"Biz Hamileyiz"

9K 813 1.2K
                                    

Sınırı 800 yorum, 300 vote koyuyorum, iyi okumalar.

Jimin üzülürdü bensiz kahvaltıda toplandınız ve üstelik bu önemli haberi herkese söylerken beni es geçtiniz diye... "Söyleyeceğim. Söyleyeceğim ama aramızdan biri eksik, o da gelsin öyle." Sonra Taehyung, ikizi ile göz göze geldi.

***

Beyaz teni güneşin altında parlayıp, pembe saçları rüzgarda adeta uçarken Kim'lerin kapısına çok yakındı, yeni evine sonunda geçebilmiş vita; biraz fazla uyumuştu bu yüzden davet edildiği kahvaltıya geç kalmıştı. Ancak orada kimlerin olduğunu bilseydi elbette uykusuna kaldığı yerden devam ederdi. Victor sıkıntı değildi aslında, ne kadar şu sıralar anlaşamasalar da onu görmek hala kalbinde şiddetli sarsıntılar meydana getiriyordu.

Sıkıntı kapının ardında bekleyen adamdı. Onun kendisini görmemesi için saklandı, hayır denk gelmelerine hiç yoktu. Efendi Jeon onun nöbet tutmasını istiyor olabilirdi, pekala, yine de onunla aynı ortamda olmak saçma geliyordu. Kendisinin ellerini kollarını bağlayıp mühürlemek gibi hain planlar yaptığında ondan geriye hiçbir şey kalmamıştı. Zaten önceden de pek olduğunu dile getiremezdi.

Efendi Jeon ise oluşan sessizliği bölmüştü, bir nefes aldı ve saatine baktı. Zamanı fazla değerliydi ve bebeklerinin cinsiyetini öğrenmek için sabırsızlanıyordu, neden eşi ve bebeklerinin kendileri cinsiyetlerini öğrenmemesi için bu kadar zorluyordu? Devlet sırrı mı bu ulan? diye içinden geçirdi. Sır ise o da bu devletin başkanıydı! Sevgilisine döndü ve bir elini onun koca karnına koyup okşadı, sesini daha naif tutmaya özen gösterdi. Ekmek yanaklarına bakarken bir kez daha kilonun nasıl bu kadar yakıştığına hayret etti.

"Bebeğim, minik bebeklerimin cinsiyetini öğrenmek istiyorum, teşrih etmez misin bana?"

Jeon'un en büyük hayali bir baba olmaktı, bebeklerini kucağına almak için çok sabırsızdı ve onlar için kuracağı yeni dünyayı sabretmekte zorlanıyor, onlarla nasıl bir iletişim içerisinde olacağının hayalini kuruyordu. Çok fazla bebeği olsun istiyordu, dokuz, on? Omegaya söylese herhalde bayılırdı ama şimdilik söylemeye gerek yoktu. Zaten öyle bir tatlı oluyordu ki omegası hamile olunca bir ömür ona bu şekilde bakabilirdi.

"Ama o ne demek?"

Jungkook onun sesi ile hayallerinden arındı ve anladığı ile omuzlarını indirdi. Başını olumsuz anlamda salladı umut yok der gibi. "Şimdi seni masaya yatırıp, ultrason cihazını getirip, zorla bakacağım bebeklerime!"

"Aşkım sen de bir beklemeyi öğrenmiş!"

"Koskoca efendi ne zaman bekletildi de beklemeyi öğrensin, çıldırtma beni!"

"Çıldırma sen de, sıkılıp sıkılıp çıldırıyorsun."

Jungkook pes etmiş gibi geriye yaslandı ve kollarını birbirine bağladı. Pekala bekleyecekti. Milletin içinde inat yapamazdı, kazanan Taehyung olursa rezil olurdu, ki galibiyeti o alacak gibi görünüyordu. En azından baştan kendi iradesi ile geri çekilmeliydi. Pek onluk olmasa da omegasına trip attığını o bile kabul ediyordu.

Hoseok Taehyung'un omuzunu dürtükledi. "Bir konuyu iyice açıklamaya deniyor."

Omega birkaç saniye sonra jetonunun düşmesi ile ağzını irice açtı ve heyecanla konuştu. "Oh! Teşekkür.... teşekkür ederim, yeni bir kelime öğrendim!" Hoseok bu tatlı adamı izlerken, kendisi de oldukça tatlı duruyordu. Lalisa'nın ona özel yaptığı papatyadan tacı başındaydı, kızıl saçlarının üzerinde adeta parlıyordu ve garip bir şekilde elflere benziyordu.

O sırada omeganın alfa olan ama oldukça tatlı görünen babası ise efendiye karşı oğluna sessizce destek veriyordu. İkisi cidden ayrı yere düşmüş parçalar gibiydi, o kadar çok benziyorlardı ki çevresindeki herkes onların uyumuna şaşırıyordu.

1 OMEGA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin