"Senin gibi olmak istiyorum."

16.2K 1.4K 1.2K
                                    

Selam çukulata aromalı sarımsaklı kaşarlarım.

Kral şakirdeki pembe filinde dediği gibi; hayat size kaşar vermişse makarna yapın.

ŞDÖWŞFMWŞFMSLMD

Bu bölümde pek Taekook yok aksine Jenlisa var ama ne yapayım lazım bir bölümdü. Okuyun işte aaa. Bu bölümle birlikte 4k oluyoruz. Çok mutluyum.

Öhm vote, öhm yorum, ÖHM AY BOĞULDU-

İyi okumalar tamam, iyiyim, devam.

***

Kim Jennie.

Öyle özgüvenli, öyle yaramaz ancak öyle güzeldi ki çevresindeki alfa kurtların bile başını döndürür onların bir kuş gibi yanına konmasına neden olurdu. O uzun siyah ve dalgalı saçlarından gelen bebek kokusu ile harmanlanır iri parlak gözleri ile aurasına başka boyutlar kazandırırdı.

Lakin o sadece altı yaşındaydı.

Geçen geldiği şirketin önünde durdu. Buraya en son geldiğinde efendisinin sinirli haline denk gelmiştiler ancak efendileri onlara bir kez bile bu siniri yansıtmamış, onunla oyunlar oynamıştı. Kim Jennie de bir çok kurt gibi liderlerine tapıyor ve tüm yavru kurtları gibi efendilerini görmek için can atıyordu.

Ama bugün bunun için burada değildi.

O, o gün orada gördüğü güçlü ve özgüvenli duran kadını yeniden görmek istiyordu. Onu şimdiden idolü olarak belirlemişti. Yanında onlarca koruması ile başı dik yürüyüşü, uzun saçlarını özgüvenle savuruşu, parlak ve pahalı görünen kıyafetleri ve o sert bakışları ile Jennie Lalisa Manoban gibi olmak istiyordu.

Bugün onu görmeliydi. Bu yüzden şirketten içeri girmek için adım attı. Burası garip bir binaydı aslında. oldukça büyük olan bu binada hem şirket hem de laboratuvarlar vardı. Efendileri sürekli gidip gelmek istemiyordu bu yüzden iki işini bir arada yapıyordu. Ayrıca evinde de bir laboratuvar vardı. Anlayacağınız iş ile kafayı bozmuştu. Lakin bu kadar az nüfus sayesinde insanlardan daha ileride olmalarını da onun bu çalışkanlığına mecburdu kurtlar.

Jennie içeri giremedi.

Çünkü başına konulan güvenlik onu durdurdu. Adam öyle iri ve öyle uzun boyluydu ki Jennie tamamen başını geri attı. Lakin önündeki bu alfa çok ama çok yakışıklıydı.

Yakışıklı alfa onun için eğildi ve kalın dudaklarını araladı. "Sen yalnız başına nereye böyle küçüğüm?"

Jennie hangi yalanı atsa karar veremedi bu yüzden başka bir soru yöneltti. "İçeri girmem yasak mı?"

Adam dövmeli eli ile uzun siyah saçlarını geriye attı. "Ne kadar istediğine bağlı bu."

Jennie şaşırdı. "Sen güvenlik olduğuna emin misin?"

Adam kıkırdadı. Alfa- alfa çocuğu işte böyle oluyordu. Dünyada elli çocuk olması yüzünden zaten çoğu tanınırdı. Kim Jennie ise başı çekiyordu. Ah, eğer ki efendi Jeon bir şeyler yapmazsa geleceğin genç nüfusu sadece elli kişi olacaktı.

"Bana ne için burada olduğunu söyle."

"Babamı arıyorum."

"Buraya tek başına mı geldin?"

"Hayır, annem beni arabası ile buraya bıraktı. Sonra geri gitti. Eğer bilseydim yoluma taş olacağınızı kesinlikle annemi de getirirdim!"

Yalan söylüyordu. Sadece o kadını görmek istiyordu, neden engel oluyordu ki? O altı yaşındaydı, en fazla ne yapabilirdi? Yapması gereken tek şey onu serbest bırakmasıydı.

1 OMEGA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin