"İki Tane Fasulye Görüyorum."

11.7K 1.1K 1.4K
                                    

Ss alalı baya oldu ama atmak bu güne nasip oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ss alalı baya oldu ama atmak bu güne nasip oldu. Görünce iyi gülmüştüm. Farklı bölümler, aynı dakikalar, aynı düşünceler. Ben sizi shipledim JGREIKLNGERLKN Minimoni olması için işaret resmen, aldım ben mesajı ŞDÖAŞDMLS

army_like_dynamite
lastnights

Neyse bölüm sonu sorularını mutlaka okuyun çok güzel süpriz bir isteğim var sizden. İyi okumalar.

***

"Ne zalimce ama" diye fısıldadı mavi gözleri ağlamaktan daha yoğun rengi almış omega. Yere oturmuş, dizlerine kollarını sarmıştı. "Büyükannem Tanrı'ya karşı çok sadık bir kadındı. Bana anlatırdı hep, hayatı hiçbir zaman güzel olmamıştı. Zamanında kötü bir kul olduğunu düşünürmüş, bu yüzden Tanrı'nın ona kötü davrandığını ve daima sevdiklerini aldığını sanırmış. Önce eşi henüz onlar gençken ölmüş ve oğlunu tek başına büyütmek zorunda kalmış... İşte o zaman Tanrı'dan vazgeçmiş, o kötü bir kul değildi. Tanrı da bu kadar kötü biri olamazmış. Bu yüzden vazgeçmiş ona inanmaktan... Sonra oğlu büyümüş ve koca adam olmuş, evlenmiş. Gelinini de pek severmiş büyükannem ama bu mutlulukları kısa sürmüş. Oğlu babasına çekmiş maalesef ve ikisi de aynı nedenden dolayı kanserden ölmüş. Bana ömrünün hep hastanede geçtiğini söylerdi. Sonra hayatın zalim oyunumuymuş bu hm? Gelini ölmüş. Hem de gelini çocuğunu doğururken ölmüş." Omega gözünden düşen bir damla yaşı sertçe sildi.

"Torunu ise darbede ölmüş, içeri bir girmiş küçücük bir bebeğin alnında koca bir delik varmıymış." Omega titrek bir nefes çekti içine. Olabildiğince düzgün konuşmayı deniyordu o cani adamın sözlerinden sonra. Çok kırılmıştı.

"Ama sonra beni bulmuş anne ve babamın kollarında. Alfa bir kadın hem bana anne hem de baba olmuştu. Tam yirmi bir yıl boyunca bana baktı. Yirmi bir... O duvarın içine girip refah bir hayat sürebilirdi ama o bana bakmayı tercih etti, beni besledi, beni kollarında uyuttu, beni korudu, beni büyüttü."

Bir hıçkırık ağzından kaçtığında elleri ile ağzını kapadı ve sesini kıstı. Gözlerini sımsıkı kapadı ve yüreğine batan bir iğnenin daha acısının geçmesini bekledi. Bir diğer iğne gelmeden yeniden konuşmalıydı. "Tanrı'ya tekrar inandığı bir gün daha olmuş ama... Ne zaman biliyor musun? Bilmiyorsun. Ona ilk kez anne dediğimde."

Omegaya iğneler defalarca batmaya başladı bu sefer. İçindeki kurdu da ağlıyor, o da ağlıyordu. "Ben onun yeniden Tanrı'ya inanma sebebiydim. Ben onun kendisine yeniden inanması için Tanrı'dan gelen bir hediyeydim. O, ben ve Tanrı vardık bunca zaman. Şimdi ona kavuştu, umarım diğer hayatında mutlu olur. O çok iyi bir kadındı. Tüm hayatın zalim oyunlarına rağmen güçlü bir kadındı."

"Keşke onu dinleseydim, hepsi benim suçum. Yaşlı olabilirdi ama biraz daha ömrümüz olurdu. Belki bir gün bir mucize olurdu ve bebeğim olurdu. Her zaman beni biri ile tanıştıracağını söylerdi. Güvenilir ve iyi huylu biri olduğu hakkında konuşurdu. İyileşmeyi bekliyordu ama daha kötü oldu. Öyle her şey lafta kaldı... Ama eğer bir gün bir kızım olursa ismini kesinlikle Jisoo koyacağım. Hatta belki soyadını da Kim koymayı başarırım. Kim Jisoo. İsmi de ne güzel. Onun gibi güçlü bir kadın olur o da ileride."

1 OMEGA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin