuk için deli gibi endişeleniyordu.

Namjoon'un burnu kanıyordu ve kaşı patlamıştı. Yoongi ise karnına sert bir darbe almış, dudağı patlamış ve çizik olan gözü morarmıştı. Jungkook onları zorla ayırmış ve sakinleştirmişti. Birini durdursa, diğeri başlıyordu ve bu onun canını sıkmaya başlamıştı.

Yoongi iki eli ile saçlarını geri atıp yüzünü tamamen açtı. Namjoon'a ters ters bakıyor ve her an yeniden üstüne atlayacak gibi duruyordu.

Sıcak kavgayı yeniden ayıran Jungkook tam ortamın sessizleştiği an bir konuşmaya girecekti ki kafasında duyduğu seslerle ansızın yerinde adeta donmak zorunda kaldı.

"Bırak şunları. Omega güvende değil."

Bu ses onun içinden bir titreme geçmesine neden oldu. Gözleri beyazlaşırken etraf sanki derin bir sessizliğe bürünmüştü. Namjoon'un dediklerini duymuyor ve kulakları sadece Taehyung'un sesi için açılıyordu. Bir anda evin içinde bağırdı.

"Taehyung!!"

Alfa ve delta ne olduğunu anlamamış bir şekilde efendisine dönerken aynı zamanda şaşkınlardı. Efendileri ev içinde seri adımlar atmaya başladı, onun kaldığı yeri kontrol etti ve sonra birkaç odaya giriş yaptı hızla.

"Evde değil."

Adam iyice telaşa kapılırken sokakta gezmeye başladı. Arkasındaki iki adamı büyük bir meraka sürüklemişti. Onlarda boş durmadı ve efendisinin peşinden gitti.

"Omega!!"

Jungkook telaşla sağa sola bakıyor ve eşinin kokusunu mükemmel bir şekilde sahip olduğu hassas burnu ile takip ediyordu. Lakin bir sıkıntı vardı, omeganın kokusu oldukça hızlı bir şekilde uzaklaşıyordu.

"Mümkünatı yok, durup dururken kaçmaz, nereden araç bulacak, kimseyi bilmiyor o, süremez, hayır, hayır... Sikeyim, ne oluyor burada?!"

"Efendim omega-"

Namjoon tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki bir anda efendisinin gözlerinin önünde dönüşmesi ile ikisi de büyük bir afallama yaşadı. Jungkook kurdunu serbest bırakmıştı. Thita karşılarında oldukça sinirli bir halde hırlıyor ve gözlerinden adeta öfke taşıyordu.

Bir deltedan daha büyüktü, neredeyse iki metreyi aşacak türdendi, tüyleri ne kadar simsiyah, kapkara olsa bile ışıkta lacivert parlıyor, bu da tüylerinin daha lacivertimsi bir siyah olduğunu gösteriyordu. Gözlerinin akı yok denecek kadar açık griydi. Bembeyaz gözleri sanki içine şeytani bir ruh kaçmış gibi bir hal, vaziyet veriyordu. Hırlarken ağzından akan salyalar ve uzun dişleri karşısına her çıkanı toz yapacağını gösterir nitelikteydi. Bu vahşi alfa ve deltayı dumura uğrattı. Hayatlarında hiçbir kitapta bile bu kadar büyük ve korkunç görünen bir kurda hayal ürünü dahi olsa rastlamamışlardı bu yüzden tamamen hayallerinin ötesinde bir görüntüydü.

1 OMEGA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin