"Eşim karşısında seni bile ezerim."

16.5K 1.6K 1.6K
                                    

6|

Jungkook, koltukta çizgifilm izlerken uykuya dalmış çocuğa baktı. Uzun zamandır çizgifilm izlemediğini duyunca, ona bir çizgifilm açmakta gecikmemiş, önüne de birkaç atıştırmalık koymuştu ve tüm bu zaman boyunca çocuğu izlemişti.

Aslında onu izlemesinin iki nedeni vardı. İlki zaten izlemesi lazımdı, onu uzun bir süre gözlem altına alıp kontrol etmeliydi. İkincisi ise, iş haricinde yapıyor gibi hissediyordu. Yani onu izleyip gözlemlemesi için işe ihtiyacı olmasa bile zaten izlerdi. Ellerinin altında gerçek bir omega; hazine, nimet, mücevher gibiydi.

Onu çok iyi saklaması lazımdı.

Hâlâ nasıl olduğunu anlamadığı ruh eşini saklaması lazımdı.

Jungkook ayağa kalktı ve yavaşça koltukta uyuyakalan bebeği, yan bir halde kucaklayıp kaldırdı. Başının kolundan sarktığını görünce ise onu bir kere hafifçe hoplattı ve napnarin bedeni kaslı kolları arasında hapsedip onu küçücük kıldı. Ardından başını sert göğüsüne yaslamasına neden oldu.

Burnunu saçlarına bastırdığında omeganın saf kokusu onu yerine dımdızlak mühürledi. İnanamıyordu. Bir omega olduğu için mi yoksa onun ruh eşi olduğu için mi böyle hissediyordu?

Dünyada bir tane omega var ve o da sana ait.

Sakın saçma sapan deneylerin yüzünden onun canını yakma!

Jungkook kurdunun sesini duyunca şok oldu. Bu sesi duymayalı belkide yıllar olmuştu.

İstemsizce o an düşünün devamını hatırladı. Ardından kurt formlarına dönüşüp, nasıl birbirlerine sokuldukları, ardından koskoca okyanusun üzerinde batmadan koşabilmelerini...

Omega bembeyaz tüylerini ve masmavi gözlerini hatırlıyordu. İşin ilginç tarafı ise omeganın pati taraflarında yukarı çıktıkça azalan mavi tüyler vardı. Tek gözünün çevresi uzunlamasına mavi bir leke daha vardı ve bu ona o kadar çekici kılıyorduki...

Jungkook'un kurdu onu gördüğünde deliriyordu.

"Ona zarar verebileceğimi mi düşündün cidden?"

işin uğruna herkesi mahvedersin sen! Eğer öyle olursa, olacaklardan kork Jungkook.

"Beni tehtit mi ediyorsun?"

"Eşim karşısında seni bile ezerim."

Jungkook kıkırdadı. Ona şimdiden eşim diyordu demek. Sahiplenme dürtüsü ikisi içinde çok fazlaydı. "Sen bensiz bir hiç olacaksın. Bu yüzden beni yok etme gibi planların varsa üzgünüm vazgeçmek zorundasın. Hem merak etme, -" Jungkook bir kere daha kucağınki sarışını, yolda ilerlerken hafifçe kaldırdı, dudaklarını saçlarına bastırıp, gözlerini kapattı ve kokusunu derince içine çekti."Ona zarar vermeyeceğim. Senin olduğu kadar da benim o."

Ardından bir daha kurdunun sesini duymamıştı. Gülümsedi sinsi bir halde ve yatak odasının kapısını açtı. Onu simsiyah yorgan ve çarşaflarının içine yatırıp üstünü sıkıca örttü. Elini çekinmeden onun saçlarına uzattı ve ince telleri okşadı bir süre.

O bir omega...

Gerçek bir omega...

Ve senin ruh eşin.

Hâlâ inanılır gibi değildi. Dünyada saklanan tek bir omega kalmıştı ve o da onun ruh eşiydi. Şu zamanda kimsenin ruh eşi olmazdı. Ama onlar özeldi.

"Ah be güzelim, bilseydim ben büyütürdüm seni. Nasıl duvarın dışında ızdırap bir hayat sürdün?"

Jungkook düşündü. Büyükannesi dışında kimseyi görmemişti, dağ başında kışın o narin bedeni ile o soğuklar ona cehennem gibi gelmiştir. Dediklerine göre tarım ve hayvancılık yaparak tüm besin ögelerini karşılıyorlardı. Gencecik narin bedenini nasıl bu işlerle yorabilirdi? Nasıl dayandı? Günümüz gençleri teknolojik aletler olmadan yapamıyordu, tüm hayatı boyunca bir radyo mu dinledi yani? Canı hiç sıkılmadı mı? Hiç okula gidemedi. Yeterince bilgi sahibi olamadı ve bunlar korkunçtu. Büyükannesini görünce ona sıkı bir azar çekmek istiyordu aslında. Onu koruduğu için minnettardı ama bu şartlar altında değil.

1 OMEGA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin